Bakana ulaştı eşini kurtardı

Güncelleme Tarihi:

Bakana ulaştı eşini kurtardı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2006 15:05

Adana'da 7 aylık hamile kadın, 4 saatte 12 hastaneye götürüldü. Hastanlerde ‘kuvöz’ olmadığı gerekçesiyle kabul edilmemesi üzerine hamile kadının eşi son çare olarak Sağlık Bakanı Akdağ’a gitti. Bakan Akdağ'ın korumaları devreye girince hamile kadını daha önce geri çeviren hastanenin kapıları bu kez sonuna kadar açıldı.

Ceyhan İlçesi’nde yaşayan 2 erkek çocuk annesi 7 aylık hamile 28 yaşındaki  Çiğdem Yalçın, dün saat 22.00 sıralarında rahatsızlandı. Doğum sancıları başlayan Yalçın, erken doğum endişesiyle Biliciler Anadolu Turizm Otelcilik Meslek Lisesi’nde memur olan eşi 36 yaşındaki  Kenan Yalçın ve akrabalarıyla, Ceyhan Devlet
/images/100/0x0/55ea99a1f018fbb8f88a9129
Hastanesi’ne götürüldü. Burada ilk müdahalesi yapılan genç kadının ‘erken doğum’ yapabileceği, kendilerinde boş kuvöz bulunmadığı belirtilerek, Adana’ya götürülmesi istendi. İddiaya göre, Aysun adlı nöbetçi doktor, “30 dakika içinde çocuk alınmalı. Şu an ambulans yok beklemeyin, kendi aracınızla gidin, daha çabuk ulaşırsınız” diyerek Yalçın’ı Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne sevk etti. Ancak sevki yapan görevliler, hastaya yer bulunması için Adana’daki ‘112 acil haber ağı’nı da ikaz etmedi.
Kenan Yalçın ve akrabaları, genç kadını bir otomobile bindirerek 25 dakikada Balcalı Hastanesi Acil Servisi’ne ulaştırdı. Kanaması da olan Yalçın’ın burada tahlilleri yapıldı. Ancak, görevliler, “Boş kuvöz yok, burada bir şey yapamayız” diyerek anne adayını, Özel Yüreğir Başkent Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne gönderdi. Ambulans yerine kendi araçları ile taşınan Yalçın, bu hastaneye de Yeni Doğan Servisi olmadığı için kabul edilmedi. Sonra da sırasıyla götürüldüğü Özel Seyhan Başkent Üniversitesi Hastanesi, Numune Hastanesi, Çukurova Kadın, Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ve Meydan Doğumevi’nde de kuvöz olmadığı gerekçesiyle kabul edilmeyince eşi ve yakınları
BAKAN AKDAĞ: ÇOK HASSASIZ
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, korumalarının girişimiyle hastaneye yatırılan hastanın yaşadığı olaylara karşı çok hassas olduğunu belirterek, sağlık kuruluşlarının halen bir çok eksiği bulunduğunu ve bu tür olayların bundan kaynaklanmış olabileceğini söyledi. Adana Doğumevi’nde incelemede bulunurken konuyu hatırlatan DHA muhabirinin sorusunu yanıtlayan Bakan Akdağ şunları söyledi: “Hastanın 12 hastane gezip gezmediğini bilmiyorum. Ancak bu konularda bizim ne kadar hassasa olduğumuzu biliyorsunuz. Aslında hastayı gönderecek sağlık kuruluşunun bir taraftan hastayla ilgilenirken, diğer taraftan 112 sistemi içinde hastayı göndereceği sağlık kuruluşunu tespit edip, ona göre hastayı sevk etmelidir. Zaten sağlık altyapısının bir çok ihtiyaçları var. Sağlık on yılların ihmal edilmiş alanıydı. Hastanelerde yatak doluluk oranı yüzde yüzleri buluyor. Ancak şimdi 3 yıl öncesine rağmen kıyaslanmayacak bir durumdayız. Sıkışıklığımız var, ihtiyaçlarımız halen var. Zaten ziyaretlerimizin sebebi de bu. Biraz daha fonksiyonel olup, kapasitemizi geliştirmeliyiz. O zaman bu dolaşmalar hiç olmayacak. Sorunlar azaldı, işler daha organize gidiyor ama daha organize olması lazım.”
çılgına döndü. Kenan Yalçın, saatlerce hastane hastane dolaştırdığı eşinin sancıları ve kanamasının artması, hayati tehlike riskinin yükselmesi üzerine Yalçın’ı Özel Üniversal Hastanesi daha sonra Özel Ortadoğu Hastanesi’ne de götürdü. Ancak aynı gerekçelerle kapıda kaldılar. Yalçın, son çare olarak ilk gittikleri Balcalı Hastanesi’ne geri götürüldü ama sonuç değişmedi.

EŞİNİ BAKAN AKDAĞ’A GÖTÜRDÜ

Ceyhan Devlet Hastanesi dahil olmak üzere toplam 10 hastane dolaşıp eşini tedavi ettiremeyen Kenan Yalçın, çileden çıktı. Bu arada, saat 02.00 sıralarında eşi ile birlikte Adana’da olduğunu duyduğu Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın konakladığı Hekimevi’ne gitti. Yalçın’ın yakınları, kapıdaki korumalara Bakan Akdağ ile görüşmek istediklerini belirterek durumlarını anlattı. Korumalar, bakanın uyuduğunu, uyandırmalarının mümkün olmadığını belirterek, kendilerine yardımcı olacaklarını söyleyip hastayı en yakın Numune Hastanesi’ne götürmelerini istedi. Korumalar da Numune Hastanesi’ne nöbetçi doktorlarını arayarak, Sağlık Bakan Akdağ’ın korumalarını olduklarını belirterek hastaneye gelen hastaya yardımcı olmalarını istedi.

Bunun üzerine Numune Hastanesi’nin nöbetçi doktorları, daha önce doğum servisi olmadığı için kabul etmedikleri sancılar içinde kıvranan ve ilk gelişinde ilgilenilmeyen kadını, dolaştırıldığı otomobilden alıp, ambulansla Çukurova Kadın, Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde gönderdi. Bu hastanenin görevlileri de, 2 saat önce ‘kuvöz olmadığı’ gerekçesiyle kabul edilmedikleri genç kadına bu kez kapıları sonuna kadar açtı. Böylece bakan korumaları sayesinde hastaneye yatırılan genç kadının yapılan muayenesinde karnındaki bebeğin kalp atışlarının yavaşladığı belirlendi, hemen kan da verildi. Halen bu hastanede tedavisi süren Çiğdem Yalçın ile bebeğinin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.
SEVK ALARMI UYGULANMIYOR
Doğu ve Güneydoğu’nun da sağlık merkezi haline gelen Adana’ya çevre illerden sevk edilen acil hastaların hastane hastane dolaşmasını ortadan kaldırabilmek için, geçen yıl ‘112 acil haber ağı’ kuruldu. Bu sistem sayesinde acil sevkli hastaların gönderildiği kentin 112 Acil Servisi’ne bilgi verilerek, hasta gelinceye kadar uygun hastane ve boş yatak sağlanması hedef alındı. Ancak bu sistem zaman zaman hayata geçirilmiyor. Geçtiğimiz yıl mayıs ayın Şanlıurfa’da yanan Zeynep Akan da gönderildiği Adana’da 10 saatte 8 hastane gezdirilmişti.


‘BU BİR SAĞLIK SKANDALIDIR’

Eşinin tedaviye alınması üzerine saatlerce süren çileden kurtulup rahat bir nefes alan Kenan Yalçın, “4 saat boyunca 12 hastane dolaştık. Hiç kimse ilgilenmedi. Eşim ölse, çocuğum ölse hesabını kim verecek? İlk önce gittiğimiz hastane yetkilileri bakanın adını duyanca hastaneye aldı. Hani hiçbir hasta sokakta kalmayacaktı? Ne ambulans verdiler ne tedavi yaptılar. Eşim, arka koltukta 4 saat boyunca oradan oraya gitmek zorunda kaldı. Bu bir sağlık skandalıdır. Bakanın korumaları olmasaydı ne olacaktı. Eşim de bebeğim de öle belirdi” dedi.
Çiğdem Yalçın da, “Çok acı çekiyorum. İnşallah bebeğime bir şey olmamıştır. İki erkek çocuktan sonra bu kız olacaktı. Umarım sağlıklı doğar. Bir an önce doğum yapmak istiyorum” dedi.

‘KONUYU İNCELETİYORUM’

Çukurova Kadın, Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. İlyas Acar, hastanın, hastane hastane dolaştırılmasının tek suçlusunun Balcalı Hastanesi olduğunu savundu. Bu hastaneye kabul edilen hastanın, tahlilleri ve tedavisinin yapıldığını, ücretinin alındığını, daha sonra ‘kuvöz yok’ denilerek kendi imkanlarıyla başka hastaneye gönderildiğini anlatan Dr. Acar, “Bu hastanenin, hastayı yer bulmadan göndermemesi gerekiyordu. Hastaya yer bulup ambulans ile sevk etmesi gerekiyordu. Bize de gece bir kez gelmişler ama, görevlilere sadece ‘kuvözünüz var mı?’ diye sormuşlar. Boş yer olmadığı söylenince gitmişler. Eğer hastanın kanamalı, doğum sancı olduğu belirtilip, bu yönde talep de bulunulsaydı hasta kabul edilip tedavisi yapılırdı. İkinci kez talep bu şekilde yapılınca derhal gereken yapılmış. Çünkü hastanın önceliği kuvöz değilmiş, kanaması ve sancısıymış. Doğumun ne zaman olacağı belli değil. Şu anda sağlık durumu iyi, bir sorun yok. Çocuğun erken doğmaması için doktorlarımız gerekeni yapıyor” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!