Bakan Yılmaz: En iyi kararı verdik

Bolu Yukarı Çarşı’da mefruşat mağazası bulunan bir hemşehrisini ziyaret eden İsmet Yılmaz, esnafı ziyaret ederek bayramlarını kutladı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yılmaz, Çin ile yapılan füze sistemi anlaşmasıyla ilgili olarak, şöyle dedi: Öncelikle Türkiye’nin her yaptığı işte ve hükümetimiz de Türkiye’nin menfaati birinci sıradadır. Türkiye’nin öncelikleri ne ise, dikkate alırız. Biz uzun menzilli füze sistemi ve bölgesel hava savunma sistemi ihalesine çıktığımızda 4 firma teklif verdi. Birisi Amerika’dan Patriot, birisi Eurosam Fransa İtalya işbirliği Avrupa’yı temsilen, birisi s-300 ve s-400 arası birşey Rusya’dan, bir de Çin’den. Tabi bu değerlendirme yaklaşık 5 yıllık bir çalışma.

"BAŞKA ÜLKENİN KONUSU DEĞİL"

Bu çalışma sonucunda biz şunu istedik; 1- Türkiye mevcut teknolojik kazanımını bir adım daha ileriye götürsün yani teknolojik transferi gerçekleştirelim. 2- Ürünün Türkiye’de üretilmesini istiyoruz. 3- Bu ürünün Türkiye’ye en kısa zamanda teslimini istiyoruz. 4- Verilen teklifler içerisinde de en makul olsun. Şimdi dolayısıyla da hem zamanın da teslim olacak, hem Türkiye’de üretilecek, hem Türkiye’ye teknolojik transfer yapılacak, hem de makul fiyatta olacak. İşte bu 4 kriterden, daha farklı kriterler de var, hepsini değerlendirip en makul olanı Türkiye’nin önceliklerini dikkate alarak, her ulusun, her milletin bir egemenlik hakkına dayanarak vermiş olduğu bir karardır. Dolayısı ile bir başka ülkenin iç işlevi veya konusu değildir.

Her ülkenin kendi ürettiği sistemi ihraç etmek isteyeceğini ifade eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ancak bu ülkeler de şunu isterler; muhakkak kendi ülkelerinde üretilmiş olan sistemlerin ihraç edilmesini isterler. Bir başka ülke tarafından alınmasını isterler. Bugün Amerikan Savunma Bakanı, ’Türkiye ile hiçbir sıkıntımız yok. Türkiye dostumuzdur, müttefik ülkemizdir, bu füze sisteminin Çin’den alınmış olması da Amerika ile Türkiye arasında bir sıkıntı oluşturmaz’ diyerek gelinen noktayı da özetlemiştir. NATO Genel Sekreteri de, ’Bu ulusların milli kararıdır, saygı göstermek durumundayız’ dedi, özü budur. Biz Türkiye’nin önceliklerini dikkate aldık. En iyi kararı verdik, en iyisinin bu olacağına inanıyoruz."

"CHP’NİN GENLERİ DEĞİŞMEMİŞTİR"

CHP’nin kamuda başörtüsüne olan tepkisini sorulması üzerine Yılmaz, insanların DNA, veya gen yapısını değiştiremeyeceklerini anlatırken, "Salatalık tohumunu 100 sene önce de atsan salatalık çıkar, şimdi de atsan salatalık çıkar. Domatesin fidesini 100 yıl önce eksen de domates çıkar, bugün de eksen domates çıkar. Bu değişmez. CHP de 50 yıl önce de ne ise hiç değişmedi, değişmez" diye konuştu.

Yılmaz, CHP’nin darbeleri desteklediğini savunurken şunları söyledi: "Bakın yıllardır CHP darbeleri destekledi, 60’da her yere, ilçe teşkilatlarına darbenin aleyhinde konuşmayın dedi. 60 darbesini yapanlara bakın, darbeyi yapanların birçoğu CHP’den daha sonra milletvekili olmuştur. Daha sonra 12 Eylül 1980’de Halkçı Parti’den milletvekili olmuştur. Nerede özgürlükler kısıtlanırsa, nerede kitaplar yasaklanırsa, nerede bir özgürlük daraltılması varsa CHP oradadır. Nazım Hikmet’i mahkum eden kendileri, Sabahattin Ali’yi mahkum edenler kendileri, pasaport vermeyen kendileri, yurt dışına çıkmak istediğinde de öldüren yine kendileri, Necip Fazıl’ı yargılayan kendileri, Bediüzzaman Said Nursi hazretlerini il il, ilçe ilçe sürgün eden kendileri, Milliyetçilerin Nihal Atsız’ı Alparslan Türkeş’i tabutluklarda tırnağını çeken, işkence eden kendileri, CHP kendinden olmayan herkese yabancıdır. Herkesi farklı bilir. Dolayısıyla bu genleri değişmemiştir. Bugün de değişmemiştir. Kendi halkına zulüm eden Esad’ın yanındadır. Kendi ülkesinde kendi vatandaşının seçmiş olduğu Mısır’daki yönetimi devirenlerin yanındadır. Dolayısıyla da bunlardan farklı birşey gelseydi biz CHP’nin genleri değişiyor derdik, CHP geninin gerektirdiği davranışta bulunmuştur. Ben hiç şaşırmadım."