Bakan Yıldırım: Geçen gemilerin hepsi bomba yüklü
Güncelleme Tarihi:
Recep DEMİRCİ/ERZİNCAN, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2010 13:15
ERZİNCAN'da bulunan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 13 milyon kişinin yaşadığı İstanbul için hassas davrandıklarını anlatırken, “Boğazlardan her 53 dakikada bir gemi geçiyor. Bunların hepsi bomba yüklü. Meksika Körfezi'ndekine benzer bir çevre felaketi oluşmaması için hassasiyetimiz var” dedi.
Bakan Yıldırım, Türk boğazlarında çevre güvenliği konusunu Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun katılımı ile bir toplantıda ele aldıklarını hatırlattı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, gazetecilerin sorularını yanıtlarken petrol aranan Karadeniz'in sahilinde 8 devletin bulunduğunu, bir bölümünün petrol üretimi yaptığını hatırlattı. Bakan Yıldırım, petrolün Akdeniz'e ulaştırılması için en önemli taşıma yolunun İstanbul ve Çanakkale Boğazı olduğunu vurguladı. Dünyada petrol tüketimin, refah düzeyinin artığını, buna karşılık boğazların fiziki durumu ve coğrafyası yapısı aynı kaldığına dikkat çeken Bakan Yıldırım, güvenlik önlemleri sayesinde buradan geçen gemilerin santim santim fotoğraf, monitör, radarlarla izlendiğini belirtti. Boğazların yükünün taşınmayacak noktaya ulaştığını kaydeden Binali Yıldırım, şöyle dedi:
“Boğazlardan 150 milyon ton, yılda 55 bin gemiyle geçiyor. Bunların yüzde 20’si tanker. Her geçişte ortalama 39 saatte bir arıza oluyor. Her 53 dakikada bir gemi geçiyor. Şimdi tehlikenin ne kadar büyük olduğunu görüyor musunuz? Bunların hepsi bomba yüklü. 150 bin tonluk ham petrol tankerinde dümen kilitlenmesi, makine arızası olsa ve o akıntıyla birlikte (geçtiği yer 800 metre), ters dönse boğazın yarısını kapatmış olur. Karadaki gibi değil, ‘frene basayım da 100 metrede durayım' diye bir durum yok. Suyun içinde frene bastığı zaman, yahut makineler stop ettiği zaman durma mesafesi 1 kilometreden fazla. Bir de dümen kilitlendiğini düşünün olayın vehameti çok daha net ortaya çıkıyor.”
Bakü- Tiflis- Ceyhan, Kerkük- Yumurtalık hatları yetmediği için Samsun- Ceyhan hattının planlandığın bildiren Bakan Yıldırım, Dedeağaçtan Burgaz’a uzanan boru hattı projesi olduğunu hatırlattı. Deniz yolu yerine boru hatlarına ağırlık vermek gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, petrolü taşıyan büyük firmaları da projeye dahil etmek için görüşmeler yapıldığını söyledi. Binali Yıldırım, “Bizim hassasiyetimiz 13 milyon İstanbullu'nun hassasiyetidir. İstanbul'un başına herhangi bir hadise gelmesinin önüne geçmektir. Meksika Körfezi'ndeki çevre felaketine benzer bir çevre felaketin oluşmaması için hassasiyetimiz var. Bu konuda da gerek ilgili ülkeler, gerekse petrol taşıyan şirketlerle anlayış birliği olduğunu görüyoruz. Boğazların güvenliği konusunda tedbirler almaya kararlıyız. Emniyet ve çevre bizim için her şeyin önünde gelir” diye konuştu.
“Boğazlardan 150 milyon ton, yılda 55 bin gemiyle geçiyor. Bunların yüzde 20’si tanker. Her geçişte ortalama 39 saatte bir arıza oluyor. Her 53 dakikada bir gemi geçiyor. Şimdi tehlikenin ne kadar büyük olduğunu görüyor musunuz? Bunların hepsi bomba yüklü. 150 bin tonluk ham petrol tankerinde dümen kilitlenmesi, makine arızası olsa ve o akıntıyla birlikte (geçtiği yer 800 metre), ters dönse boğazın yarısını kapatmış olur. Karadaki gibi değil, ‘frene basayım da 100 metrede durayım' diye bir durum yok. Suyun içinde frene bastığı zaman, yahut makineler stop ettiği zaman durma mesafesi 1 kilometreden fazla. Bir de dümen kilitlendiğini düşünün olayın vehameti çok daha net ortaya çıkıyor.”
Bakü- Tiflis- Ceyhan, Kerkük- Yumurtalık hatları yetmediği için Samsun- Ceyhan hattının planlandığın bildiren Bakan Yıldırım, Dedeağaçtan Burgaz’a uzanan boru hattı projesi olduğunu hatırlattı. Deniz yolu yerine boru hatlarına ağırlık vermek gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, petrolü taşıyan büyük firmaları da projeye dahil etmek için görüşmeler yapıldığını söyledi. Binali Yıldırım, “Bizim hassasiyetimiz 13 milyon İstanbullu'nun hassasiyetidir. İstanbul'un başına herhangi bir hadise gelmesinin önüne geçmektir. Meksika Körfezi'ndeki çevre felaketine benzer bir çevre felaketin oluşmaması için hassasiyetimiz var. Bu konuda da gerek ilgili ülkeler, gerekse petrol taşıyan şirketlerle anlayış birliği olduğunu görüyoruz. Boğazların güvenliği konusunda tedbirler almaya kararlıyız. Emniyet ve çevre bizim için her şeyin önünde gelir” diye konuştu.