Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2004 00:00
BEĞENDİĞİM tenorlardan Hakan Aysev'in Aria ve Napolitenler CD'sini dinliyorum.Maciej Niesiolowsky yönetiminde Bilkent Senfoni Orkestrası eşlik etmiş. ‘‘Canlı Kayıt’’ yazıyor CD'nin üzerinde.Aysev'in parça seçimini isabetli buldum. Tanınmış bir operacı dostum, gustosu olan bir sanatçıdır, dedi onun için.İhsan Yılmaz'ın bir sorusunu Keyif'te şöyle yanıtlıyor:‘‘Pavarotti'nin üç sene öğrencisi oldum ve onun dünya çapında operanın popülerleşmesi adına yaptığı şeyi ben de Türkiye'de uygulamaya çalışıyorum.Pavarotti, Domingo ve Carreras bütün dünyada bu şekilde operayı sevdirdiler.’’Evet, operacılar değişik müzik türlerini icra eden sanatçılarla birlikte konser veriyor, CD dolduruyorlar.Şimdiye kadar tanıdığım Türk opera sanatçılarının anımsadığım CD'leri çok az:Atillá Manizade, Mesut İktu, Erol Uras, Hakan Aysev.Nice iyi seslerin kaydı yok. Suna Korat, Remziye Alper Tanrıkulu, Mete Uğur, zaman zaman seslerini dinleme isteği duyduğum adlardan birkaçı. Listedeki adlar arttıkça utancımız da artıyor.Cumhuriyetin ilanının 81'inci yılında övündüğümüz çoksesli müzik için ne yaptık, ne yapıyoruz, ne yapacağız?Birçok şehirde devlet opera ve balesi var. Nasıl çalışıyorlar, gerçekten halka bu türü tanıtıyorlar mı, sevdiriyorlar mı? Ayda birkaç kez yapılan temsil yeterli değil. Orkestra da, solistler de o şehrin değişik mekánlarında konserler vererek operayı tanıtmalı.Bunun gerçekleştirildiğini sanmıyorum.Belli şehirler dışında yaşayanların, opera dinleyemedikleri için bu tür konusunda ne bilgileri var ne de fikirleri.O zaman yayılma politikamızın geçerliliği, işlevi üzerine yeniden düşünmek gerekiyor.Anadolu'daki opera ve bale kurumlarının tanıtma, yaygınlaştırma işlevlerini yerine getirmelerini bakanlık mutlaka düzenlemeli.* * *MİLYARLAR harcayarak sahneye koyduğumuz operaların kayıtları yapılıyor mu? Hayır.Kayıt yapılırsa, Kültür ve Turizm Bakanlığı bu kayıtlardan CD'ler hazırlayıp onları ucuz fiyatla satabilir. Satmalı da. Özellikle öğrencilerin dinleyebileceği fiyatlarla. İki bakanlığın düşündüğü sanat eğitiminde bu tür girişimlerin önemi sanırım göz önüne alınıyordur.Hatta ileride VCD'ler, DVD'ler bile çıkarılabilir.Teknolojinin en önemli işlevi kültürü, kitlelere yaymasıdır. Artık seyirci/dinleyici sadece salonlara giderek operayı görmüyor, dinlemiyor.Büyük şehirlerde operaya gösterilen ilgi; Türkiye ölçüsünde bu türün bilindiği, öğrenildiği, sevildiği, anlaşıldığı gibi bir sonuca götürmesin bizi, yanılırız.Ayrıca son zamanlarda Devlet Opera ve Balesi'nin çeşitli şehirlerdeki operalarının ilan veremeyişleri yüzünden seyirci sayısında azalma olduğu söyleniyor.Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın onların sesini duyurmaları için bir ödenek ayırması gerekiyor.Sözgelimi Sabahattin Kalender'in Deli Dumrul operasını çok başarılı bulanlar neden CD'sini yapmadılar.* * *KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun kayıt meselesiyle ilgileneceğini umarım. Yoksa bu masraflar, emekler bir sezonluktur ve suya yazılmış yazı gibidir.
button