NEW YORK (A.A)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2007 01:46
Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin, “Annan planı Kıbrıslı Rumlar tarafından kabul edilseydi, bugün Ada'nın tümünü temsil eden bir ortaklık kurulmuş olacaktı” dedi.
Baki İlkin, Türk-Amerikan Cemiyeti'nin düzenlediği bir toplantıda ”Türkiye'nin 21. Yüzyıldaki Dış Politikası” konulu bir konuşma yaptı ve dinleyicilerin sorularını yanıtladı.
New York Başkonsolusu Mehmet Samsar, Baki İlkin'i takdim ederken yaptığı konuşmada, İlkin'i Washington ve New York'da görev yapmış tek Türk diplomatı olarak tanıttı.
Konuşmasında Türkiye'nin 21. yüzyılda özellikle önem verdiği dış politika konuları üzerinde duran İlkin, bu konuları Türkiye'nin Transatlantik, Avrupa Birliği ile bütünleşme isteği, Türkiye'nin BM'deki faaliyetleri, komşu ülkelerle olan ilişkiler, terörizm ve Kıbrıs olarak sıraladı ve bu konulara ilişkin geniş bilgi verdi.
KIBRIS
Sorular üzerine Kıbrıs sorununun geçmişinden sözeden İlkin, ”Annan Planı kabul edilseydi, bugün Ada'da Kıbrıs'ın tümünü temsil eden bir ortaklık kurulmuş olacaktı ve bu ortaklık tüm meselelerle ilgili karar verecekti” diye konuştu. İlkin, Kıbrıslı Türkler'in Kıbrıslı Rumlar tarafından 11 yıl baskı gördüğünü ve Ada'nın küçük bir bölümünde yaşamaya zorlandıklarını hatırlatarak, Türk askerinin, garantörlük hakkından yararlanarak Kıbrıslı Türkler'i kurtarmak için Ada'ya girdiğini söyledi.
Kıbrıslı Rumlar'ın önce Annan Planı'nı övdüklerini, daha sonra Kıbrıslı Türkler'in planı kabul edeceklerini sezinleyince çarkettiklerine dikkati çeken İlkin, Kıbrıslı Rumlar'ın, Ada'nın tümünü değil yalnızca güneyini temsil ettiklerini vurguladı. İlkin, Kıbrıslı Rumlar'ın Türkler'e kendileriyle eşit siyasal haklar veren bir ortaklık kurmaları durumunda sorunun çözüleceği mesajını verdi.
ERMENİ İDDİALARI
İlkin, Ermeni hükümetinin önünde 2 seçenek bulunduğunu belirterek, Türkiye ile ya iyi ilişkiler kurmaya karar vereceğini ya da sözde Ermeni soykırımı gibi nedenlerle Türkiye ile karşı karşıya kalacağını vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ermenistan'a yaptığı tarihsel çağrıyı hatırlatan İlkin, iki ülke arasında tüm arşivleri inceleyecek bir karma komisyon kurma önerisine Ermenistan'dan olumlu bir yanıt alınamadığını söyledi.
İlkin, Ermenistan'ın Türkiye ile ilişkilerinin iyi olmasının, bu ülkenin Azerbaycan ve Gürcistan ile ilişkilerini de olumlu etkileyeceğini bildirdi.
Sorular üzerine İlkin, geçmişte karşılıklı yaşanan kimi olayları tarihe bırakmak yerine sürekli gündemde tutmanın kimseye yarar getirmeyeceğini vurguladı.
IRAK, KERKÜK VE TERÖRİZM
Irak'taki durumu “trajedi” olarak nitelendiren İlkin, Irak'ta güçlü bir hükümetin ve güvenlik gücünün bulunmasının şart olduğunu ve bunlar sağlanmadan koalisyon güçlerinin bölgeden ayrılmasının doğru olmayacağının altını çizdi.
İlkin, bir soru üzerine, Irak'ın toprak bütünlüğünün ve siyasal birliğin Türkiye için çok önemli olduğuna işaret ederek, “Biz, tek bir Irak ve ülkenin tümünde otoritesi bulunan merkezi hükümetten yanayız” diye konuştu.
Türkiye'nin Kuzey Irak ve Kerkük ile ilgili bazı endişeleri olduğunu belirten İlkin, Kerkük'te demografik yapının değiştirildiğini ve bölgeye Kürt nüfusunun yerleştirildiğini hatırlattı. Kerkük'ün Irak'ın küçük bir modeli olduğuna dikkati çeken İlkin, Başbakan Erdoğan'ın bu yıl yapılması planlanan Kerkük referandumunun ertelenmesi gerektiğini söylediğini hatırlattı.
İlkin, Türkiye'nin PKK terör örgütüyle verdiği mücadelede başından beri ABD tarafından güçlü bir biçimde desteklendiğini söyledi. Terör örgütünün Kuzey Irak'ta bulunduğunu vurgulayan İlkin, Türkiye'nin Irak ve ABD'den bunun engellenmesini istediğini ve Türkiye'nin bu çerçevede özellikle ABD'den önemli beklentileri olduğunu dile getirdi.
İlkin, Türkiye-ABD arasındaki ilişkilerle ilgili bir soruya verdiği yanıtta, iki ülkenin her zaman birbirine ihtiyaç duyduklarını ve görüşlerde kimi zaman farklılıklar olabileceğini, ancak sonuçta iki ülkenin ilişkilerinin son derece iyi olduğunu bildirdi.
NATO
NATO'nun, eski SSCB'nin dağılmasından sonra önemini yitirmediğini, tam tersine daha da güçlendiğini savunan İlkin, Kosova ve Afganistan'daki NATO güçleri arasında olan Türkiye'nin, NATO'yu desteklemeyi sürdüreceğini söyledi.
AB
Türkiye'nin, Avrupa Birliği sürecinde çok önemli siyasal, ekonomik ve toplumsal reformlara imza attığına dikkati çeken İlkin, Türkiye'nin reform sürecinin süreceğini, ancak AB'nin de Türkiye'ye karşı çifte standart uygulamaması gerektiğini vurguladı.
İlkin, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin engellenmesi durumunda bundan yalnızca Türkiye'nin değil Avrupa'nın da etkileneceğini vurguladı. Türkiye'nin, Osmanlı İmparatorluğu zamanından beri Avrupa'da yer aldığını belirten İlkin, Türkiye'nin AB dışında kalması durumunda bile ülkenin yönünün belli olduğunu, bu yönün de demokrasi ve Batı ile paylaşılan ortak değerler olduğunu dile getirdi.
BM
BM'nin çok önemli olduğunu ve yerinin başka hiçbir kurum tarafından doldurulamayacağını ifade eden İlkin, Türkiye'nin BM'nin kalkınma, insani yardımlar barışı koruma ve kurma, terörizmle mücadele konularıyla ilgili yürüttüğü faaliyetlere özel önem verdiğine işaret etti.
Türkiye'nin, 2009-2010 yılları arasında BM Güvenlik Konseyi'nin daimi olmayan üyesi olma yolunda yoğun çaba içinde olduğunu kaydeden İlkin, Türkiye'nin konseydeki üyeliğinin konseye Türkiye'nin bölgesindeki olayları daha iyi anlama şansı vereceğini bildirdi. İlkin, Türkiye'nin söz konusu adaylığıyla ilgili olarak son derece umutlu olduğunu kaydetti.
KOMŞULAR
İlkin, Türkiye'nin Yunanistan ime ana sorunları dışındaki sorunları ikili olarak görüştüğünü, şu ana dek 21 anlaşma imzalanmasının olumlu olduğunu söyledi. İki ülkenin ticari ilişkilerinin de olumlu yönde geliştiğini belirten İlkin, Türkiye'nin Bulgaristan, Romanya ve Azerbaycan ile ilişkilerinin son derece iyi olduğunu hatırlattı. Ukrayna ve Rusya ile ilişkilerin de iyi bir biçimde geliştiğini belirten İlkin, Türkiye'nin, Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne çok önem verdiğini anlattı.
Geçmişte terör örgütü PKK'nın başının Suriye'de olmasının Türkiye'nin bu ülkeyle olan ilşkilerini kötü etkilediğini belirten İlkin, Suriye ile son dönemde iyi ilişkiler içinde bulunulduğunu kaydetti.
İsrail ile ilişkilerin her zaman son derece iyi olduğunu dile getiren İlkin, Türkiye'nin aynı biçimde Filistinliler ile de ilişkilerinin aynı paralelde olduğunu vurguladı. İlkin, Türkiye'nin bu özel konumu nedeniyle Filistin-İsrail sorununun çözümünde her zaman rol almaya hazır olduğunu hatırlattı. Son Lübnan savaşının da hiçbir ülkeye yarar getirmediğinin altını çizen İlkin, savaştan önce Lübnan'ın doğru yönde ilerlediğini, ancak şimdi ülkede durumun son derece kritik olduğunu kaydetti.
İRAN
İran'ın nükleer programıyla ilgili sorular üzerine ise İlkin, Türkiye'nin hep diyalogdan yana olduğunu belirtti, ancak nükleer silah üretebilecek bir İran'ın bölgedeki sorunları daha karmaşık hale getireceğini ve konunun diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.