Bakanlık Fatih için 64 bin TL ödeyecek

İstanbul 1. İdare Mahkemesi, Milli Eğitim Bakanlığı'nı “hizmet kusuru yaptığı" gerekçesiyle suçlu buldu.

Mahkeme, Milli Eğitim Bakanlığı'nı Can'ın ailesine 50 bin TL'si manevi 13 bin 700 TL'si maddi olmak üzere toplam 63 bin 700 TL tazminat ödemeye mahkum etti. Almanya'da geçtiğimiz günlerde yaşanan üzücü okul katliamı olayından sonra verilen bu kararla birlikte 'okullarımızdaki güvenlik önlemleri yeterli mi?' sorusu tekrar gündeme geldi.

"MEB, 63 BİN 700 TL TAZMİNAT ÖDEYECEK"

İstanbul 1. İdare Mahkemesi'nin verdiği kararda, “Kamu idareleri yapmakla hükümlü oldukları kamu hizmetlerini yürütürken hizmetin işleyişini düzenli olarak denetlemek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. İdarenin kendine verilen görevleri gereği gibi yerine getirmeyerek zarara neden olması halinde, bu zararın hizmet kusuru ilkesine göre tazmininin gerekeceği, hem Anayasa hem de yerleşik idare hukuku içtihatları bakımından zorunludur' denildi. Davayı karara bağlayan mahkeme, Milli Eğitim Bakanlığı'nı Can'ın ailesine 50 bin TL'si manevi 13 bin 700 TL'si maddi olmak üzere toplam 63 bin 700 TL tazminat ödemeye mahkum etti. Kararın ardından ailenin avukatı Abdullah Sütçüoğlu, ailenin davayı maddi beklentilerle açmadığını belirterek, “Almanyada'da son örneğini gördüğümüz gibi okulda şiddet olgusuna dikkat çekmek ve yenilerinin olmasına engel olmak için bu davayı açmışlardı' diye konuştu.

"UMARIZ BU DAVA GEREKEN İŞLEVİNİ GÖRÜR"

"Umarız bu dava bu konuda açılmış son dava olur, umarız bu dava gereken işlevini görür ve yöneticilerin bu konuya olan dikkatini çeker" diyen Sütçüoğlu, ailenin bu parayı hayatlarını kaybeden oğullarının şahsında okulda şiddet olgusuna dikkati çekmek, küçük ve korumasız öğrencilere yöneticilerin daha dikkat etmesini, onların güvenliğini önemsediklerini herşeyiyle ortaya koymalarını bekledikleri için bu davayı açtığını ifade etti.

"MEB KENDİ KUSURUNU KABUL ETMİŞ OLDU"

Fatih Can, olayından sonra Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul çalışanları hakkında bir soruşturma açtığını kaydeden Sütçüoğlu, “Bu soruşturmanın sonunda sınıf rehber öğretmeni hakkında bir uyarma cezası verdi. Bu uyarma cezasının gerekçesinde de memurun kusuru olduğu kabul edilmekte. Ve bu kusuru kabul eden Milli Eğitim Bakanlığı aslında kendi kusurunu da tespit etmiş oldu" diye konuştu. Avukat Sütçüoğlu açıklamasında konuyla ilgili görülen ceza davasında da ilginç gelişmelere dikkat çekti. Sütçüoğlu, davada tanık olarak dinlenen öğrencilerin, sanık C.B.'nin bazı dizilerdeki karakterlerden etkilenerek okula sürekli bıçak getirip korku saçtığı söylediklerini ifade etti.

"OĞLUMU BIÇAKLASINLAR DİYE Mİ OKULA GÖNDERDİM"

Fatih Can'ın Baba Ali Can, her köşe başında eli bıçaklı insanların, gasp yapan balicilerin olduğuna işaret ederek, bu tür şiddet olaylarının okullara yayıldığını ifade etti. Can,  Okullara birer tane dedektör alınabilir. Ben oğlumu okula herhangi birisi öldürsün diye mi gönderdim?" dedi.

"ÜST ARAMALARI YAPILMAMIŞ"

Tanık öğrencilerin ifadelerinde çoğu defa bu konuyu yetkililerle şikayet ettiğini ancak bunun dikkate alınmadığını söylediklerini belirten Sütçüoğlu, “Şikayetler dikkate alınmadığı gibi okul içerisinde uygulanması gereken üst aramalarının yapılmadığını, üst aramaları konusunda uzunca bir süreden beri ihmallerin yapıldığı şeklinde beyanlar dosyaya yansımıştı" dedi.

ORGANLARI BİR ÇOK İNSANI HAYATA DÖNDÜRDÜ

Levent'teki Lütfi Banat İlköğretim Okulu'nda olay, 22 Mart 2006 tarihinde gerçekleşmişti. C.B. tarafından sınıf ortasında kalbinden bıçaklanan Fatih Can'ın (16) kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşince acılı ailesi, organlarını bağışlamıştı. Can'ın bağışlanan organlarıyla çok sayıda kişi hayata dönmüştü.