OluÅŸturulma Tarihi: Mart 05, 2005 00:00
Çevre ve Orman Bakanlığı, ‘Türkiye’nin üniter yapısını bozucu, kasıtlı adlandırma yapıldığı’ gerekçesiyle, içinde Kürdistan ve Ermeni kelimeleri geçen hayvanların adlarını değiştirdi.BM Kalkınma Programı UNDP yetkilisi ise ‘İsim değiştirilmesi söz konusu olamaz. Gerekliliğin kanıtlaması ve literatürlere geçirilmesi başarılmalıdır’ diye itiraz etti.BAZI yaban hayvanlarının bilimsel literatürdeki Latince isimlerinde ‘Kürdistan’ ile ‘Ermenistan’ sözcüklerinin geçmesi, bu hayvanların isimlerinin aniden başkent gündemine oturmasını sağladı.Hürriyet Yazarı Yalçın Doğan’ın 1 Mart tarihinde tartışmaya açtığı kırmızı tilki, yaban koyunu ve karacanın Latince isimleri Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından dün resmen değiştirildi.1 Mart’ta Hürriyet yazarı Yalçın Doğan’ın ‘Vulpes Vulpes Kürdistanicum’ başlıklı yazısının ardından dün Çevre Bakanlığı, Vulpes Vulpes Kurdistanica olan kızıl tilkinin adını ‘Vulpes Vulpes’, adı Ovis Armeniana olan Anadolu yaban koyununu Ovis Orien Anatolicus, yine adı Capreolus Capreolus Armenius olan karaca türünün adını Capreolus Caprelus Capreolus olarak değiştirdiğini açıklayan basın bültenini
haber ajanslarına geçti.ÃœNÄ°TER YAPIYI BOZARBakanlığın bülteninde ‘Son zamanlarda basında da sıkça söz edilen ülkemizin üniter yapısını bozucu nitelikte kasıtlı olarak adlandırma yapıldığı görülen bu ÅŸekildeki isimlerin’ arasında Anadolu yaban koyunu ve karacanın da yer aldığı belirtildi. Açıklamada, yeni tanımlanan bir canlıya isim vermenin kuralları olduÄŸu, belirtilerek, ‘Uzun yıllar boyunca Türkiye flora ve faunası üzerinde araÅŸtırma yapan yabancı bilim adamları, ülkemizden topladıkları ve tanımladıkları çeÅŸitli bitki ve hayvan türlerine ne yazık ki önyargılı zihniyetle isim vermiÅŸlerdir’ denildi. BÄ°LÄ°M ADAMININ İŞİ Ancak Bakanlığın yaptığı bu açıklamanın ardından Hürriyet muhabirinin aradığı UNDP yetkilisi hayvan isimlerinin, türü bulan, bulduÄŸunu bilimsel kriterlere göre kanıtlayan ve literatürlere geçiren bilim adamları tarafından bilimsel adlandırma kurallarına göre verilebileceÄŸini hatırlattı. Ä°simlerde deÄŸiÅŸim sözkonusu olduÄŸunda bunu sadece bilim adamının yapabileceÄŸini belirtip, ‘İsim eÄŸiÅŸtirilmesi diye bir ÅŸey söz konusu olamaz. Bakanlık tür hakkında isim deÄŸiÅŸikliÄŸinin gerekliÄŸini kanıtlamalı ve bunu da literatürlere geçirmeyi baÅŸarabilmeli’ dedi. ÇAÄžRIÅžIM YAPSIN DÄ°YE Çevre ve Orman Bakanlığı DoÄŸa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Prof. Dr. Mustafa Kemal Yalınkılıç da bilimsel adları herkesin koyamayacağını kabullenerek, bunun ülke çıkarları için yapıldığını söyledi. Türkiye üzerine oyunlar oynandığını belirten Yalınkılıç, ÅŸunları söyledi:‘Türkiye üzerine çeÅŸitli oyunlar oynanıyor. DeÄŸiÅŸik tür insanlar elini kolunu sallaya sallaya cirit atıyor. Bu isimleri, burada Kürt vardı, Ermeni vardı yargısı uyandırmak için özellikle kullanıyorlar. Bizde bu açıklamayı yaparak bunun önüne geçmeye çalıştık. Bizim açıklamamızla deÄŸiÅŸtirdiÄŸimiz isimler çaÄŸrışım yapsın istedik. Ayrıca bilim adamlarımız gidip orada gerekli araÅŸtırmayı yaptı.’ Adlandırmada 3 yöntem HAYVAN ve bitkilerin cins ve türlerinin tanımlanmasına yönelik temel ilkeleri 1758’de Carl von Linne ortaya koydu. Bundan sonra keÅŸfedilen bitki ve hayvanların isimleri Linne’nin ikili adlandırma sistemine göre verildi. Buna göre, baskın bir özelliÄŸi ile adlandırma örneÄŸin Ursus arctos-Boz ayı, yaÅŸadığı bölgeye göre adlandırmak örneÄŸin Allium tuncelianum-Tunceli Sarmısağı veya adlandıran kiÅŸinin ismi eklenerek adlandırmak yöntemlerinin birinin kullanılması gerekiyor. Bu isimlendirme yönteminin seçimi tamamen keÅŸfi yapan kiÅŸiye kalıyor. Bundan sonra keÅŸfedilen yeni tür ya da alt tür, uluslararası kurallar gereÄŸi bilimsel yayınla bilim dünyasında tanıtılır. Â
button