A.A
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2009 18:00
Bakırköy'de 20 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırıya ilişkin açılan davada, yargılanan 5 sanıktan 2'sinin ağırlaştırılmış müebbet, diğerlerinin de 6 ile 16,5 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları istendi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Beyaz Yakut, Mehmet Ali Demir ve Serdar Özer katıldı.
Duruşmada söz verilen sanıklardan Beyaz Yakut, eski savunmasını tekrar ederek, tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık Mehmet Ali Demir de olayla hiçbir alakası olmadığını savunarak, ifadesinin polis baskısıyla alındığını iddia etti.
Sanıklardan Serdar Özen de eline silah alan insanlarla aynı kefeye konulmasının adil olmadığını öne sürerek, tahliyesini istedi.
Duruşmada söz verilen sanık avukatları da müvekkillerinin tahliye istemlerine katıldı.
Duruşmada esas hakkındaki görüşlerini açıklayan Cumhuriyet Savcısı Celal Kara, Beyaz Yakut ve Mehmet Ali Demir'in, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak amacıyla çok sayıda insanın ölebileceğini öngörerek kalabalık bir meydanda tipi tam olarak belirlenemeyen bomba patlattıklarını”, “çeşitli patlayıcılar ele geçirilen sanıkların uzun süredir PKK terör örgütünün üyesi olduklarını”, “patlayıcı madde bulundurup, nakledip kullandıklarını” ve “Bakırköy'deki patlamayı bilerek yapmış olmaları nedeniyle yaralanma ve mala zarar verme suçlarından sorumlu olduklarını” ifade etti.
Savcı Kara, diğer sanık Serdar Özer'in de sahte kimlik kullanan sanıklardan Beyaz Yakut'u bilerek ve isteyerek evinde barındırdığını ve bombaları da evinde muhafaza ettiğini öne sürdü. Bu nedenle Beyaz Yakut'un “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını isteyen Savcı Kara, bu sanığa ayrıca “bomba nakletme ve patlatma”, “doğrudan öldürme kastı ile tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüs” , “iş yeri ve eşyalara patlayıcı patlayıcı madde ile zarar verme” ve “sahte kimlik kullanmak” suçlarından 383 ile 917,5 yıl arasında hapis cezası verilmesini de talep etti.
Sanık Mehmet Ali Demir'in de “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini öngören Savcı Celal Kara, bu sanığa da ayrıca çeşitli suçlardan 381,5 ile 906 yıl arasında hapis cezası verilmesini istedi.
Diğer sanık Serdar Özer'in de “terör örgütü üyesini isteyerek ve bilerek barındırmak ve yanındaki bombaları evinde muhafaza etmek” suçlarından toplam 6 ile 16,5 yıl arasında hapisle cezalandırılmasını isteyen Kara, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanırken dosyaları bu davayla birleştirilen Abdülselam Bişkin ve Sadiye Bişkin'e de “terör örgütüne yardım etmek” ve “terör örgütü eylemlerine katkı sağlamak” suçlarından 7,5 ile 15'er yıl arasında hapis cezası verilmesini talep etti.
İDDİANAMEDEN
Olaya ilişkin daha önce hazırlanan iddianamede, “Şehristan” kod adlı Beyaz Yakut'un 1999 yılında Kandil Dağı'nda PKK/Kongra-Gel'in eğitim kamplarında askeri ve siyasi eğitim aldıktan sonra “Salih” ile “Şahin” kod isimli Zekeriya Yıldız tarafından büyük şehirlerde sansasyonel eylem yapmak için Irak'ın kuzeyinden İstanbul'a gönderildiği kaydediliyor.
Bombayı yerleştirmeden önce şüphelilerin olay yerinde keşif yaptığı ve 10 Haziran 2007 tarihinde de bombanın cep telefonu düzeneğiyle patlatıldığı ifade edilen iddianamede, şüphelilerin patlamanın ardından olay yerinde olan biteni izlediğine dikkat çekiliyor.
İddianamede, Bakırköy'ün tatil nedeniyle Pazar günleri çok kalabalık olduğu, kadın ve çocukların sokaklarda gezdiği anlatılarak, “örgütün ses getirmek amacıyla böyle vahşice bir eylemi seçtiği” belirtiliyor.
Patlamadan sonra Yakut'un 2 bin 600 gram C4 tipi patlayıcı madde, elektrikli fünye ve boru tipi bombayla İstanbul Otogarı'nda yakalandığına da dikkati çekilen iddianamede, Yakut'un söz konusu patlayıcılarla Antalya'daki turistik tesislere yönelik bir eylem gerçekleştirmeyi planladığı, patlama sonucu 20 kişinin yaralandığı, 11 kişinin de malının zarar gördüğü bildiriliyor.