Güncelleme Tarihi:
Soma'dan gelen 10 maden işçisi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltılı toplantıya, iki bakanın dışında, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ile milletvekilleri Hüseyin Tanrıverdi, Öznur Çalık, Recai Berber, Mehmet Muş, Muzaffer Yurttaş, Selçuk Özdağ ve Uğur Aydemir katıldı. Toplantı sonrası Faruk Çelik açıklama yaptı ve gazetecilerin sorularını cevapladı.
Çelik şunları söyledi: Konular not edildi. Seri olarak bir an önce yapılması gereken hususlar var. Fiziki şartlarla ilgili çözülmesi gereken sorunlar var. En alt birimde çalışan maden işçisinin yaşadıklarıyla dışarda çalışan maden işçisinin yaşadıkları ayrıntılı olarak gözden geçirildi
SOMUT NE İSTEDİLER
Bir iş güvencesinin yanında tazminatlarla ilgili tazminat alacağının işçiyi işyerine bağladığından dolayı sorunları dile getirememe gibi önemli bir başlık... Bu meselenin mutlaka çözülmesi gerekiyor. İş güvenliği ve çalışma koşulları uygun olmayan yerleri kapatmaktan başka ne yapacaksınız? Dün Meclis’te de hangi koşullarda kapanacağını açıkladık. Kapatma yalnız başına çözüm olmuyor. Ama geneli itibariyle teknolojinin kullanılması ve fiziki koşulların iyileştirilmesiyle birlikte kapatma durumları netice almak bakımından önemli.
GİZLİ TAŞERONLUK
Gizli taşeronluk meselesi var. Resmiyette görünmeyen bazı uygulamalar var. Bu sistem emeğin sömürüsüne iyiden iyiye döndü. Artık bunu görmemezlikten gelmek olamaz. Bakanlar Kurulu’nda da gündeme getirdik. Çözülmesi gereken, hizmet alımı olacak ama hangi alanlarda. Tabi ki güvenlikli üretim olacak. Çalışanlarımızın nerede alt işveren olması ya da olmaması gerektiğini mevzuatımızda netleştirmek zorundayız. Yıllardır da hazırlığını yaptığımız bir konu. Koltuk meselesini kendi geleceğimiz meselesi yapmayız. Siyasi sorumluluk her an geçerli.
KRİTİK SORU
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız maden işçileriyle yaptığı görüşmenin ardından açıklama yaptı. İdari hukuki adli soruşturmakla devam ediyor. İşçi kardeşlerimize “Eğer siz yetkili olsaydınız buranın sevk ve idaresini nasıl yapardınız” diye sorduk.
İşçi arkadaşlarımız samimi olarak fikirlerini ifade ettiler. Görüşmelerimiz devam edecek.
BU OCAKLARIN KAPATILMASINI İSTER MİSİNİZ?
“Siz bu ocakların kapatılmasını ister misiniz” diye sordum. “Hayır biz bu ocakların kapatılmasını istemeyiz ancak çalışama şartlarının doğru şekilde yönetilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması şartıyla” dediler. Bize düşen Çalışma bakanımızla beraber oradaki çalışma şartlarının düzeltilmesi ve işçi kardeşlerimizle yeniden toplantı yapılması.İşçi kardeşlerimizle bu konuyu tekrar görüşeceğiz. Bundan sonra işçi kardeşlerimiz karar mekanizmasının en önemli temsilcilerinden olacak.301 canımız gitti orada. Bunları takipsizliği söz konusu olamaz.
SİYASİ SORUMLULUK TARTIŞMASI
En kolay olanını söylüyorsunuz. Aynen işletmelerde olduğu gibi. Riski nasıl azaltabiliriz. Tedbirlerin alınmasıyla. Sıfır risk bütün ocakları kapatmak ve ithalatı artırmak. Ama bu doğru bir şey değil. Bu işin siyasi sorumluluğunu iki bakanlık olarak yürütüyoruz. Her noktayı kavrayarak yapıyoruz. İşçi kardeşlerimizi ocakların ne zaman açılacağını soracaklar. Dediğimiz şartlara ulaşmadan bu ocakların açılması söz konusu değil. Ancak bu ocaklar bıraktığınız gibi kalmaz. O yüzden her birimizin bu süreci yönetmesi ve takip etmesi gerekiyor. Herhangi bir risk yapıcı bir durumda bulunmamak gerekiyor. Soma ekonomisi bizden bunu bekliyor ama bu tedbirlerin alındığını görmemiz gerekiyor.
ERDOĞAN İŞÇİLERİ KABUL ETTİ
Sayın Başbakanımız işçi kardeşlerimizi kabul ettiler. Bu acıyı tekrar paylaştılar taziyelerini ilettiler. Hangi ilgili bakanlıklar varsa çalışmanın devam edeceğini ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılacağını ilettiler.
SOMA’DAKİ DİĞER MADENLERİN DURUMU
Bu şartlarda üretim yapamazlar. Şartlar iyileştirilmeden üretim yapmaları doğru olmaz. Eksiklikler giderilmeden üretim yapılması doğru olmaz. Orada çalışacak işçi kardeşlerimizin her zaman olacağını söylemem gerekiyor. “Siz ne düşünüyorsunuz” diye tek tek sorduğumda sorduğumda “hayır bu şartlar yerine geldikten sonra çalıştırılmalıdır” dediler kendileri.
“MADEN SAHİBİ BAKAN YILDIZ’IN AKRABASI” İDDİASI
Yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimi bir ortamda yapmadığımız şeylerle ilgili kendimizi savunmak zorunda kalıyoruz. Bu kadar iftiraların yalanların peşine düşecek halimiz yok. ne ocak sahibiyle ne maden sahibiyle uzaktan yakından akrabalık ilişkim yok.
Bu iddiayı yapanların bunu ispat etmesi lazım. Orada 140 Suriyeli çocuğun üzerinin betonlandığını düşünecek kadar alçalanlara söyleyebileceğim artık insanlık dışı bir üsluba katıldıklarıdır. Bu kadar açıklığa şeffaflığa bu tür iftiraların yakışmadığını söylemem lazım.
Yapmadıklarımızı savunma ihtiyacı hissettirmeyin.