Güncelleme Tarihi:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çeşitli temaslarda bulunmak ve güvenlik toplantısına katılmak üzere özel bir uçakla Siirt’e geldi. Havaalanında yapılan karşılamadan sonra Siirt Valiliği’ne geçen Soylu, yaklaşık 2 saat süren güvenlik toplantısına katıldı. Daha sonra Siirt Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde düzenlenen Genişletilmiş İl Danışma Toplantısına katılan Bakan Soylu burada partililere hitaben bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerine 2019'a kadar durmadan, dinlenmeden çalışma talimatı verdiğini belirten Soylu, "Bugün ben İçişleri Bakanıyım. Yarın bu koltuklarda oturan birileri İçişleri Bakanı olabilir. Mesele sen-ben meselesi değildir. Mesele millet meselesidir, mesele biz olmak, davaya sahip çıkabilmek meselesidir. Bizim yapmamız gereken, daha çok milletle beraber olmaktır, yenilenmektir ve nefsimize bir şekilde mağlup olmamaktır" dedi.
"TERÖR, DÜNYADA BİR SEÇİM KURTARMA MALZEMESİ HALİNE GELMİŞTİR"
Türkiye’nin komşularında vekalet savaşlarının bulunduğunu ifade eden Soylu, şunları söyledi:
"Bu vekalet savaşlarında bizi bir ateş çemberi içerisine çekmeye çalışıyorlar. Coğrafyasındaki ülkelerde iç karışıklıklar çıktı ama ifade etmeliyim ki; Türkiye bu ateş çemberinin içerisine düşmedi. Dünyanın her yerinde, terörün gerçek yüzünü o güçlü gibi görünen liderler maalesef anlayabilmekten hala çok uzaktalar. Yarattıkları, el altında besledikleri, lojistik ve stratejik destek verdikleri terör onları vurmaktadır. Dünyanın terör konusunda ve esasen daha birçok konuda kuvvetli bir iş birliğine ihtiyacı olduğunu bugün net bir şekilde görüyoruz. İspanya'daki hadiseyi gördük. Birbirimiz ile daha iyi bir şekilde teröre karşı birliktelik ortaya koymamız gerekirkken, maalesef bazı ülkeler ve bazı liderler birbirlerinin gözlerine parmaklarını sokmaya çalışıyorlar. Terör, dünyada bir seçim kurtarma malzemesi haline gelmiştir. Almanya'da yaşıyoruz, Avrupa'daki bazı ülkelerde yaşıyoruz. Türkiye üzerinde seçim propagandalarını yürüten ülkelerin aslında oluşturmaya çalıştıkları netleşmenin dünya üzerinde insanlığa çok büyük zarar verdiğini görüyoruz."
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'NIN KAÇIRDIĞI ÇOCUKLAR
2017 Dünya Uyuşturucu Raporunda, uyuşturucu ticareti yapan terör örgütlerinin sayıldığını aktaran Soylu, “Ancak bu listede terör örgütü PKK yok. Bunun gerekçesi de sorulduğu zaman da Birleşmiş Milletler (BM) raporunda PKK'nın terör örgütü olarak tanımlamasına ilişkin bir takım sorunlar olduğu, saçma sapan bahanelerle ortaya sürülüyor. Adamlar daha PKK'nın terör örgütü olduğuna ikna olmamışlar. Evlatlarımız dağlarda kimin peşinde operasyon yapıyor. Evlatlarımızın kanını yerde bırakmadığı Özalp İlçe Başkanı Aydın Kuşçu'nun canına kim kast etti, Eren kardeşimizin canına kim kast etti. 6-7 aylık bebeklerin canına kim kast etti. Mağaralarda yakalanan roketatarlar, silahlar var. Biz mi görüyoruz, oyuncak mı? Küçücük çocukları, kızlarımızı dağlara kaçırıp ellerine silah verenler. Ben bir insanım, ben bir babayım. Geçen gün önüme bir fotoğraf geldi. 15 tane genç kız, 14-15 yaşındaki genç kızlar, bir yerde leşker kıyafeti giymişler. Onların yüzlerini okumaya çalıştım, bu çocukları bu duruma kim düşürdü diye bir şekilde bakmaya çalıştım. Ben babayım, benim de kızım var ve sizlerin de kızlarınız var. Sizler de annesiniz. Meseleye hep bir taraftan bakmalıyız, kendi kusurlarımıza, kendi kabahatlarimeze bakmalıyız. Nerede eksik yaptığımıza, imamın ne eksik yaptığına, öğretmenin, kaymakamın, siyasetin ne eksik yaptığına ve bu alçak ve hainlerin fırsatı istifade edip nasıl bu kızlarımızı dağa getirme konusunda onları ikna ettiklerinde, dönüp biraz da kendimize bakmalıyız."
KILIÇDAROĞLU BU HALKTAN ÖZÜR DİLESİN
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun halktan özür dilemesi gerektiğini de söyleyen Soylu, şöyle konuştu:
"Bugün Kılıçdaroğlu bir söz söylüyor. Hicap duyduğumu, utandığımı söylemek istiyorum. Türkiye'nin güvenli bir ülke olmadığını ifade etmeye çalışıyor. Bugün on binlerce Rus, Alman, İngiliz, Fransız Türkiye'ye tatil yapmak için geliyor. Türkiye güvenli bir ülke olmadığından dolayı mı geliyorlar? Bugün Antalya'daki otellerimiz yüzde 100 dolulukta. Dün gece Van ile konuştum, yüzde 100'e yakın dolulukta, Mardin yüzde 80'in üzerinde, Diyarbakır yüzde 90'ın üzerinde dolulukta. Bir güven olmadığından ötürü gelmiyorlarsa ne için geliyorlar? Türkiye'yi güvenilir bulduklarından ötürü geliyorlar. Ama bir muhalefet partisinin genel başkanı, Türkiye'nin güvenilir olmadığını, güvenli bir ülke olmadığını ifade ediyor ise bizi bir kaşık suda boğmak isteyenlere mazeret taşıyor demektir. Bu milleti düşünmemektir, talihsiz bir beyanattır. Çıkıp bu milletten özür dilemesi gerekir. Ankara'dan çıktın, bugüne kadar bu konuda konuşmadım, oranın güvenliğini sağladığımız için tek bir kelime etmedim ve ilk kez konuşuyorum. İstanbul'a kadar yürüdünüz, tek bir söz söylemedik, tek bir kelam etmedik, polislerimiz, jandarmamız, güvenlik kuvvetlerimiz etrafından bir tek kuş bile uçurtmadı. Güvensiz bir ülke olduğumuz için mi yürüdünüz? Yarın birgün Çanakkale'de kamp yapacaksınız bir dağın tepesinde, güvensiz bir ülke olduğunuz için mi bunu yapacaksınız?"