Güncelleme Tarihi:
İstiklal Marşı'nın kabulünün 98'inci yıl dönümü dolayısıyla Balçova'daki otelde; gazi dernekleri, şehit aileleri dernekleri, emekli özel harekatçılar dernekleri ve emekli polis derneklerinin üyeleriyle bir araya gelen İçişleri Bakanı Soylu, programın başında katılımcılarla bir süre sohbet etti. Masaları gezerek, dernek üyeleriyle sohbet eden Bakan Soylu'nun programına; 'cumhur ittifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Nihat Zeybekci, AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, AK Parti'li ve MHP'li ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şehit yakınları ve gaziler katıldı. Burada konuşan Soylu, İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Biz köksüz bir millet değiliz, mezhepsiz bir millet değiliz; 2200 yıldır devlet idare eden bir milletiz. İstiklal Marşı'mız sadece mücadelemizi anlatmıyor. O büyük kahramanları ve geleceğimizi, ne yapacağımızı anlatıyor. Ülkemizin kuruluşu, kurtuluşu ve bekası için tarihin herhangi bir döneminde şehit düşmüş tüm geçmiş büyüklerimize, evlatlarımıza ve kelamı ile bir milletin duygularına tercüman olmayı başarmış merhum Mehmet Akif Ersoy'a Cenab-ı Hakk'tan rahmet diliyorum. Bizlere Allah tekrar Mehmet Akif Ersoy'u aratmasın, tekrar bir İstiklal Marşı yazdırmasın. Buraya gelirken eli boş gelmedim. 'Şehit', 'gazi' denilince bakışı, duruşu değişen; hiçbir eksiklik kabul etmeyen Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın herkese selamları var" diye konuştu.
'BU ÜLKE, BAŞKA ÜLKELERE BENZEMEZ'
Cumhuriyetin, farklı düşünenlerin emeğiyle kurulduğunu belirten Bakan Soylu, şunları söyledi:
"Toplumun her kesiminden gençler, yaşlılar 15 Temmuz'da sahaya indi. O İstiklal Marşı'nın ruhunu kendi zihinlerinde, bedenlerinde aynı ruhla gösterdi. 15 Temmuz'da bu ülkenin lideri aynen o ruh ile gazimiz nasıl kendisini feda etmeye hazırsa aynı ruh ile aynısını yaptı. Kararlı bir duruş ile aziz milletine önderlik etti. Bazıları gidip bir evde televizyon seyrettiler. 'Kontrollü darbe' diyorlar ya aslında kendi kontrollerindeydi; ama millet onların kontrolünden aldı bu darbeyi ve gerekli dersi verdi. Bizim sevdamız, bu ülkeye olan aşkımız aynıdır. Şehitler tepesi hiç boş kalmıyor. Bu ülke, başka ülkelere benzemez. Biz dualı bir milletiz. Bu topraklar dualı topraklardır. Biz elin batısının insanına benzemeyiz. Komşuluğu, vefayı, tarihimizi biliriz. Biz bize hizmet edenin, etmeyenin kim olduğunu biliriz. Biz Sudan'da yetim evlerine el uzatırken önemli olanın insana uzanmak olduğunu bilen bir milletiz. Biz Musevilere sırtımızı dönmedik. Biz Osmanlı- Rus Harbi'nden kaçanlara sırtımızı dönmedik. Onlarla kucaklaştık, sarmaş dolaş olduk. Biz Çerkezlere, Abhazlara bu topraklarda Gürcülere, Tatarlara sırtımızı dönmedik. Burası herkesin hürriyeti, özgürlüğü, baskıdan kaçan herkesin büyük bir çınarın altı gibi nefes alabileceği aziz topraklardır."
'BİZ İNSANLIK SINAVINI KAZANDIK, ONLAR KAYBETTİ'
Türkiye'de 415 bin Suriyeli çocuk doğduğunu kaydeden Soylu, şöyle konuştu:
"Bize kızıyorlar. 'Neden aldınız bunları?' diyorlar. Siz Kore'ye ne için gittiniz? Gazilerimize soruyorum. Derdiniz neydi de gittiniz? İnsanlık için gittiniz. Zulme 'Dur' demek için gittiniz. Ne yapsaydı Erdoğan? Tecavüz edilen kadınlara sınırımıza geldiği zaman 'Hayır' mı deseydi? Hamile kadının karınlarına şiş batırıldığı zaman 'Kusura bakmayın, ben o tarihi sildim' mi deseydi? Sildiği ahlak, komşuluk ve insanlık olurdu. Bizi 'katil millet' olarak nitelendirmek için her şeyi yaptılar. En kritik zamanlarımızda bizi aşağılamak için tarihimize, ırkımıza kara leke sürebilmek için her şeyi yaptılar. Ama size bir şey söyleyeyim; 3,5 milyon Suriyeli bugün Türkiye'de var ya onlara ev sahipliği yaptık ya Batı sindi ya elini uzatamadı ya yıllardan beri insan katliamlarına göz yumdu ya. Bize bugüne kadar yaptıkları yüzlerine vurmuş oldu. Allah bize büyük bir sınav verdi. Üç kuruş paramız arttı, diye şımarmadık. O insanlara sahip çıktık, Batı sahip çıkamadı. Biz insanlık sınavını kazandık ama onlar kaybettiler. Sizin bıraktığınız gibi güçlü bir miras bıraktık. On yıllardan beri bu milletin çektiklerini kim çekti? Terör, ekonomik saldırılar, tasarılar, Türkiye'yi küçük görmeler, bu cennet vatanı birbirine bölmeler. Ne zaman yükselmeye çalışsak kafamıza vurmaya çalıştılar. Bize 'Bu ülkeyi idare edemezsiniz eziş bücüş insanlar' dediler."
'ONA SÖZ SÖYLEMEZSEM YÜZÜNÜZE NASIL BAKARIM?'
Türkiye'nin bugün önemli bir dönem içinde olduğunu vurgulayan Soylu, "Bu topraklarda karar hiçbir zaman tesadüf olmamıştır. Bana kızıyorlar 'Sen kızıyorsun, keskin sözler söylüyorsun' diye. Bana hakaret ediyorlar. Ne kadar hakaret ederlerse etsinler, biz doğruyu öteki dünyaya gittiğimizde değil bu dünyada söyleyeceğiz. 'Ben sırtımı PKK'ya, YPG'ye dayadım' diyecek, ben ona bir söz söylemezsem sizin yüzünüze nasıl bakarım? Yarın bu ülkenin bağımsızlığı için kim adım atar? Herkes kendi görevini yapacak. O dağlarda, o evlatlarımızın yanına gitmesek özel harekat polislerimizin yanaklarını okşamazsak 'Merak etmeyin, devletimiz de milletimiz de sizle beraberdik' demezsek sizin yüzünüze nasıl bakarız?" dedi.
'15 BİN TERÖRİST VARDI, 700'E DÜŞTÜ'
Terörle mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Herkes omuz omuza bir mücadele veriyor. Allah'ınızı severseniz; 15 bin terörist vardı, 700'e düştü. Son 30 yılın teröre katılımındaki en düşük rakamdayız. 3 bin 300 teröristi etkisiz hale getirdik. 3 bin 99 sığınağı tarumar ettik. Bunu da 15 Temmuz sonrası tasfiye gerçekleştirdiğimiz dönemde gerçekleştirdik. Bugün Türkiye'nin bu gidişatına çomak sokmak isteyenler var, dün ve darbelerde olduğu gibi. 15 Temmuz'da bizi esaret altına almaya çalıştılar. O FETÖ, alçak, namussuz, şarlatan sayesinde yapmaya çalıştılar. Milletvekilleri yürüyüş yapacak biz de onları yürüteceğiz ha? Bu kadar çektikten sonra kaseti tekrar başa mı saracağız yani? Kötü bir şey söyleyemedik, 'Yürütürsek adam değiliz' dedik. O kadar basit. Size yaklaşan bir tehlikeyi söylemek boynumun borcudur. Önümüzdeki seçimler güvenlik açısından Türkiye'yi yarın öbür gün başka bir boyuta taşıyabilecektir. Doğu ve Güneydoğu'dan bugün 24 saat huzur var. Bir anne, çocuğunu alıp, gecenin bir saatinde komşusundan evine rahat bir şekilde geliyor. Orada PKK insanların huzurunu bozamıyor. Doğu ve Güneydoğu'dan Batı'ya göçün en fazla olduğu zaman baskı kurulduğu zamandı. Çocuklarının dağa gitmelerini engellemek için yapabilecekleri buydu; ama huzurun olduğu zamanlarda tam tersine göç var şu an. 94 belediyeyi görevden aldık. Teröre finans sağlayan 94 belediyeyi görevden aldık."
CHP'NİN BELEDİYE MECLİS ADAY LİSTESİNE ELEŞTİRİ
Bakan Soylu, konuşmasının devamında, İzmir'deki bazı belediye meclis üyesi aday listelerini eleştirerek, şunları söyledi:
"Bugün İzmir'de kimse kusura bakmasın; Menemen Belediye'sinin meclis üyelerine baksınlar. Karşıyaka'ya baksınlar; isim isim söylüyorum, hepsi var bende. Bayraklı'ya baksınlar. Kim PKK adına haraç toplarken, burada belediye meclis üyesi adayı oldu? Kim PKK'dan tutukluyken, gelip oldu? O zaman siz neden şehit verdiniz? Selahattin Demirtaş'ın söylediği bir şey vardı. 'Apo'nun heykelini Türkiye'nin her tarafına dikeceğiz' dedi. Yarın Konak'ta bir caddenin ismini değiştirmek isterlerse 'Siz şehitlerinizin ismini veriyorsunuz biz de vermek istiyoruz' derlerse ne yapacaksınız? Bunların hepsini yaşatacaklar. Yerel meclislerde kaos ortamı oluşur. Yapmak istedikleri budur. Adana, Muğla, Aydın bütün belediyeler şu anda Truva atı gibiler. İçine saklanıp, belediyelere girip, bir gün geldiğinde hepsi devreye girerler. 4,5 yılda artık Türkiye'nin boynunun bükük, ayaklarının dermansız olmasına tahammülümüz yok. Kadın söyledi dün, Balıkesir'deki milletvekili söyledi; 'PKK'dan da oy gelse fark etmez' dedi. Bunu CHP'li bir vekil söyledi. Siz kabul müsünüz bilmiyorum; ama ben kabul değilim. Bunları ayıklıyoruz. Ayıklayabildiğimiz kadar ayıklamaya çalışıyoruz."
'ŞEHİTLERİMİZİN EMANETİNE HALEL GETİRECEK ADIMA MÜSAADE ETMEYİZ'
Önemli bir döneme doğru adım atıldığını vurgulayan Bakan Soylu, şöyle konuştu:
"Yarın içinizden bir arkadaşımız yerimizde olacak. 'Böyle bir şey vardı da bizi neden uyarmadınız?' demeyin. Biz bunu söylüyoruz. İzmir'e, İstanbul'a, Ankara'ya söylüyorum. Bizim Şırnak'ta, Hakkari'de, Siirt'te söküp aldığımız PKK'yı sızdırmak, yemin ediyorum ki vebaldir. Ben hizmet ettiği anlayışa bakarım. Bugün doğunun makus talihi PKK'ya rağmen yenilmiştir. Yarın tarih kitapları şunu yazacak; Türkiye'de Doğu ve Güneydoğu'nun makus talihi Recep Tayyip Erdoğan zamanındaki hükümetler tarafından yenilmiştir. İnsanlar 'Ben dindarım' diyemiyordu, Alevi 'Ben Aleviyim' diyemiyordu. Kürtler 'Ben Kürt'üm' diyemiyordu. Kendisini saklıyordu, gizliyordu. Bugün herkes kendisini ifade ediyor. Bu Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Bugün ülkemiz herkesin kendini ifade edebildiği, net bir şekilde tanımlayabildiği bir Türkiye'ye ulaştı. Bunların üzerinden bizi çok böldüler. Ne kadar saldırı olursa olsun Türkiye kendini ortaya koymakta başarılı. Şehitlerimizin emanetine halel getirecek bir adıma müsaade etmeyiz. Bizi konuşturan cesaretimiz değildir; bizi konuşturan milli iradedir. Bizim işimizi yaptıran da bunlardır. Önümüzdeki süreç, Türkiye için bir fırsat sürecidir."
İçişleri Bakanı Soylu, programın ardından İzmir'den ayrıldı.