<B> Ayşe AYDIN</B>
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2001 15:19
‘‘Ne internet ne de hipermarketler... Perakendecilik sektörünün yıldızı köşebaşı bakkalları olacak...‘‘ Bu sözler magazalara teknolojik altyapı sağlayan ABD'li PSC şirketinin İtalya ve Doğu Akdeniz Bölge Müdürü Carlo Gigliardi'ye ait. Türkiye'ye 2000'de gelen ve şirket, 2002 başında temsilcilikten, şirketleşmeye geçecek. PSC Türkiye'nin yapılanma sürecine yardımcı olmak üzere geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye gelen Gigliardi ile perakendecilik sektörünün geleceğini konuştuk. Gigliardi'ye göre perakendecilik sektörünün Avrupa'da Euro konusunda yaşayacağı en önemli sorunlardan biri psikolojik fiyat ayarlaması olacak.
Türkiye'de 2000 yılı başından bu yana hizmet veren PSC, perakende otomosyonu çözümleri, mobil ve kablosuz sistemler ile otomotik veri toplama ürünleri sunuyor. Merkezi ABD'de bulunan şirket, süpermarketlere yönelik kablosuz taşınabilir araç tipi ve sabit veri toplama terminalleri, depo yönetimi yazılımları, kasa çıkışı sistemleri ile el tipi ve sabit barkod teknolojileri üretiyor. Şirketin Türkiye ofisi temsilciliğini Argun Erşen yürütüyor. Bugüne kadar görevini tek başına yürüten Erşen Türkiye biriminin 2001'de yüzde 10 büyüme ile beş milyon mark gelir sağlaması nedeniyle şirketi tarafından 'ödüllendirildi'. Erşen, 2002 başı itibariyle kendi ekibini oluşturacak.
Şirketin PSC İtalya ve Doğu Akdeniz Bölge Müdürü Carlo Gigliardi PSC'nin Türkiye ayağının yapılandırılması amacıyla geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye geldi. Gigliardi ile perakende sektörünün geleceği ve teknolojik yatırımların sektöre etkisi üzerine konuştuk;
Mağazacılık sektörünün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz ?
- Bir kere mağaza sahipleri insanların alışverişi yalnızca maddi ihtiyaçları nedeniyle değil, eğlence için de yaptığını anlamalılar. Bu nedenle daha yaratıcı çözümler bulmalılar. Hız çok önemli bir kıstas olarak çıkıyor karşımıza. İnternet üzerinden yapılan alışverişlerin çıkış noktası da bu. Ancak web tabanlı alışveriş sisteminde bazı yanlışlar olduğunu görüyoruz.
Sizce internet üzerinden yapılan alışverişlerin beklenen ilgiyi görmemesinin nedeni nedir?
- Sanal ortamdan alışveriş yapmak başlangıçta çok büyütüldü. Alışveriş süresini kısaltıyor ve hız kazandırıyordu ancak hepsi bu kadarla sınırlı değil. İnsanlar görerek, dokunarak, deneyerek bir malı satın almak istiyorlar. İnternet üzerinden yapılan alışverişler başta 'harikalar diyarı' gibi gösterildi. Ancak durum yeni yeni dengeleniyor. İnternetten alınabilecek ve alınamayacak ürünler diye iki grup oluştu. Kitap, CD ve buna benzer ürünler internette atılabilecek ürünler listesinin başında geliyorlar. Bilgi internetin en etkili alanı.
Müşteri kitlesinin sanal alışverişe hazır olmaması nedenlerden biri olabilir mi?
- Belli bir kitlesi fazlasıyla hazır bence. Örneğin ben ve eşim gibi çok çalışan, evde geçirdiği günlerin sayısı minimum düzeyde olan insanlar için internet üzerinden alışveriş yapmak çok cazip. Düşünsenize her türlü gıda ürününü internetten sipariş vererek sağlayabiliyorsunuz. Böylece kendinize ve belki de görerek yapmak zorunda olduğunuz diğer alışverişlerinize daha fazla zaman kalıyor.
Perakendecilik sektörünün geleceği ne olacak? Bu durumda süpermarketler ve mağazalar çıkışa mı geçecekler?
- Aslına bakarsanız sektörün geleceği daha küçük mecralarda olacak. Gelecek köşebaşı bakkallarda desem inanır mısınız? Çünkü tüketici artık yakın ilgi bekliyor. Müşteriye en yakın ilgi gösteren, onun zevklerinden haberdar olan ve bu şekilde hizmet veren mağazaları aklınızdan geçirin. Sokağınızdaki bakkal ya da manavın bu konuda en başarılı mağazalar olduğunu göreceksiniz. Aslında bilim adamlarının internet üzerinden yapılan alışverişler konusunda da çıkış noktaları bu fikirdi. Daha iyi iletişim birebir pazarlama ve maksimum müşteri memnuniyeti...
EURO İÇİN ‘PSİKOLOJİK’ FİYAT
Avrupa Birliği kapsamındaki birçok ülkenin para birimi birkaç hafta sonra Euro olacak. Bu durum perakendeciklik sektörüne nasıl yansıyacak?
- Şimdiye kadar sürüp giden tartışmalar paranın somut değeri üzerineydi. Euro'ya geçişten sonra sektörde birçok fiyat ve tek bir para birimi olacak. Bu somut bir sorun. Ülkelerin para birimleri aynı değerde değil. Ancak bir de işin psikolojik boyutu var. Birçok süpermarket psikolojik fiyat uyguluyor. Örneğin, bir malın fiyatı 100 dolar değil de 99 dolar olursa o malın tüketici gözünde çok daha ucuz görünmesi sağlanabiliyor. Euro'ya geçişten sonra psikolojik fiyatların da ayarlanması gerekiyor. Örneğin önceleri psikolojik fiyat ayarlaması yapılmış bir malın fiyatı Euro'nun ardından değişecek. Ürünlerimiz arasında bu ayarlamayı yapan teknolojiler var. Ürün, bir malın fiyat ayarlamasını yaparken psikolojik fiyat uygulamasını kullanıyor. Psikolojik fiyatı Euro cinsinden hesaplıyor.