Balık pulu hastalığına yakalanan ikizler yardım bekliyor

Kızıltepe'de yaşayan Abdürrahim-Aynur Özan çiftinin ikiz çocukları olan Muhammed ve Abdullah, 5 yıl önce kalıtsal bir deri hastalığı olan balık pulu hastalığı ile dünyaya geldi. Balık pulu hastalığının gözlerine zarar vermemesi için ikizlerin göz kapakları dikildi. Göz kapakların dikilmesinin ardından Muhammed bir gözünü kaybetti. Çocuklarının, doğuştan bu hastalığa yakalandığını belirten anne Aynur Özan, 5 yıldır gitmedikleri hastanenin kalmadığını söyledi.

Doktorların, ikizlerin doğduğu zaman yaşamalarına şans vermediğini kaydeden anne Özan, çocuklarının hala hayatta olduğu için sevindiğini fakat, tedavilerini gerçekleştiremedikleri için kaygılı olduklarını ifade etti.

Çocuklarının uyudukları zaman gözlerinin açık kaldığını dile getiren anne Özan, "Çocuklarımı İzmir’e götürdüm. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gözlerin daha fazla zarar görmemesi için göz kapakları dikildi. Bir ay hastanede kaldıktan sonra bizi taburcu ettiler. Çocukların gözleri hala dikili. Muhammed, bir gözünü kaybetti" dedi.

Maddi durumlarının olmadığı için çok sıkıntı çektiklerini anlatan anne Özan, "Çocuklarımız normal çocuklar gibi değil sürekli bakım istiyorlar. Dışarıya güneşin altına çıkamıyorlar. Sürekli klimanın önünde olması gerekiyor. Zihinlerinde bir sorun yok ama hala bebek gibiler. Akşamları ayağımda uyutuyorum geceleri bazen sabaha kadar ağlıyorlar. Büyüdükçe masrafları çoğalıyor. Eşim inşaatta çalıştığı için maddi durumumuz yok. Eşim bir gün çalışıyor bir gün çalışmıyor. Kirada oturuyoruz. Hastane ve yol masraflarının altında kalkamıyoruz. Kaymakamlığa müracaat ettim, ilgileneceklerini söylediler" diye konuştu.

"DIŞARIDAKİ ÇOCUKLAR ONLARLA DALGA GEÇİYOR"

Vücutlarındaki hastalıktan dolayı göz kapaklarının dikili olduğunu 6 ayda bir İzmir’e kontrole götürdüklerini aktaran anne Özan, "Doktorlar bu hastalığın çocuklar büyüdükçe hafifleyeceğini söylediler. Çocuklar kendilerini koruma altına aldıkları vakit göz kapaklarını açacaklarını söyledi. On gün önce yine İzmir’e gittim. Doktorlar hala gözleri açamayacaklarını söyledi. Eğer yurt dışında bu tedavi yapılıyorsa yetkililere ve hayırseverlere sesleniyorum, bize yardımcı olsunlar. Büyüdüklerinde hastalıklarının farkına daha çok varıyorlar. Anne olarak çok zorlanıyorum. Göz damlalarını sürekli cebimde taşıyorum bazen yarım bazen bir saatte bir gözlerine damlatıyoruz. Günde bir iki defa banyo yapıyorum banyodan sonrada kremlerini sürüyorum. Dışarıdaki çocuklar, çocuklarımı dışlıyor, bu da onları çok üzüyor. Yetkilerden ve hayırseverlerden yardım bekliyoruz" şeklinde konuştu.