Güncelleme Tarihi:
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, uluslararası havacılık kurallarında sınırdışı edilen bir yolcunun mutlaka nezaret altında götürülmesi gerektiğini belirterek, THY uçağını kaçıran kişi konusunda bu usullere uyulmadığı yönünde bir izlenim bulunduğunu söyledi.
Yıldırım, 13 Ekim Cuma günü açılacak Esenboğa Havalimanı yeni terminalinde incelemelerde bulundu, TAV Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ve TAV İcra Kurulu Başkanı Sani Şener'den bilgi aldı.
Daha sonra düzenlenen toplantıda konuşan Yıldırım, Türkiye'de sivil havacılık alanında son 3 yılda çok önemli gelişmelerin yaşandığını, sektörün rekabete açılmasıyla beraber yolcu taşımacılığında ve havaalanlarının iyileştirilmesinde önemli aşamalar kaydedildiğini belirtti.
İzmir Adnan Menderes, Muğla Dalaman, Antalya ve Ankara Esenboğa havalimanı terminallerinin yap-işlet-devret modeliyle bitirildiğini kaydeden Yıldırım, kamu kaynağı kullanılmadan yaklaşık 800 milyon dolarlık yatırım yapıldığını ifade etti. Yıldırım, inşaatı tamamlanan Esenboğa Havalimanı terminalinin ise Ankara'nın başkent oluşunun yıldönümünde hizmete açılacağını söyledi. Yıldırım, ”13 Ekim Cuma günü resmi açılışı Sayın Başbakanımızın iştirakiyle yapacağız. Tüm Ankaralıları ve vatandaşlarımızı büyük güne davet ediyorum” dedi.
Terminale 450 trilyon liralık yatırım yapıldığını, bütün donanımları ve güvenlik bakımından Ankara'nın Türkiye'nin başkentine yaraşır bir havaalanına kavuşulacağını anlatan Yıldırım, kamu-özel sektör işbirliği sayesinde 36 ay olarak planlanan yapım işinin 24 ayda tamamlandığını dile getirdi.
KOKPİTE GİRİŞ ŞİFRELİ
Yıldırım, gazetecilerin, THY uçağının kaçırılmasının uçak içindeki güvenlik konusunu gündeme getirdiği, buna yönelik bir çalışmalarının olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, uçakta ve havaalanlarında güvenliğin 11 Eylül saldırılarından sonra çok daha önem kazandığını belirtti.
Ulaştırma ve İçişleri bakanlıkları ile ilgili kuruluşların katılımıyla Havaalanları Güvenlik Kurulu oluşturulduğunu, kurulun her ay toplanarak güvenlik önlemlerini gözden geçirdiğini anlatan Yıldırım, “Bizim havaalanlarımızda güvenlik, uluslararası standartların isteklerine uygun, hatta bazı yerlerde ziyadesiyle mevcut. O bakımdan bir sıkıntımız yok. Uçaklarda zaten her türlü tedbir alınıyor. Geçtiğimiz yıllarda kokpitin güvenliğini sağlamak için kokpite açılan kapıların tamamen şifreli, dışardan açılmasına imkan verilmeyecek şekilde tüm uçaklarda sağlanması zorunlu hale geldi ve bu gerçekleştirildi. Bunun dışında alınabilecek tedbirler esasen yerde alınan tedbirlerdir. Yerde aldığınız tedbirlerde herhangi bir zaafınız olmazsa uçakta güvenlikle ilgili bir sorun çıkmaz” dedi.
GÜVENLİK ZAAFİYETİ VAR
Yıldırım, THY uçağının kaçırılması olayında ise teşebbüs eden kişinin Türk vatandaşı olduğunu, Arnavutluk'a yasal olmayan yollardan gittiğini, sığınma talebinin kabul edilmediğini ve sınırdışı edildiğini belirtti.
Normal şartlarda sınırdışı edilen kişi uçakla gönderilirken bir güvenlik görevlisinin nezaret etmesi gerektiğini belirten Yıldırım, “O konuda bir zafiyet olduğu anlaşılıyor. Bu konuyu inceletiyoruz. Uluslararası havacılık kurallarında sınırdışı edilen bir yolcunun muhakkak nezaret altında gelmesi gerekir. Bunun anlamı, yanında bir güvenlik görevlisi koyacaksınız, kontrol altına alacaksınız ve uçağın en arkasındaki bir koltukta oturtarak getireceksiniz. Burada bu usullere riayet edilmediği yönünde bir izlenim var. Bu işlemin gönderilen ülkede yapılması lazım, burada değil. O kısmına yoğunlaşıyoruz. Onun incelemesini yapıyor arkadaşlar” dedi.