Balıkesir'de ölü bulunan kuzenler gözyaşlarıyla toprağa verildiler
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2006 16:34
Balıkesir'in Savaştepe ilçesine bağlı Karacalar köyünde, 21 Martta “Okula gidiyoruz” diyerek evlerinden ayrıldıktan izlerine rastlanmayan, kaybolduktan 44 gün sonra cesetleri bir menfezde bulunan iki kuzen, ağıtlar ve gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Aynı yaşta olan, doğdukları günden beri birbirlerinden ayrılmadıkları bildirilen, aynı okulda, aynı sınıfı, aynı sırayı, ölürken de aynı kaderi paylaşan 10 yaşındaki Tuğçe Yıldırım ve kuzeni Büşra Karabacak, bu kez de yan yana açılan iki mezara defnedildi.
Bursa'nın merkez Yıldırım İlçe Belediyesince tahsis edilen cenaze aracıyla, aynı tabut içinde getirilen Büşra ve Tuğçe'nin cenazeleri, iki ayrı tabuta konulduktan sonra, köylülerin ağıtları arasında, birbirlerine yaklaşık 300 metre uzaklıktaki evlerinin önüne getirildi.
Üzerlerine Türk bayrağı örtülen tabutları görünce feryatlarıyla adeta köyü inleten aileler, katil zanlılarına lanet![/images/100/0x0/55ea421ff018fbb8f8746ab2]()
okurken, sinir krizi ve baygınlık geçirenler oldu.
“KIZIM BİR MELEKTİ”
Kızının tabutuna sarılan Tuğçe'nin babası Yüksel Yıldırım, kızının katillerinin bulunmasını isterken, “10 yaşındaki masum çocuktan ne istediler? Seni unutmak mümkün mü en sevdiğim varlığım. Allah'ın verdiğini kul aldı. Kızım bir melekti, şimdi katilleri belki de aramazda dolaşıyor.
(Kızımı kaçırdılar, ama ona kıyamazlar) diyordum. Çünkü onu gözümden kıskanıyordum. Bunlar insan olamaz, bu kadar merhametsizlik olmaz. Bu canileri devlet bulamazsa biz bulacağız. Bu gülleri dalından nasıl kopardılar, nasıl kıydılar?” diye feryat etti.
Kızının tabutunun üzerine, Tuğçe'nin çok sevdiğini söylediği ve Kurban Bayramında aldığı kot pantolonu ve bluzunu koyan annesi Ayşe Yıldırım da köylüler tarafından teselli edilmeye çalışıldı.
KARDEŞİNİN YÜZÜNÜ GÖRMEK İÇİN JANDARMAYA YALVARDI
Tuğçe'nin ağabeyi, Savaştepe Lisesi 1. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Göksel Yıldırım ise![/images/100/0x0/55ea421ff018fbb8f8746ab4]()
tanınmayacak halde olduğu için kendilerine gösterilmeyen kardeşinin yüzünü “görebilmek için” jandarma yetkililerine yalvardı. Göksel'in yalvarışları sonuçsuz kaldı.
Büşra Yıldırım'ın annesi Hanife ve babası Mustafa Karabacak da kızlarının tabutu evin önüne geldiğinde güçlükle ayakta durabildi.
Kızının okul arkadaşlarının üniformalarıyla geldiklerini görünce, ”Seni mavi önlüğünle göremedim” diye ağlayan Hanife Karabacak, baygınlık geçirdi.
Bu arada, yakınları tarafından ablalarının tabutunun başına getirilen, Büşra'nın kardeşleri Betül (6) ve Arif'in (5), şaşkın oldukları, ne olup bittiğini anlamak istercesine meraklı bakışlarla çevreyi inceledikleri gözlendi.
Tören boyunca okul arkadaşlarıyla birlikte kardeşinin fotoğrafını taşıyan Tuğba Yıldırım da (11), cenazeler köy meydanına getirildiğinde, Tuğçe'nin tabutuna sarılıp gözyaşı döktü ve “Canileri bulun” diye bağırdı. Bu sırada iki tabutun üzeri de güllerle donatıldı.
MÜFTÜ:“BU EVLATLARIMIZ ŞEHİTTİR”-
Cenaze namazını kıldıran Savaştepe Müftüsü İsmail Yalçın, “Bu evlatlarımız günahsızdır ve şehittir. Bu yüzden mutluyuz ama olaylardan da üzüntülüyüz” dedi.
Törene katılan Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, çocukların ailelerine başsağlığı ve sabır diledi.
Hatipoğlu'nun, ailelere, olayın zanlılarının kısa sürede bulunarak adalete teslim edileceği![/images/100/0x0/55ea421ff018fbb8f8746ab6]()
sözünü vermesi üzerine Hanife Karabacak,
”Kızım (anne ben büyüyünce polis olacağım, suçluları yakalayacağım) derdi. Ben de sizlerden kızımın katillerini yakalamanızı istiyorum. Müslüman, Müslümana bunu yapar mı?” dedi.
Tuğçe ve Büşra'nın aynı sınıfı paylaştıkları, Karacalar Mustafa Kangal İlköğretim Okulu 4/B sınıfı öğrencileri de cenaze törenine yakalarında ve ellerinde arkadaşlarının fotoğraflarıyla katılırken, gözyaşlarına hakim olamadılar.
Öğretmenleriyle birlikte törene katılan öğrenciler, katillerin bulunmasını isteyen dövizler taşıdı.
YAN YANA TOPRAĞA VERİLDİLER
Cenaze namazının okunduğu sırada köy meydanında bekletilen Büşra Karabacak ve Tuğçe Yıldırım cenazeleri, namazın ardından omuzlarda taşınarak köy mezarlığına götürüldü. İki küçük kız, burada yan yana açılan iki mezara defnedildi.
Büşra ve Tuğçe'nin cenaze törenlerine, Vali Hatipoğlu'nun yanı sıra Savaştepe Kaymakamı Emin Sait Karahaliloğlu, Savaştepe Belediye Başkanı Gürkan Kurtbaş, İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay Seyit Ali Uyanık, siyasi partilerin temsilcilerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 3 bin kişi katıldı.
Bu arada, cenaze töreni sırasında jandarma ekipleri katillere lanet yağdıran vatandaşları sakinleştirmeye çalışırken, Bursa Jandarma Bölge Komutanlığından gelen özel görevlilerin istihbarat çalışması yaptıkları öğrenildi.
Bursa'nın merkez Yıldırım İlçe Belediyesince tahsis edilen cenaze aracıyla, aynı tabut içinde getirilen Büşra ve Tuğçe'nin cenazeleri, iki ayrı tabuta konulduktan sonra, köylülerin ağıtları arasında, birbirlerine yaklaşık 300 metre uzaklıktaki evlerinin önüne getirildi.
Üzerlerine Türk bayrağı örtülen tabutları görünce feryatlarıyla adeta köyü inleten aileler, katil zanlılarına lanet
“KIZIM BİR MELEKTİ”
Kızının tabutuna sarılan Tuğçe'nin babası Yüksel Yıldırım, kızının katillerinin bulunmasını isterken, “10 yaşındaki masum çocuktan ne istediler? Seni unutmak mümkün mü en sevdiğim varlığım. Allah'ın verdiğini kul aldı. Kızım bir melekti, şimdi katilleri belki de aramazda dolaşıyor.
(Kızımı kaçırdılar, ama ona kıyamazlar) diyordum. Çünkü onu gözümden kıskanıyordum. Bunlar insan olamaz, bu kadar merhametsizlik olmaz. Bu canileri devlet bulamazsa biz bulacağız. Bu gülleri dalından nasıl kopardılar, nasıl kıydılar?” diye feryat etti.
Kızının tabutunun üzerine, Tuğçe'nin çok sevdiğini söylediği ve Kurban Bayramında aldığı kot pantolonu ve bluzunu koyan annesi Ayşe Yıldırım da köylüler tarafından teselli edilmeye çalışıldı.
KARDEŞİNİN YÜZÜNÜ GÖRMEK İÇİN JANDARMAYA YALVARDI
Tuğçe'nin ağabeyi, Savaştepe Lisesi 1. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Göksel Yıldırım ise
Büşra Yıldırım'ın annesi Hanife ve babası Mustafa Karabacak da kızlarının tabutu evin önüne geldiğinde güçlükle ayakta durabildi.
Kızının okul arkadaşlarının üniformalarıyla geldiklerini görünce, ”Seni mavi önlüğünle göremedim” diye ağlayan Hanife Karabacak, baygınlık geçirdi.
Bu arada, yakınları tarafından ablalarının tabutunun başına getirilen, Büşra'nın kardeşleri Betül (6) ve Arif'in (5), şaşkın oldukları, ne olup bittiğini anlamak istercesine meraklı bakışlarla çevreyi inceledikleri gözlendi.
Tören boyunca okul arkadaşlarıyla birlikte kardeşinin fotoğrafını taşıyan Tuğba Yıldırım da (11), cenazeler köy meydanına getirildiğinde, Tuğçe'nin tabutuna sarılıp gözyaşı döktü ve “Canileri bulun” diye bağırdı. Bu sırada iki tabutun üzeri de güllerle donatıldı.
MÜFTÜ:“BU EVLATLARIMIZ ŞEHİTTİR”-
Cenaze namazını kıldıran Savaştepe Müftüsü İsmail Yalçın, “Bu evlatlarımız günahsızdır ve şehittir. Bu yüzden mutluyuz ama olaylardan da üzüntülüyüz” dedi.
Törene katılan Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, çocukların ailelerine başsağlığı ve sabır diledi.
Hatipoğlu'nun, ailelere, olayın zanlılarının kısa sürede bulunarak adalete teslim edileceği
”Kızım (anne ben büyüyünce polis olacağım, suçluları yakalayacağım) derdi. Ben de sizlerden kızımın katillerini yakalamanızı istiyorum. Müslüman, Müslümana bunu yapar mı?” dedi.
Tuğçe ve Büşra'nın aynı sınıfı paylaştıkları, Karacalar Mustafa Kangal İlköğretim Okulu 4/B sınıfı öğrencileri de cenaze törenine yakalarında ve ellerinde arkadaşlarının fotoğraflarıyla katılırken, gözyaşlarına hakim olamadılar.
Öğretmenleriyle birlikte törene katılan öğrenciler, katillerin bulunmasını isteyen dövizler taşıdı.
YAN YANA TOPRAĞA VERİLDİLER
Cenaze namazının okunduğu sırada köy meydanında bekletilen Büşra Karabacak ve Tuğçe Yıldırım cenazeleri, namazın ardından omuzlarda taşınarak köy mezarlığına götürüldü. İki küçük kız, burada yan yana açılan iki mezara defnedildi.
Büşra ve Tuğçe'nin cenaze törenlerine, Vali Hatipoğlu'nun yanı sıra Savaştepe Kaymakamı Emin Sait Karahaliloğlu, Savaştepe Belediye Başkanı Gürkan Kurtbaş, İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay Seyit Ali Uyanık, siyasi partilerin temsilcilerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 3 bin kişi katıldı.
Bu arada, cenaze töreni sırasında jandarma ekipleri katillere lanet yağdıran vatandaşları sakinleştirmeye çalışırken, Bursa Jandarma Bölge Komutanlığından gelen özel görevlilerin istihbarat çalışması yaptıkları öğrenildi.