Güncelleme Tarihi:
Mahkeme başkanı Köksal Şengün, oturumu açtıktan sonra Alprslan Arslan her zaman olduğu gibi salondan çıkmak istedi. Başkan Köksal Şengün salondan çıkmasına izin vermeyince Arslan da hasta olduğunu oturamadığını söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Köksal Şengün ’neyin var?’ diye sordu.
Arslan da, "Problemlerim var. Hastayım. Zaten odada da yatıyorum. Defalarca dilekçe verdim" diye konuştu.
Başkan Şengün’ün ısrarla ’neyin?’ var diye sorması üzerine Arslan da hastayım diye yanıt verdi. Başkan Şengün’ün ’Elli türlü hastalık var, senin hastalığın ne?’ diye tekrar sorması üzerine, Arslan da beyinsel problemleri olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı Köksal Şengün, Arslan’ı oturması için uyardı. Arslan da oturmayacağını belirtti. Sol eli pantolonun cebinde olan Arslan’a mahkeme başkanı Şengün’ün "Elin nerede?’ diye sorması üzerine Arslan da "Sanane lan, sen kimsin. Size mi kaldı bu memleket. Çoluk çocuk sahibi adamsın. Yüzlerce insanı topluyorsunuz. Herkes hasta bırakın gitsinler" diye yanıt verdi. Mahkeme Başkanı Şengün ile Arslan arasında yerine oturma yüzünden yaşanan polimik, duruşma salonunda bulunan askerlerin Arslan’ı yerine oturtması ile sona erdi. Arslan zorla yerine oturtulurken, "Kes kafamı, at gitsin" dedi.
Mahkeme Başkanı Şengün ile Alparslan Arslan arasında geçen diyalog şöyle:
“-Arslan: Hastayım, oturamıyorum. Anladınız mı? İçeride yatıyorum, uzanıyorum.
- Şengün: Otur
- Arslan: Ben defalarca dilekçe yazdım. Hastayım.
- Şengün: Nedir hastalığın, 50 tür hastalık var.
- Arslan: Beyinsel problemlerim var. Sana ne?
- Şengün: Otur, ne konuşmak istiyorsan söyle.
- Arslan: Sen kimsin ya?
- Şengün: Otur yerine
- Arslan: Oturmuyorum.
- Şengün: Elin nerede?
- Arslan: Size mi kaldı bu memleket? Oturmuyorum.
- Şengün: Otur.
- Arslan: Oturmuyorum.
- Şengün: Otur.
- Arslan: Oturmuyorum.
- Şengün: Oturtun onu!
- Arslan: Çoluk çocuk sahibi adamsın. Yüzlerce insanı doldurmuşsun buraya hepsi hasta. Bırak gitsin.
- Şengün: Otur.
- Arslan: Hastayım, oturamıyorum. Kes kafamı at gitsin.
- Şengün: Oturtun”
Bunun üzerine Alparslan Arslan, bir jandarma görevlisi tarafından oturtuldu ve jandarma görevlisi eliyle Arslan'ı kalkmaması için tuttu.
20 KEZ ÇIKMAK İSTEDİ
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün talimatı doğrultusunda duruşma salonunda oturtulan Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin davanın tutuklu sanıklarından Alparslan Arslan, Ferit İlsever'in savunması sırasında 20 kez salondan çıkmak için ayağa kalkma girişiminde bulundu.
Arslan'ın bu girişimleri jandarma görevlileri tarafından engellendi. Arslan, saat 10.50'de dışarı çıkarıldı ve 10 dakika kaldıktan sonra tekrar salona getirildi. Arslan, bir süre daha salonda oturduktan sonra saat 11.15'de isteği üzerine salondan çıkarıldı.
Alparslan Arslan'ın sık sık başını iki yana yatırdığı ve zaman zaman gülümsediği gözlendi. Arslan, duruşma sırasında bir süre arkasına dönerek, salonun izleyicilerin ve basın mensuplarının oturduğu bölüme baktı
BAKIRKÖY RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİ'NE SEVKİ İSTENDİ
Oturumun açılmasının ardından mahkeme başkanı ile salonda oturup oturmama konusunda polemik yaşayan Alparslan Arslan’ın kendi talebi üzerine Silivri Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Yapılan muayenenin ardından da Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevkine karar verilen Alpaslan Arslan’ın sevkinin gerçekleşmesi için Silivri Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu kararı bekleniyor.
Rahatsız olduğu için salonda oturmak istemediğini söyleyen Alparslan Arslan, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün’ün talebi üzerine askerler tarafından yerine oturtuldu. Alpaslan Arslan bundan sonraki süreçte de sık sık ayağa kalmak istedi fakat salondaki askerler tarafından engellendi. Lavaboya gitmek için askerler eşliğinde salondan ayrılan Alpaslan Arslan, 10 dakika sonra yine askerler eşliğinde salona döndü.
"İFADELER UYDURDUĞUNU SÖYLÜYOR“
Duruşma başlamadan önce de tutuklu sanıklardan Doç. Dr. Emin Gürses salonda bulunan basın mensuplarına, üçüncü Ergenekon iddianamesinin gizli tanığı ’Anadolu’ olduğu iddia edilen Doç. Dr. Ümit Sayın’ın sağlık durumunun iyi olmadığını belirterek, "Bir Cumartesi gidip ifade verdiği söyleniyor. Onunla ben ilgileniyorum, aleyhime ifade veriyor. ’Niye verdin?’ diye sorunca da ’Bunları uydurdum’ diye yanıt veriyor. Çocuk zaten hasta hastaneye kaldırılması lazım. Hastaneye gidiyoruz. Doktorlar biz Ergenekon sanığıyız diye kelepçelerimizi açtırmadan muayene ediyorlar. Yanımızda gaspçılar bulunuyor. Onların kelepçesi çıkıyor. Bizimkisi açılmıyor" dedi.