Güncelleme Tarihi:
Balbay, "CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay" diyerek sözlerine başladı. "İnsanların adalet ararken kendini tutsak hissetmediği bir Türkiye özlemi duyarak konuşmama başlıyorum" diyen Mustafa Balbay, sanıklara taleplerini söylemesi için 15 dakikalık süre verilmesini eleştirdi. Balbay "Zorla kopararak aldığımız bu 15 dakikalık sürenin yetersiz olduğunu düşünüyorum" demesi üzerine Mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Mustafa Bey lütfen savunma kapsamında savunmanızı yapın. Savunmayı aşan sözler söylüyorsunuz" diyerek Balbay'ı uyardı. Mustafa Balbay'ın "Sayın Başkan niyet mi okudunuz?" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese, "Konuşmanızın başından anlaşılıyor. Arkasından ne geleceği açık. Biz kimseyi tutsak etmiyoruz" ifadelerini kullandı.
"BİZ DE KANUNLARIN UYGULANMASINI BEKLİYORUZ"
Mustafa Balbay, 13 Aralık Perşembe günü yaşanan duruşmada hukuksuzluklar yaşandığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Burada hukuksuzluk yaşanmaz. Burada kanunlar uygulanır" diyerek Balbay'ı ikinci kez uyardı. Mustafa Balbay, "Bizde kanunların uygulanmasını bekliyoruz. 13 Aralık Perşembe günü görülen duruşmada bizlerde hakkımızdaki suçları öğrenmek için duruşmaya geldik. Burada 5 yıldır tutuklu yargılanan insanlar var. Biz de insanız" dedi. Mustafa Balbay, 4 sanık hakkında hazırlanan ek iddianamenin davayla birleştirilmesini eleştirmesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese, dosyanın ek iddianameyle mahkemeye geldiğini söyledi. Balbay da Mahkeme Başkanı Özese'ye "Sürekli lafımı kesiyorsunuz. Yapılan kesmeleri konuşma süreme ilave edecek misiniz?" diye sordu. Mahkeme Başkanı Özese , "İlave edeceğiz. Adaletimizden emin olun" diye cevap verdi.
"İNSANLAR ADALET ARAYIŞLARI NEDENİYLE SALONA SIĞMADI"
Balbay 3. Yargı Paketi'yle artık mahkemenin yeni bir dava kabul edemeyeceğini anlatarak, "Hukuk dilinde kanuna karşı hile demektir. Siz geçici olarak görevlisiniz. Dosya karara bağlandığında görev sürenizde tamamlanacaktır" dedi. Balbay, 4 sanık hakkında ek iddianame düzenlenerek davayla birleştirmesini eleştirmeye devam ederek, "Dava dosyasını esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcıya verdiniz. Ancak davayla yeni bir iddianame birleştirdiniz" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Özese de , dosyanın öncelikle savcılığa tevsii tahkikat talebi olup olmadığı konusunda gönderildiğini, savcının da taleplerini söylediğini hatırlattı.
Balbay, "13 Aralık Perşembe günü Silivri'ye gelen insanların "Mahkemenin adalet dağıtacağına inancımız kalmamıştır. Çekilme kararı alın şeklinde mahkemenize bir dilekçe (mesaj) verdi. Mahkemde oturuma 4 kere ara vererek bu şekilde fiili olarak çekilme noktasına geldi. 13 Aralık günü 10 milyon kişi size ulaşmak istedi. Adalet için binalar, dev saraylar yaptım' demek bülbül için altın kafes yaptım demek gibi bir şey demektir. İnsanlar adalet arayışları nedeniyle salona sığmadı. İnsanları adalet saraylarında yargılamak için 100 bin kişilik salonlar yapmanız gerekecek" dedi.
"VERECEĞİNİZ HÜKÜM ARTIK ÇÜRÜMÜŞTÜR"
Mahkeme Başkan Özese, "100 bin kişiyi yargılama niyetimiz olduğunu nereden çıkarıyorsunuz. Mahkemenin yetkisi iddianamedeki sanıklarla bağlı" dedi. Balbay, davada 150 yıllık yargılama yapıldığını belirterek, "Gelinen noktada vereceğiniz hüküm artık çürümüştür" dedi. Özese tekrar Balbay'ı uyardı.
"ADETA KÖŞE YAZARI GİBİ KONUŞUYORSUNUZ"
Balbay'ın mahkemede hem köşe yazarı hem de milletvekili olarak bulunduğunu söyleyen Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, "Ama mahkeme kürsüsü bu iki faaliyeti icra edeceğiniz yer değildir. Hakkınızdaki suçlamalarla, delillerle ilgili beyanda bulunmanız gerekirken, farklı mecralara çekilecek konuşmalar yapıyorsunuz. Mahkeme heyetini görmezden geliyorsunuz. Bu hakkın kötüye kullanılmasıdır. Size verilen konuşma süresinde hakkın kullanılacağı bir mecradan çıkılırsa mahkeme bu duruma müdahale eder. Ona göre karar verir. Kürsüye çıkanlar hakaret etmekte hiç bir ölçüt tanımayıncaya, ağır tahrik edici ifadeler kullanıncaya kadar mahkeme savunma hakkına saygılı kalmıştır. Adata köşe yazarı gibi konuşuyorsunuz. Bu şekilde konuşarak hukuki durumunuz netlik kazanmayacak. Konuşmanız gereken o kadar çok şey var ki. Suçlandığınız konular, dijital günlüklerle ilgili konuşmalısınız.
"HAKARET EDİN DİYE O KÜRSÜ VERİLMİYOR"
Mahkemeye hakaret edin diye o kürsü size verilmiyor. Kürsünün kıymetini bilin. Mahkeme sizden bunu bekler. Mahkeme 4-5 yıldır sanıkları dinliyor. Mahkemenin dinleyici konumu istismar edilirse, mahkeme de böyle bir önlem alır (15 dakika konuşma süresi). Bu mahkeme neler gördü. Bu tür iletişim mahkemenin tercih ettiği bir yol değildir. Darbe günlükleri olarak nitelendirilen notlara göre darbelere yönelen insanlara destek verdiğiniz iddia ediliyor. Devlet sırrı niteliğin de belgeler çıktığı iddia ediliyor. İddialarla ilgili konuşmuyorsunuz. Dosyaya gelen Genelkurmay Başkanlığı'daki bilgisayarlarla iligili raporla ilgili beyanda bulunmadınız. İyi bir köşe yazarısınız ama burası onun yeri değil. Burası delillere ve dosyaya giren evraklara ilişkin beyanda bulunacağınız yerdir" dedi.
"AVUKATLARIN BUNU MÜVEKKİLLERİNE ANLATMASI GEREKİR"
Söz alan diğer üye hakimlerden Mehmet Fatih Uslu ise, dosyaya gelen ek iddianamenin kanuni zorunluluktan bu davayla birleştirildiğinin altını çizerek, "Avukatların bunu müvekkillerine anlatması gerekir" ifadelerini kullandı.
"BURASI MİLLETVEKİLİNİN YARGILANACAĞI YER DEĞİLDİR"
Yüzde 50 oy alarak milletvekili seçildiğini, halkın kendisine kefil olduğunu vurgulayan Balbay, "Burası milletvekilinin yargılanacağı yer değildir. Halkın güvenini kazanmış bir kişinin tutuklu yargılanacağı yer değildir" dedi. Mahkeme Başkanı Özese de, Mustafa Balbay'a tutuklandığında milletvekili olmadığını hatırlattı. Balbay, kendisinde çıkan belgelerin daha önceden yayınladığı kitaplarında yer aldığını ifade ederek "Bunları defalarca anlattım. Bunların sizin tarafınızdan bir kıymeti olmadığını gördüm. 100 bin kişinin sesine kulak verin. Bilgisayarlarda silinen evraklar çöpe gider. Bir anlamda, çöpten çıkan evraklarla yargılıyorsunuz bizi. Ben terörün her türlüsüne 'hayır' diyen biriyim. 'En kötü meclis kapalı meclisten iyidir' diyen biriyim" dedi.
MEVLANA'NIN ŞİİRİYLE KONUŞMASINI TAMAMLADI
Balbay, bugün Mevlana'nın ölüm yıl dönümü olduğunu belirterek, Mevlana'nın bir şiiriyle konuşmasını tamamladı. "Diken içindeler, ama gül gibiler. Hapisteler, ama şarap gibiler. Balçık içindeler, ama gönül gibiler. Gece içindeler, ama sabah gibiler."
Duruşma sanıkların taleplerin alınmasıyla devam ediyor.