Balık kız bir daha uyanamadı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2004 01:16
Özürlüler Olimpiyatları’nın işitme engelli yüzücüsü, 22 yaşındaki Sinem Dal’ı ölüm uykuda yakaladı. Dal’ın Hasan’ın aşkıyla dolu yorgun kalbi sabaha karşı duruverdi.
BALIK kız Sinem, uluslararası yüzme yarışmalarına katılmak için gittiği Hollanda’da tanıştığı Türk yüzücü Hasan’a áşık oldu. Ölümünden 10 gün önce anneannesine, Hasan’ı ne kadar çok sevdiğini, ‘Daha erken ama evlenirsem bir tek onunla evlenirim’ sözleriyle anlatmıştı. Bu heyecanı ilk kez yaşıyordu. İçi kıpır kıpırdı. 22 yaşındaki Sinem’in fırtınalar esen kalbi, 13 Mayıs Perşembe sabahı uyurken durdu.
KOMİK KIZ
‘Balık Kız’ Sinem, ailesinin ‘Komik Kız’ıydı. İşitme engelli olan anne babası Mehmet ve Asiye Dal ile ablası Müge’nin sessiz dünyalarına, 16 Aralık 1982 günü katıldı. Sinem de işitme engelliydi. O bunu hiç önemsemedi. Çok enerjikti. Yaptığı komik taklitlerle çevresindekileri hep güldürürdü.
11 yaşında yüzme dersleri almaya başladı. Her gün yüzmedeki başarılarına bir yenisini ekliyordu. Bu başarıları kısa sürede fark edildi. Sultanahmet Meslek Lisesi’nde okurken Milli Takım’a alındı.
Türkiye’yi olimpiyatlarda 2, Avrupa Şampiyonası’nda 3 kez temsil etti. Kısa yaşamına çok şey sığdırdı. Milli yüzücülüğün dışında profesyonel futbolcu, basketbolcu, bowling oyuncusu, tiyatrocu ve işaret dili öğretmeniydi.
ÖLÜM NEDENİ BELLİ DEĞİL
Sinem’in, Türkiye İşitme Engelliler Federasyonu adına 10-16 Mayıs Sakatlar Haftası nedeniyle düzenlenen tiyatro oyununda önemli bir rolü vardı. Kendisi gibi işitme engelli kuzeni Eda’yla rollerini çalışmak için 12 Mayıs akşamı dayısının evine gitti. Sabah 04.00’e kadar çalıştılar. Sinem çok yorulmuştu. Yatar yatmaz uyudu. Eda onu kahvaltıya çağırmak için odasına gittiğinde Sinem hareketsiz, yüzüstü yatıyordu. Nabzı artık atmıyordu.
Yakınlarını ilk kez ağlatan Sinem’in cenazesinde, áşık olduğu Hasan da vardı. Beşiktaş Sinanpaşa Camii’nde kılınan namazdan, Büyükçekmece Mezarlığı’na kadar Sinem’i hiç yalnız bırakmadı.
Hayatı dolu dolu yaşayan Sinem’in ani ölüm nedeni, Adli Tıp Kurumu’nun hazırlayacağı raporla belirlenecek.
Özürlülere gönüllü öğretmenlik yapıyordu
İkisi olimpiyat, üçü Avrupa Şampiyonası olmak üzere Türkiye’yi yurtdışında birçok kez temsil eden Sinem Dal, 1997 yılında Danimarka’da 12’nci, 2001 yılında İtalya’da 9’uncu oldu. Geçen yıl haziran ayında Denizli’de yapılan İşitme Engelliler Türkiye Şampiyonası’nda, serbest 50 ve 100 metre, kurbağalama 100 metre ve karışık stil 100 metrede ‘altın madalya’ aldı.
Futbol da oynuyordu
Sinem aynı zamanda Özürlüler Futbol Ligi’nde Beyoğluspor’da 8 numaralı formasıyla orta saha oyuncusuydu. Toplara çok sert vuran Sinem, bu özelliği nedeniyle forvetlerden çok gol atmasıyla ünlenmiş. Folklora da meraklı olan ‘Balık Kız’ aynı zamanda Tophane’deki İstanbul Özürlüler Merkezi’nde gönüllü olarak çocuklara işaret dilini öğretiyordu.
KOMİK KIZ
‘Balık Kız’ Sinem, ailesinin ‘Komik Kız’ıydı. İşitme engelli olan anne babası Mehmet ve Asiye Dal ile ablası Müge’nin sessiz dünyalarına, 16 Aralık 1982 günü katıldı. Sinem de işitme engelliydi. O bunu hiç önemsemedi. Çok enerjikti. Yaptığı komik taklitlerle çevresindekileri hep güldürürdü.
11 yaşında yüzme dersleri almaya başladı. Her gün yüzmedeki başarılarına bir yenisini ekliyordu. Bu başarıları kısa sürede fark edildi. Sultanahmet Meslek Lisesi’nde okurken Milli Takım’a alındı.
Türkiye’yi olimpiyatlarda 2, Avrupa Şampiyonası’nda 3 kez temsil etti. Kısa yaşamına çok şey sığdırdı. Milli yüzücülüğün dışında profesyonel futbolcu, basketbolcu, bowling oyuncusu, tiyatrocu ve işaret dili öğretmeniydi.
ÖLÜM NEDENİ BELLİ DEĞİL
Sinem’in, Türkiye İşitme Engelliler Federasyonu adına 10-16 Mayıs Sakatlar Haftası nedeniyle düzenlenen tiyatro oyununda önemli bir rolü vardı. Kendisi gibi işitme engelli kuzeni Eda’yla rollerini çalışmak için 12 Mayıs akşamı dayısının evine gitti. Sabah 04.00’e kadar çalıştılar. Sinem çok yorulmuştu. Yatar yatmaz uyudu. Eda onu kahvaltıya çağırmak için odasına gittiğinde Sinem hareketsiz, yüzüstü yatıyordu. Nabzı artık atmıyordu.
Yakınlarını ilk kez ağlatan Sinem’in cenazesinde, áşık olduğu Hasan da vardı. Beşiktaş Sinanpaşa Camii’nde kılınan namazdan, Büyükçekmece Mezarlığı’na kadar Sinem’i hiç yalnız bırakmadı.
Hayatı dolu dolu yaşayan Sinem’in ani ölüm nedeni, Adli Tıp Kurumu’nun hazırlayacağı raporla belirlenecek.
Özürlülere gönüllü öğretmenlik yapıyordu
İkisi olimpiyat, üçü Avrupa Şampiyonası olmak üzere Türkiye’yi yurtdışında birçok kez temsil eden Sinem Dal, 1997 yılında Danimarka’da 12’nci, 2001 yılında İtalya’da 9’uncu oldu. Geçen yıl haziran ayında Denizli’de yapılan İşitme Engelliler Türkiye Şampiyonası’nda, serbest 50 ve 100 metre, kurbağalama 100 metre ve karışık stil 100 metrede ‘altın madalya’ aldı.
Futbol da oynuyordu
Sinem aynı zamanda Özürlüler Futbol Ligi’nde Beyoğluspor’da 8 numaralı formasıyla orta saha oyuncusuydu. Toplara çok sert vuran Sinem, bu özelliği nedeniyle forvetlerden çok gol atmasıyla ünlenmiş. Folklora da meraklı olan ‘Balık Kız’ aynı zamanda Tophane’deki İstanbul Özürlüler Merkezi’nde gönüllü olarak çocuklara işaret dilini öğretiyordu.