Güncelleme Tarihi:
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda dış politikaya ilişkin değerlendirmeler yapıldığını bildirdi.
Bu çerçevede İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonlarının değerlendirildiğini ifade eden bakan Çiçek, operasyonlarda 100'ün üzerinde Filistinlinin öldüğünü söyledi.
Türkiye olarak bu gelişmelerden büyük endişe ve üzüntü duyulduğunu ifade eden Çiçek, Gazze'nin “küçücük bir yer” olduğunu ve 1.5 milyona yakın nüfusun burada yaşadığını anlattı.
Gazze'nin, belki de nüfus yoğunluğu açısından dünyadaki yerleşim birimleri içinde en önde gelen yerlerden biri olduğunu kaydeden Çiçek, şöyle konuştu:
“Dolayısıyla insanların üst üste yaşadığı yerde, sivil yerleşim yerlerinin bombalanması hiçbir şekilde kabul edilemez. Çünkü böyle bir bombalama söz konusu olduğunda ister istemez masum birçok insanın, genç, kadın, çocuk, hayatını kaybedeceği ortadadır. Dolayısıyla hiç bir gerekçe ile sivil yerleşim yerlerinin bombalanmasını Türkiye olarak kabul etmiyoruz.
İsrail'in orantısız ve aşırı güç kullanması ve bunlardan sivillerin de zarar görmüş olması, bu söylediklerimizin ne kadar haklı olduğunu göstermektedir.
Hedef gözetmeksizin bir sindirme, toplu cezalandırma harekatı şeklini alan İsrail'in bu operasyonunu doğru bulmuyoruz. Sayın Başbakanımız da bir değerlendirme yapmıştır.
Tabiatıyla orantısız güç kullanımı ve söylediğim sebeplerden dolayı bölgede tam bir şiddet sarmalı yaşanmış, barış süreci de ciddi ölçüde zarar görmüştür.
Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas bu olaylar nedeniyle İsrail ile tüm temasların askıya alındığını açıklamıştır. Yani bir süre önce büyük ümitle süren Annapolis süreci de bu nedenle sekteye uğramıştır.
Bu sabahtan itibaren İsrail kara birliklerinin Gazze'den çekilmesini Türkiye olarak olumlu buluyoruz. Yani bu operasyonlara bundan böyle tamamen son verilmesini bekliyoruz. Şimdi yapılması gereken şey uluslararası camia bakımından, Gazze'deki sivil halka yardım elinin uzatılmasıdır. Çünkü bu harekattan en büyük zararı siviller görmektedir. Zaten büyük sıkıntı içinde yaşayan bir toplum, bir de böyle saldırılar üst üste geldikçe hayat şartlılarının iyice zorlaştığı ortadadır. Dolayısıyla herkes ne yapacaksa bir an evvel elini çabuk tutup sivillere insani yardımı oraya götürmesi gerekmektedir.”
8 TIR GÖNDERİLDİ
Türkiye olarak bu konuda gerekli adımı attıklarını ve bölgeye 8 TIR'dan oluşan zaruri ihtiyaç malzemelerini içeren yardım konvoyu gönderildiğini belirten Çiçek, “Ancak bunların bir kısmı, gümrüklerde bürokratik işlemler veya başka nedenlerle, bilemediğimiz sebeplerle henüz ihtiyaç sahiplerine ulaşamamıştır. Ayrıca Türkiye'nin 3 yıllık süre içinde bu konuların çözümüne katkı sağlamak amacıyla 150 milyon dolarlık bir taahhüdü de söz konusudur” dedi.
Çiçek, şöyle devam etti:
“Bizim temennimiz barış görüşmelerini sürdürülmesidir. Çünkü insanlar barış ümidini kaybederse, şiddetten başka yol kalmayacağı gibi bir noktaya sürüklenirler. Aşırılar ve barış karşıtları, bu durumdan istifade eder ve güçlenir. Onun için buna izin verilmemesi lazım. Bu sürecin, bir an evvel barış sürecinin tekrar başlatılmasında biz Türkiye olarak fayda görüyoruz.
Diğer taraftan Gazze Şeridi'nden İsrail'e yönelik füze saldırıları da durdurulmalıdır. Bu tür saldırılar Filistin halkına yarar değil, zarar getirmekte, askeri operasyonlara gerekçe olarak da kullanılmaktadır.
Türkiye iki tarafla da ilişkilerini sürdüren, bu ihtilafın bir evvel sonuçlanması noktasında bugüne kadar sadece laf eden değil, imkanları ölçüsünde her türlü katkıyı veren bir ülke olarak, bu saldırıların son bulması ve tekrarlanmaması ve şiddet sarmalının durması ve sükunetin sağlanması, Gazze'deki sivil halka yardımcı olunması için gerekli girişimleri her kanaldan ve her düzeyde sürdürmektedir.”
Çiçek, bu bağlamda Başbakan Erdoğan'ın, dün ve bugün Abbas ve Olmert ile telefon görüşmeleri yaptığını anımsatarak, “Dolayısıyla biz Türkiye olarak bu sıkıntının bir evvel çözüme kavuşturulması noktasında elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” şeklinde konuştu.
ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPAN KANUN TASARISI GÖRÜŞÜLDÜ
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil çiçek, Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın Bakanlar Kurulu toplantısında görüşüldüğünü belirterek, “Enerji yatırımlarında Kamu İhale Kanunu hükümlerinin uygulanmaması bu taslakta zikredilmektedir. Çünkü bu yatırımların süratli yapılması icap ediyor” dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısın ardından yaptığı açıklamada, toplantıda Dil ve Tarih Yüksek Kurulu Kanun Tasarısı'nın ele aldığını, ardından Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'nın görüşüldüğünü bildirdi.
Türkiye'nin elektrik açığı bulunan bir ülke olduğunu ifade eden Çiçek, ele alınan tasarının, bu alanda hizmetlerin düzenli ve verimli yapılabilmesine imkan verecek bir düzenleme olduğunu anlattı.
Bununla haklı görülmeyen sebeplerden dolayı üretim tesislerini zamanında bitiremeyen ve özel hukuk hükümlerine tabi tüzel kişilerin, lisanslarının iptal edilmesi ve lisans iptalini takip eden 3 yıl süreyle lisans başvurusunda bulunmasını engelleyen bir düzenleme getirdiğini belirten Bakan Çiçek, “Rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere lisans almak için gerekli koşulları sağlayan birden fazla kişinin bulunması halinde teklif ve taahhüt eden tüzel kişinin, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından ihale yapılması suretiyle belirlenmesidir. Yani birden fazla şirketin başvurması halinde kimim bu üretimi gerçekleştireceği ihale yoluyla belirlenecektir” dedi.
Çiçek, şu bilgileri verdi:
“Üçüncüsü elektrik üretim anonim şirketi, eğer özelleştirme programına alınırsa, bunun bakanlıkla ilgisinin belli bir süre devam etmesi gerekmektedir. Çünkü buradan elde edilen gelirlerin yatırımlarda kullanılması özellikle, TEİAŞ, EİAŞ, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu, BOTAŞ ve MTA Genel Müdürlüğüne bu gelirlerin bir kısmının tahsis edilmesine imkan verilmektedir. Böylece bu alanda daha fazla üretime ve faaliyete imkan verilmesi söz konusu olmaktadır.
Marine, dizel ve motorinin tesliminin 31 Aralık 2012 tarihine kadar özel tüketim vergisinden (ÖTV) müstesna kılınmasıyla ilgili bir madde var burada.
Ayrıca TRT payının faturalarda ayrıca gösterilmesi ve bu payın yüzde 2 oranını geçememesidir. Bilindiği gibi TRT gelirlerinin önemli bir kısmı buradan sağlanmaktadır. Dolayısıyla bu pay yüzde 2'yi geçemeyecek ve faturalarda ayrıca gösterilecektir.
Enerji yatırımlarında, Kamu İhale Kanunu hükümlerinin uygulanmaması bu taslakta, tasarıda zikredilmektedir. Çünkü bu yatırımların süratli yapılması icap ediyor. Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi olduğu takdirde bazen bir yatırım ihaleye çıktıktan sonra yerli yersiz itirazlarla bazen 6 ay, bazen bir yıl geçebilmektedir. Halbuki bu konuda biraz daha hızlı hareket edilmesi gerekmektedir.
Elektrik, doğal gaz ve petrol piyasalarıyla ilgili imar planları ve değişikliklerini yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve resen onaylamaya Bayındırlık ve İskan Bakanlığının yetkili olmasıyla ilgili de başlıca düzenlemeler bunlardır.”
KARAYOLLARI KANUNU
Bakan Çiçek, Karayolları Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin düzenlemenin de toplantıda ele alındığını belirterek, “otoyollar, köprüler ve bunlar üzerinde yer alan yapım, bakım ve işletmelerinin Karayolları Genel Müdürlüğü ile görevli şirketçe ve 4046 Sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde otoyollar ve köprülerde işletme hakkı verilecek şirket veya şirketlerce yürütülmesine imkan veren kapsamlı düzenlemeleri içeriyor” dedi.
Çiçek, yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda kurulan “Koordinasyon Kurulu”nun faaliyetlerine yönelik de Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in Kurul'a bilgi verdiğini ifade etti.
Arka arkaya krizler nedeniyle Türkiye'nin istenilen seviyede yatırımlarını yapamadığını belirten Çiçek, hala bu konuda da ciddi bir açık olduğunu söyledi.
Devlet bütçesindeki yatırımların dışında yerli ve yabancı yatırımcıların, yatırımlarını daha süratli yapılması için böyle bir Koordinasyon Kurulu oluşturulduğunu anımsatan Çiçek, bu çerçevede yapılan faaliyetlerin değerlendirildiğini kaydetti.
Bu yatırımlar yapılırken dile getiren pek çok şikayetin olduğunu, bunların giderilmesi için de gerekli çalışmaların yapıldığını anlatan Bakan Cemil Çiçek, bu şikayetlerin geçen hükümet döneminde önemli ölçüde giderildiğini bildirdi.
Bu konuda atılan adımları dile getiren Çiçek, “bu dönemde de yine şirket kurulum sürecinin ve maliyetinin azaltılması, iş gücü piyasasının esnekliğinin artırılması, gümrük iş ve işlemlerinin basitleştirilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi, KOBİ'lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması başta olmak üzere 2008 yılı içinde 60 işlem yapılacaktır. Çalışmalar sürüyor. bu çerçevede yatırım ortamının iyileştirilmesine dönük değerlendirme yaptık” dedi.