Güncelleme Tarihi:
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TBMM Genel Kurul Bütçe Görüşmelerinde konuştu. Bakan Yanık, "Cinsel istismar konusuyla alakalı hem meclisimizi hem kıymetli milletimizi bilgilendirmek istiyorum. Konuyla alakalı mağdur, 30 Kasım 2020'de Cumhuriyet Savcılığına müracaat etmiş. Savcılıktan konu bize intikal etmiş. 4 Aralık 2020'de ilk kabul birimimize, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezimizin ilk kabul birimine almışız, 8 Aralık 2020'de de mağduru kuruluşumuza almışız. Kadın Konuk Evi'mize almışız" dedi. Yanık'ın, kürsüde konuşması sırasında CHP milletvekillerinin sırtını dönmesi üzerine Yanık, "Hiç sırtınızın dönmeyin. Sizden öğrenecek tek bir cümlemiz yok bizim. Şimdi sırtınızı neye dönmeniz gerektiğini ben size öğreteceğim. Tek tek anlatacağım. Hiç merak etmeyin. Dönün arkanızı. Ben de sizi görmek istemem doğrusu" ifadelerini kullandı.
'DAVA BİZE 2 ARALIK 2022'DE İHBAR EDİLDİ'
Yanık, olayla ilgili olarak konuşmasının devamında, "Bu süre içerisinde mağdurun psiko sosyal desteği, sağlık desteği, okuma-yazması yok, eğitimi yok, ilkokul diploması alınıyor. Bunları tamamlıyoruz. Mağdura meslek eğitimi veriyoruz. Aşçılık eğitimi alıyor. İngilizce öğreniyor ve hayatını kendi başına idame ettirecek şekilde yetişiyor. Uzun süre gizliliğini sağlamak için gerekli çalışmalarını yapıyoruz. Ne zaman kamuoyu haberdar oldu bu konudan; bu konudan kamuoyunun haberinin olduğu tarih davanın açıldığı tarih. Dava bize 2 Aralık 2022'de ihbar edildi. Biz aynı tarihte davaya müdahil olduk, aynı gün. Aynı gün davya müdahil olduk. Açıklamamızı geç yaptığımız için arkadaşlar eleştiriyorlar. Evet 3 gün sonra yaptık açıklamayı. Neden; çünkü kamuoyuna mağdurla alakalı ne kadar bilgi yansıdığını bilmiyorduk. Dolayısıyla kendisinin ve çocuğunun can güvenliği riske etmemek, açık kaynaklara ne kadar bilgi yansıdığını tam olarak öğrenebilmek için bir süre bekledik. Dolayısıyla konu son derece açık. Biz aralıksız bir biçimde mağdurun desteği olan her türlü desteği sağlamışız. Dava bize ihbar edildiği gün o gün davaya müdahil olmuşuz. Dolayısıyla bunu bir defa milletimizle bir paylaşmak istiyorum" diye konuştu.
'TÖRE VE NAMUS CİNAYETİ KAVRAMINI MİLLETİN HAFIZASINDAN AK PARTİ ÇIKARDI'
Yanık, tutumlarının 20 yıldır hiç değişmediğini ifade ederek, "Bizim için korunacak bir tek değer vardır; çocuktur. Bizim için korunacak bir tek değer vardır; kadındır. Bizim için korunacak bir tek değer vardır; mağdurdur. Mağdurun kim olduğuna bakmadık. Kim olduğuna, yaşına, cinsiyetine bakmadık. Gerekli hukuki süreç neyse hepsini aralıksız yaptık. Biz bunu yaptık ama bugün bizi itham edenler kendi teşkilatları içerisinde onlarca tacize, istismara sessiz kaldı. Bizi sessiz kalmakla suçlayanlar kendi sicillerini bugün bu bağrışla örtemeyecekler. Bu bağrışlar bir sicil temizleme ameliyesi ama millet bunu gayet iyi biliyor. Lafa geldiği zaman kadınlar, çocuklar. Töre ve namus cinayeti kavramını bu milletin hafızasından çıkaran AK Parti'dir. Tamam iktidar olamadınız. Bu millet sizi iktidar yapmadı. Ama iktidar ortağı oldunuz. İktidar ortağı olduğunuz zaman da niye değiştirmediniz o yasayı? O yasayı kim değiştirdi? Töre ve namus cinayeti kavramını bu milletin hafızasından kim çıkardı? AK Parti çıkardı. AK Parti kadın ve çocukla alakalı bütün paradigmayı değiştirdi. Siz ancak konuşursunuz. Basına yansıyan açık bilgiye rağmen burada manipülasyon yapıyorsunuz. Sizi o çocukların bedeni üzerinde tepindirmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
'SİZ KARANLIĞIN TA KENDİSİSİNİZ'
Yanık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sizin söyleyecek tek cümleniz yok. Kandil baronlarının el ele, göz göze oturduğu 10 yaşında, 12 yaşında kız çocuklarına ses çıkarmayanlar gelip burada bana ahlak dersi vermesin. Bizim ömrümüz bu mücadeleyle geçti. Ne CHP'nin ne HDP'nin ne de bir başkasının bize bu konuda ders verecek yetkinliği yok. Bize bu konuda ders verecek hakkınız yok. Sizin siciliniz çok kötü. Sizin siciliniz çok karanlık. Sizin siciliniz başörtüsünde karanlık. Sizin siciliniz insan haklarında karanlık. Siz karanlığın ta kendisisiniz. Siz karanlığınızı yansıtacak yer arıyorsunuz. Siz karanlığınızı yükleyecek yer arıyorsunuz. 'Şu konuları siyasete alet etmeyelim' derken söylediğim şey buydu. 'Bu çocuklar siyasetin malzemesi olmasın' derken söylediğim şey buydu. Siz bunu hep yaptınız. Hep yaparsınız. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. Ne kadar uğraşsanız o çocukların bedenlerini istismar edemeyeceksiniz. Bu kadar basit. Dönün kendi ayıplarınızla bir yüzleşin. Ondan sonra gelin konuşalım."