Güncelleme Tarihi:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi’nde düzenlenen 'Türk Devletleri Teşkilatı Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterleri Birinci Grup Toplantısı'na katıldı. Soylu, program çıkışında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakan Soylu, Reyhanlı saldırısının şüphelisi Mehmet Gezer’in Türkiye’ye getirilmesi ile ilgili soru üzerine, "Bizim talebimiz ve takibimiz üzerine gerçekleşen bir işlem. İnterpol Daire Başkanlığımızın ortaya koyduğu sıkı takip ve bu takip sonucunda eldeki delilleri çok anlamlı bir şekilde naklederek gerçekleşen bir gelişmedir. Bu açıdan Emniyet Teşkilatımızı tebrik ediyorum. Meselenin aynı zamanda altını çizerek söylüyorum; bir uyuşturucu bölümü var" dedi.
"EN BÜYÜK ADIMI BATAK OPERASYONUNDA ATTIK"
Bakan Soylu, demir-çelik piyasasını manipüle ederek sahte faturalarla haksız kazanç elde edenlere yönelik yapılan 'Demir Yumruk' operasyonuyla ilgili de, şunları söyledi:
"Özellikle gelişmiş ülkelerin mali suçlar konusunda bu kadar ilkesizliğini ortaya koyduğu bir dönemde, hükumetimizin kararlılığı ile birlikte Türkiye'de mali suçlar konusunda önemli adımlar atılmaktadır. En önemli mesele suç gelirleridir. Birincisi terörün finansmanına yönelik suç gelirleri, ikincisi uyuşturucunun finansmanına yönelik suç gelirleri ve kara para aklamaya yönelik suç gelirlerinin takibi; hem adli açıdan hem de güvenlik güçlerimizin takibi açısından en önemli başlığımız olarak nitelendirilmektedir. Bu konudaki en büyük adımı uyuşturucuya yönelik suç gelirlerinde; 'Bataklık Operasyonu'nda attık. Terörün finansmanı ile ilgili FETÖ ve PKK dosyalarında da bu adımlar atılmaktadır. Arkadaşlarımızla birlikte özellikle demir ticaretinde hem naylon fatura, aynı zamanda manipülasyonu sağlayan neredeyse bütün sektörü pes ettiren bir yapılanmayla karşı karşıyaydık. Oluşturduğumuz ekiplerle hakikaten eş güdüm içerisinde çok zor çözülebilecek olayları, içine girerek Ankara Emniyet Müdürlüğü bünyesinde ortaya koyduğumuz bir masayla, dönem dönem bizlerin de katıldığı değerlendirmeler yapılarak gerçekleştirilmiştir" dedi.
"UÇAK LONDRA'YA KAÇIRILMIŞTI"
Soylu, suç gelirleri açısından 8 bin 690 banka hesabına, 261 taşınmaza, 1’i uçak olmak üzere toplam 328 araca el konulduğunu hatırlatarak, "Uçak, operasyon başlarken Londra’ya kaçırılmış. Ankara Emniyet Müdürlüğümüzün hassas çalışması neticesinde uçak Türkiye’ye 4 saat içerisinde getirildi. 39 şirkete de kayyum atanmıştır. Bu özellikle bir başlangıçtır. Türk devletine vergi ile ilgili veya piyasalara manipülasyonlarla ilgili olarak çalım atmak isteyenler; zannetmesinler ki bunları görmüyoruz. Biraz zamanları oluyorsa sadece bunları delillendirmek gibi çalışmalarımıza bakıyoruz. Vergi vermeden bir tarafa götürmeye çalışanların haddi sorulacaktır. Demir Yumruk operasyonunun safhası devam edecektir. Burada yürüyeceğimiz bir nokta var. Bu operasyonda çok sabrettik. Yaklaşık 1,5 yıldır ilmek ilmek dokunan bir operasyondu" ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, 2016'da Afrin’de yaşanan katliamın faillerinin yakalanmasına ilişkin de, "Hatay istihbaratı başarılı bir çalışma gerçekleştirdi. İnsanlık dışı davranışı yapanları da başarılı bir şekilde ele geçirdi. Suçlarını itiraf ettiler. Gerekli cezalarını da bulacaklardır" diye konuştu.
DEMİR YUMRUK OPERASYONUNDA GÖZALTI SAYISI 310'A YÜKSELMİŞTİ
Ankara merkezli operasyonda gözaltı sayısı 310'a yükseldi. Öte yandan soruşturma kapsamında çete üyelerinin konut, iş yeri ve fabrikaların da bulunduğu 261 taşınmaza el konuldu.
Ayrıca çete üyelerine ait 327 otomobil ile Erol Evcil'in piyasa değeri 20 milyon dolar olan özel jetine de el konuldu. Örgüt liderlerine ait 39 şirkete de çalışanların mağdur olmaması için kayyum atandı. Örgüt üyelerinin para transferlerini gerçekleştirdiği tespit edilen 8 bin 690 hesaba da el konuldu. Örgüt liderlerinden Hüseyin Eryılmaz'ın Kayseri'deki fabrikasında da 300 milyon lira ele geçirildiği öğrenildi.
105 milyar liralık bir finans işlemi bu. Devletin kasasından alınmış 25 milyar TL var. Vergi uzmanları çeteyi takip ediyordu ancak çözülemiyordu. Ulaştıkları kişiler hep fason firma kişileriydi. İdealist bir vergi memuru bir yardım istiyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün üst kadrosu 10 kişilik bir kadro oluşturuyor. Aralarında vergi uzmanları da var ve takip çalışması başlatılıyor.
Çete üyeleri kendilerinin ön plana atmıyor. Peki ama ne yapıyorlar? İşsiz, güçsüz, ayla kişilerin adına firma kuruyorlar. 76 milyon cirosu olan bir firmanın sahibi Konya’da camide çeşme çalarken yakalanıyor. Yakanınca firmanın asıl sahibi olmadığını itiraf ediyor. Bunun üzerine anlaşıyor ki kamufle edilmiş kişiler var.
105 milyar TL’ye ulaşan vurgun nasıl çözülüyor. Çetenin kurduğu demir çelik fabrikasının sahiplerinin Manisa’da oturduğu Hatay’a hiç gitmediği tespit ediliyor. Demir fiyatlandırmalarını bu 3 kişinin yönettiği çete belirliyor. Legal çalışan firmalar bile arıyor fiyat belirleyecek misiniz diyor. Devlete demeleri gereken 25 milyar TL’yi ödememişler.