Bakan Soylu: "Millete açık toplantı yapın da boyunuzun ölçüsünü görelim"

Bakan Soylu, Siteler Mobilyacılar Organize Sanayi Bölgesi'ni ziyaretinde yaptığı konuşmada, başörtüsü yüzünden Türkiye'de kıyamet koparıldığını, şimdi başı örtülüsünün de başı açığının da Meclise girdiğini belirtti.

Yarının 28 Şubat olduğunu anımsatan Soylu, "28 Şubat bin yıl sürecek.' dendi. Bu millet sürdürdü mü? Sürdürmedi. 50 gramlık oy pusulasıyla Tayyip Erdoğan'ı 2002'de iktidara getirdi. 28 Şubat'ı da 28 Şubat'ı getirenlere de en güzel kapağı yaptı geçti." diye konuştu.

Soylu, babasıyla bir anısını anlatırken, "Babam da iyi bir siyasetçiydi. İşin kolayını anlatmak için bana bir şey söyledi. Dedi ki 'Bizim duruşumuz nerededir biliyor musun?' Ben de nerededir baba dedim. 'Yerini kolay bulman için söylüyorum, Cumhuriyet Halk Partisi nerdeyse, biz onun karşısındayız.' dedi. Çocukluğumdan beri bu laf benim kulağımdadır." ifadelerini kullandı.

"ÖZEL YERLERE, FARE GİBİ SAKLANMIŞLARDI"

Bakan Soylu, daha sonra Şair Baki Kültür Merkezi'nde "Gençlerle Buluşma" programına katıldı.

Bütün saldırıların hepsini seçimle püskürttüklerini, milletin iradesiyle, milletin oyunu istikrardan yana kullanmasıyla bütün bu zorlukları aştıklarını belirten Soylu, sadece iki olayı bilek gücüyle yendiklerini anlattı.

Bunlardan birinin 15 Temmuz olduğuna işaret eden Soylu, "15 Temmuz'da sahaya indik ve tepelerine bindik. Diğeri de terörle mücadeledir. Hiçbirisine acımıyoruz, evlatlarımızın yaptığı silahlarla, İHA'larla, evlatlarımızın kahramanlığıyla soğuk demiyoruz, 5 metre kar demiyoruz, dağ tepe demiyoruz, bunların inlerine giriyoruz." dedi.

Süleyman Soylu, dün İstanbul'da gerçekleştirilen DHKP-C operasyonunu hatırlatarak, şu bilgileri verdi:

"Televizyonlarda gördünüz, dün bir operasyon daha yaptık. İstanbul'da DHKP-C'lileri şehrin merkezinde, inlerinde bastık. Ekranlarda, o elebaşlarının nereden çıktıklarını görmüşsünüzdür. Güya gizli bölmelere, özel yerlere, fare gibi saklanmışlardı. Kuzu kuzu çıktılar. Biz FETÖ operasyonu yaptığımız zaman o mekanlarda da böyle gizli yerler buluyoruz. Şimdi size soruyorum, doğru iş yapan, legal iş yapan adamların böyle tünellerde işi olur mu? Peki şimdi soruyorum, CHP'ye soruyorum, yasal bir siyasi partinin, bu tip örgütlerle işi olur mu? Hapishanelerde ziyaretine gider mi? Avukatlığını yapar mı? Polis bunlara müdahale ederken zehir zemberek açıklama yapar mı?

DHKP-C dediğiniz zaman Türkiye'de kiralık katiller örgütüdür. Şehit Savcımız Selim Kiraz'dan tutun daha birçok insanımızın, hayatını elinden almış örgüttür. Bir ülkenin ana muhalefet partisinin böyle bir örgüte düşkünlüğü olabilir mi? Ama bizimkisinin var. Bilmeyen bilsin, Figen Yüksekdağ, Kandıra Cezaevi'nde PKK'dan yatmıyor, başka bir şeyden yatıyor. Bir canlı bomba eylemi yaparken parçalanan teröristin mezarı başında anma etkinliğini yapıp, ağıtlar dizmekten yatıyor."

"BELEDİYELERDEN GÜÇ ALIP PKK'YA VERECEKLER"

Bakan Soylu, Cumhur İttifakı'nın karşısında kurulmuş "şer ittifakı"nın alenen terörle yan yana durduğunu, üç kuruşluk oy için, iki tane belediye başkanlığı için teröre moral verdiğini ve borazanlığını yaptığını belirterek, şu görüşlerini paylaştı:

"Bugün bir araya geldik çünkü bugün Türkiye'de partilerin çok ötesinde bir mücadele vardır. Bugün seçimin tarafları şu veya bu parti değildir. 31 Mart yerel seçimi, bu milletin istikrarını, refahını, huzurunu, kardeşliğini dert eden evlatları ile bunlardan rahatsız olanların, PKK'yı, FETÖ'yü, DHKP-C'yi kendine yoldaş edinenlerin arasında geçecek seçimdir. Çok net ve açık. Bu seçimde ne CHP'nin ne Saadet'in ne İYİ Parti'nin ne de bunların çimentosu HDP'nin belediyecilikle ilgili bir iddiaları söz konusu değildir. Onların amacı, bu seçimlerde belediyeleri merkezdeki siyasete payanda yapmak, bu yolla Türkiye'yi istikrarsızlaştırmaktır. Belediyelerden güç alıp PKK'ya verecekler. Belediyelerden güç alıp Türkiye'yi Orta Doğu'ya, Müslüman coğrafyasına sırt çevirtecekler. Belediyelerden güç alıp, sınırımızın altında olan bitene gözümüzü yumar bir hale getirecekler. Bunların hiçbirinin derdi yol yapmak, park yapmak,

gençlere istihdam sağlamak değildir. Varsa yoksa Tayyip Erdoğan, varsa yoksa milli irade, varsa yoksa 15 Temmuz'un rövanşını alabilmek. Tek dertleri budur, kıskançlıkları budur, hırsları budur."

"ANKARA'DA BU MAĞLUBİYETİ CUMHUR İTTİFAKI'NA TATTIRMAK İÇİN ÇULLANIYORLAR"

Bu yerel seçimden çıktıktan sonra Türkiye'nin önünü kimsenin tutamayacağını vurgulayan Süleyman Soylu, şöyle konuştu:

"Bunların hedefleri Ankara'dır. Bu kadar net ve açık. Bunu ilk kez söylüyorum. Ankara'da bu mağlubiyeti Cumhur İttifakı'na tattırmak için topyekün çullanıyorlar. Her türlü bel altı muameleyi burada gerçekleştirebilmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bütün dünya ajanslarına 'Cumhur İttifakı Ankara'da kaybetti.' diye, onların ve terör örgütlerinin iştahını kabartacak bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyorlar. HDP ile kol kola giriyorlar. Biz ne güzel açık açık AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi bir araya geldik, salonlarda toplantı yapıyoruz. Madem HDP'den PKK'dan bu kadar destek alıyorsunuz, Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu oturun onlarla beraber bizim yaptığımız gibi millete açık, şeffaf toplantılar yapın da boyunuzun ölçüsünü görelim."

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin "Kürdistan'da biz kazanacağız, Batı'da da AK Parti ile MHP'yi kaybettireceğiz." sözünü hatırlatan Soylu, "İstanbul'da ve Ankara'da kullandığımız oy, Silopi'ye selam olacak'. diyor. 'Aynı oyu kullanacağız ve buradan kazandıracağız ve bu rövanşı alacağız'. Neyin rövanşını alacaklar? Evlatlarımızın yaptığı mücadelenin rövanşını alacaklar. 6-7 Ekim'de yaktılar, yıktılar onları devam ettirecekler. Çukur operasyonlarının rövanşını alacaklar. Bunlara bu rövanşı vermemek lazım. Ankara Büyükşehir Belediyesine PKK'yı bulaştırmayın. Bu kadar açık ve net." değerlendirmesini yaptı.