Bakan Yücelen: Akkise'de komuta zafiyeti var

İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, Konya'nın Akkise beldesinde yaşanan olayın tasvip edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, olayın münferit ve komuta zafiyetinden kaynaklanmış olabileceğini söyledi. Yücelen, polisin telefon dinlemeleriyle ilgili şu ana kadar yasa dışı bir durum tespit edilmediğini bildirdi.Rüştü Kazım Yücelen, bir basın toplantısı düzenleyerek, bakanlığında geçen 70 günlük dönemle ilgili bilgi verdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akkise olayları Meclis'te Konya'nın Ahırlı ilçesi Akkise Kasabası'nda yaşanan ve bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar, bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşındı. Ak Parti Konya Milletvekili Hüseyin Arı, İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen tarafından cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, ''Suçlular adalete teslim edilerek Akkise kasabası halkının vicdanları rahatlatılacak mıdır?'' diye sordu. Arı, İlçe Bölük Komutanının bağlı olduğu ilçe kaymakamına haber ve bilgi vermemesinin doğru bir uygulama olup olmadığı sorusunu da yöneltti. Olayların tırmanması ve takviye güç gönderilmesi hakkında İl Jandarma Alay Komutanlığı'nca, Konya Valisi'ne bilgi verilip verilmediğini de soran Arı, olaylar sonucu ortaya çıkan hasarın kim tarafından ne şekilde tazmin edileceğinin açıklanması istedi. Güvenlik güçlerinin, yıkıcı, bölücü ve gerici terör örgütleri ile organize suç gruplarına karşı mücadelesini sürdürdüğünü belirten Yücelen, bu konuların emniyet ve jandarma ile değerlendirildiği rutin toplantıların, kendisinin de katılımıyla sürdürüldüğünü bildirdi.Yücelen, organize suçlarla mücadelede, kendilerinin görevinin bu mücadelenin önündeki engelleri kaldırmak olduğunu, bu doğrultuda çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Bugün trafik kontrolleriyle ilgili bir genelge yayımladığını hatırlatan Yücelen, trafik polisinin başarısının bundan böyle ceza yazdığı araç ve para miktarına göre değil, bölgelerinde meydana gelen trafik kazalarındaki artış ve azalmaya göre değerlendirileceğini kaydetti.Ceza uygulanan sürücünün ekip otosuna gitmesi uygulamasını kaldırdıklarını belirten Yücelen, trafik polisinin tutanağını sürücünün yanına giderek düzenleyeceğini söyledi. Yasalarda bulunan geçiş üstünlüğüne haiz araçlar dışında herkesin kurallara uyacağını belirten Yücelen, ''Buna trafik zabıtası da dahildir. Uymayanlar cezalandırılacaktır'' dedi.Sahil Güvenlik, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 70 günlük çalışmalarını anlatan Yücelen, sahil güvenlik ekiplerinin büyük bir çevreci örgüt gibi çalıştığını vurguladı. Sahil güvenlik ekiplerinin yaptığı denetimlerde yurt dışına kaçak yollarla gitmek isteyen 430 kişiyi yakaladıklarını ifade eden Yücelen, jandarmanın Karadeniz kırsalında yasadışı sol örgütlere yönelik operasyonlarında beş kişinin yakalandığını bildirdi.Jandarmanın yaptığı uyuşturucu operasyonlarında ise 46 kilogram eroin, 650 kilogram esrar ele geçirildiğini, uyuşturucuyla ilgili bin 416 kişinin adliyeye sevkedildiğini belirten Yücelen, tarihi eser kaçakçılığı yapan kişilerle birlikte 5 bin 821 parça eserin ele geçirildiğini anlattı.Jandarmanın 11 ayrı organize suç grubuna yönelik operasyon yaptığını kaydeden Yücelen, Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı birimlerin bilgisayar donanımlı modern imkanlarla çalıştığını, jandarma kriminal laboratuvarlarının ise suçların aydınlatılmasında son derece başarılı olduğunu bildirdi.''POLİS, POLİSİ YAKALADI''Emniyet Genel Müdürlüğü'nün çalışmalarında İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü ayırarak bilgi veren Yücelen, ''İstanbul'a ayrı bir önem veriyoruz. Çünkü her 100 aileden 13'ü bu şehrimizde yaşıyor'' dedi. İstanbul polisine 3 bin 991 personel takviyesi yapıldığını, ekip sayılarının artırıldığını kaydeden Yücelen, İstanbul polisinin çalışmalarında, aranan 12 bin kişinin yakalandığını ifade etti. İstanbul polisinin organize suçlara yönelik operasyonlarda gösterdiği başarıyı anlatan Yücelen, polisin yaptığı operasyonlarda olaylara karışan 37 emniyet görevlisinin de yakalandığını belirtti. Yücelen, ''Maalesef bu kişiler çeşitli olaylara karıştı. Ancak, unutmayın bunları yakalayan da polis'' diye konuştu.Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Truva, Mumya, Siyah Lale, Yakamoz gibi 12 ayrı planlı operasyon gerçekleştirdiğini kaydeden Yücelen, 913 uyuşturucu operasyonunda da bin 194 kilo uyuşturucu ele geçirildiğini bildirdi. BAKANDAN UYARI...Yücelen, terör olaylarıyla ilgili büyük şehirlerde yürütülen 11 ayrı operasyonda 182 kişinin yakalandığını, bunlardan 3'ünün ölü 5'inin yaralı ele geçtiğini bildirdi. Terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlarda bin 100 örgüt mensubunun yakalandığını, bunlardan 23'nün ölü ve 6'sının yaralı ele geçtiğini kaydeden Yücelen, terör örgütünün başıyla ilgili AİHM'de görülecek davayla ilgili bilgi verdi. Yücelen, terör örgütünce Öcalan’ın AİHM'de görülen davasına ağırlık verildiğini ve davanın bir etnik davaya dönüştürülmeye çalışıldığını söyledi. Bu kapsamda Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere,Hollanda, İsviçre ve benzeri ülkelerde bazı örgüt mensuplarının adli makamlara müracaat ederek kimlik bildiriminde bulunduklarının, ulusal özgürlük mücadelesi şeklinde müracaat ettiklerinin gözlendiğini anlatan Yücelen, şöyle konuştu:''Özellikle  bazı derneklerin, bazı kuruluşların yasal etkinlikler için müracaat ettiği bu günlerde hatırlatmak istiyorum ki ülkemizde bu tür bir eylem kesinlikle suçtur. Eğer buna benzer bir girişim olursa hiç kimsenin şüphesi olmasın ki adeti kaç olursa olsun, böyle bir müracaatta bir suç örgütünden olduğunu, bir terör örgütünden olduğunu ifade eden birisi müracaatında derhal tutuklanarak, yasal işlem yapılacaktır.'' Hizbullah terör örgütüne yönelik operasyonlarda 1'i ölü 397 kişinin yakalandığını, aralarında Gaffar Okkan'ın da bulunduğu 16 cinayet ve 9 yaralanma olayının da aydınlatıldığını vurgulayan Yücelen, din istismarı yapan diğer terör örgütlerden ise 117 kişi hakkında 117 kişinin de yakalandığını bildirdi.Polislerin özlük haklarıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade eden İçişleri Bakanı Yücelen, ''Sayın Başbakanımız Ecevit'in ve yardımcılarının polise olan sevgilerini biliyorum. Bu konunun 1.1. 2002'de çözüleceğine inanıyorum'' dedi.Polislere konut edindirmek için Maliye Bakanlığı, Türk Konut ve belediyelerle görüşmeler yaptıklarını belirten Rüştü Kazım Yücelen, emniyet mensuplarının bütçelerine fazla yük getirmeden konut sahibi olmaları için çalıştıklarını anlattı.Yakalama, Gözaltı ve İfade Alma Yönetmeliği'nde değişiklik yapılmasıyla ilgili çalışmaların Adalet Bakanlığı ile birlikte yürütüldüğünü vurgulayan Yücelen, 17 Eylül'de eski içişleri bakanlarıyla bir istişare toplantısı düzenleyeceklerini, 2002 yılı Ocak ayında ise Mülki İdare Amirleri Şurası'nı toplayacaklarını kaydetti.Birinci sınıf mülki idare amiri kadrosu oluşturacaklarını ve buraya terfi ettirilecek kişilerin il valiliklerine atanmasında objektif kriterler gerçekleştireceklerini ifade eden Yücelen, Mülki İdare Amirleri Akademisi kurulması için çalışma başlattıklarını belirtti. MERNİS Projesi kapsamında ''ulusal iletişim ağı'' çalışmalarının önümüzdeki yıl sonuçlanacağını kaydeden Yücelen, vali ve kaymakamların özlük haklarının da seviyelerine yakışır bir duruma yükseltilmesi için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade etti.AKKİSE'DEKİ OLAYGazetecilerin sorularını yanıtlayan Yücelen, Konya'nın Akkise beldesinde meydana gelen olayı tasvip etmenin mümkün olmadığını, sorumlularının mutlaka cezalandırılacağını söyledi.Yücelen, bu konuda mülkiye ve jandarma müfettişlerinin çalışmalarını yürüttüğünü, dün konuyla ilgili ön raporun kamuoyuna açıklandığını belirterek, ''Bu münferit bir olaydır. Bir anlık komuta zaafiyetine düşülmesinden kaynaklanmış olabilir'' diye konuştu.Yücelen, Manisa'da eski Manisa Valisi Muzaffer Ecemiş'in uğurlama töreni sırasında meydana gelen protokol kriziyle ilgili olarak ise ''Münferit bir olayın büyütülmemesi gerektiğini'' kaydetti.Yücelen, ''Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu bu günlerde münferit konulara girersek özden uzaklaşmış oluruz'' dedi.Müsteşar Ecemiş de bir soru üzerine, olayı kendisinin fark etmediğini ve konuyu yolda öğrendiğini söyledi.Jandarma Genel Komutanlığı'nda bazı komutanların yer değiştirmesinin Beyaz Enerji Operasyonu ile ilgisinin olup olmadığının sorulması üzerine de Yücelen, silahlı kuvvetlerde terfi ve tayinlerin Askeri Şura'da yapıldığını vurgulayarak, komutanlarla yaptığı görüşmelerde bu konuda bir şikayet duymadığını bildirdi.Bir gazetecinin, ''Sosyal patlama söylentileri var. Bu konudaki düşünceleriniz nedir?'' şeklindeki sorusu üzerine Yücelen, ülkenin bir ekonomik kriz geçirdiğini, ekonomik kurmayların konuya hakim olduğunu belirtti. Yücelen, ''Tabi birtakım provokatörler söylenti çıkarabilir.Bunlar terör gruplarının propagandaları olabilir. Şu ana kadar bana gelen istihbarat raporlarında herhangi bir şekilde sosyal patlamadan söz edilmedi'' diye konuştu.Yücelen, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla sivil toplum örgütlerinin gerçekleştirecekleri etkinliklerle ilgili verilecek izinlerin valilerin yetkisinde olduğunu kaydetti.Bir gazetecinin, MGK'da ülkenin öncelikli tehditleriyle ilgili sıralama yapıldığını belirterek, ''Sizin önceliğiniz nedir?'' sorusu üzerine İçişleri Bakanı, kendisinin öncelik sırası gözetmeden bütün tehditlere karşı tedbir almakla görevli olduğunu kaydetti. ''Benim için biri diğerinden daha öncelikli değil. Ben hepsine karşı tedbir alacağım'' diyen Yücelen, şu anda İçişleri Bakanlığı'na bağlı güvenlik kuvvetlerinin bu konuların tedbirini alacak kadar güçlü olduğunu belirtti.Yücelen, ''Hepsi bizim kontrol altına alabileceğimiz ve Türkiye'ye tehdit oluşturmayacak bizim önleyebileceğimiz olaylar. Milli Güvenlik Kurulu öncelik sırasını belirleyebilir ama ben İçişleri Bakanı olarak güvenlik güçlerimize hiç öncelik sırası tanımadan hepsiyle mücadele etmesi talimatını veririm. Şu anda hepsiyle mücadele ediliyor. 'Biriyle mücadele edilirken, diğerini bırakıyoruz bu önceliklidir' diye bir yaklaşımımız yok. Bizim için hepsi önceliklidir'' dedi.Milli Güvenlik Siyaset Belgesi konusunda tartışmalara ilişkin bir soru üzerine de Yücelen, MGK üyesi olarak fikrini MGK'da söylemesi gerektiğini, MGK toplantılarının da gizli olduğunu hatırlattı.LAİK CUMHURİYETYücelen, şöyle konuştu:''Burada İçişleri Bakanı olarak bir açıklama yapıyorum. Ancak şunu söyleyebilirim. Laik Cumhuriyet'ten taviz vermeyen, üniter devlet yapımızı bozmayan her türlü tartışmayı yapabiliriz. Ama tartışırken kırıcı olmamak, yapıcı fikirleri ortaya getirmek lazım.”�