BALANS AYARI

Güncelleme Tarihi:

BALANS AYARI
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2004 18:20

Sevgili Serdar, 12 Şubat 1997 postmodern askeri müdahalenin balans ayarını kimin yaptığı nihayet ortaya çıktı. Eksik olmasın meslektaşımız Yener Süsoy’un pazartesi söyleşisinden anladık ki, Sincan’a tankların girişinden habersiz olan o dönemim Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı durumu öğrenmeden önce “darbe oluyor” sanmış. Üstelik darbe zannettiği için de korkmuş (!) (Sezai Bayar yazıyor Ankara’dan...)

Haberin Devamı


Meğer Sincan’a tank yürütüp, balans ayarını yapan Korgeneral İzzettin İyigün imiş. Söyleşide belirtildiğine göre İyigün’ün Türk Silahlı Kuvvetlerindeki takma adı “çift beyinli”, kimilerine göre de “filozof”muş.

İyigün Paşa bu nitelikleri yanında, derin gören, derin düşünen, derin konuşan, derin yazan, derin heyecanlı bir askermiş.

Olaydan Genelkurmay Başkanı Hakkı Karadayı ile bizim bildiğimiz kadarıyla postmodern darbenin başmimarı Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir’in sonradan haberleri olmuş.

İnan bu söyleşiyi okuyunca aklım iyice karıştı.

Çünkü o günleri gazeteci olarak dakika dakika içinde yaşadım.

Aydın Doğan-Mustafa Özkan ortaklığında yayın hayatına ikinci kez başlayan Son Havadis Gazetesi’nin Ankara Temsilcisiydim.

Tankların hareket ettiği gün de olayın perde gerisini araştırıyorduk ekip olarak.

Gerçi Istanbul haber merkezimizdeki bir yazar arkadaşımız - ismi saklı kalsın - tanklar yürümeden bir ay öncesine kadar, bize telefon açıp “ben kötü kokular alıyorum, ihtilal olacak siz uyuyorsunuz” diyerek bizleri defalarca fırçalamıştı.

Haberin Devamı

Ben de işi şakaya vurup “İhtilal yapıldığı gün yapılmış olur” diyerek Demirelvari yanıtlarımı tekrarlıyordum.

Meğer “derin yazar” arkadaşımızın teşhisi doğruymuş.

Tanklar yürüyürce o arkadaşımıza telefon açıp “Nihayet hayaline ulaştın. Şimdi kına yak” demişim..

Belki de şu andaki emekli korgeneral İyigün Paşa’dan haberi almıştır.

İyigün Paşa “Tankların geçişini 3 kişi biliyordu” diyor.

Biri Eğitim ve Doktrin Komutanı İyigün, diğerleri Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal ve Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Doğu Aktulga.

Dördüncüsü de 12 Mart 1971 askeri muhtırasından sonra kurulan Başbakan Nihat Erim ve bakanlara danışmanlık yapan bu yazar arkadaşımız olabilir.

Anlayamadığım bu postmodern darbe emir komuta zincirinin halkalarının kopuk olup olmadığında.

Darbenin ilk işaret fişeğini atan, tankları yürüten - emir 80 tankın Sincan’a gitmesi imiş. Ama Köksal Paşa’nın istediği 80 tankın sayısını İyigün Paşa 20’ye indirmiş - İyigün Paşa’nın “derin” iş yaptığı ortada ama yine tank sayısını kendi insiyatifi ile 20’ye indirmesi bana garip geldi. Burada da emir komuta zinciri halkasında zedelenme var.

Sonra, tankların yürüdüğü sabah yerler buz tuttuğu için konvoy 45 dakika gecikmeyle asfalta çıkabilmiş.

Olmadı işte. İnsan işine geç gidebilir ama darbenin 45 dakika rötar yapmasının mantığını bana kimse anlatamaz. Askerlikte emir demiri keser, bir dakika gecikme tenzili rütbeye yol açabilir. Bunları biraz biliyorum. Polatlı Topçu Okulu’nda 6 ay yedeksubay eğitimi yaptım. Söke’de bir yıl piyade alayının direk desteğindaki uçaksavar taburunda da komutanlık yaptım nacizane yani.

Neyse İyigün Paşamız’ın ifşaatları galiba önümüzdeki günlerde en çok tartışılacak konular arasında yerini aldı, sıradışı hale geldi.

Şimdi karşı görüşleri bekleyelim hep birlikte.

Sevgiler,

Sezai

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!