Güncelleme Tarihi:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakanlık Merkez binada gerçekleşen ve yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Abdüllatif Şener gazetecilere açıklama yaptı.
Şener, Avrupa Birliği müzakere süreciyle ilgili Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın kurul üyelerine bilgi verdiğini belirtti. Fasıllar bağlamında ortaya çıkan durum hakkında değerlendirmeler yapıldığını kaydeden Şener, Malların serbest dolaşımı, trans-Avrupa ağı, yargı ve temel haklar ile çevre fasıllarında Türkiye’nin görüş bildirdiğini açıkladı. Bakan Şener, bilgi topulumu ve medya, ulaştırma ile mali ve bütçesel hükümlerle ilgili fasıllarda ise görüş hazırlandığını belirtti.
BOR İHRACATI ARTTI
Bor Enstitüsü’nün enerji konusunda yaptığı çalışmaların da kurul gündemine geldiğini ifade den Şener, konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in kurul üyelerine bilgi verdiğini söyledi. Bor madeninin uzun bir süreden beri Türkiye’nin gündeminde olan bir maden olduğuna işaret eden Şener, acil eylem planı çerçevesinde bor madeninin değerlendirmesiyle ilgili hükümetin kurulduğu günden bu yana çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti. Borun Türkiye için çok önemli bir maden olduğuna vurgu yapan Hükümet Sözcüsü Şener, hükümetleri döneminde özerk bir kuruluş niteliğinde olan Bor Araştırma Enstitüsü’nün kurulduğunu anımsattı. Enstitünün çalışma Dünyadaki bor rezervlerinin yüzde 72’sinin Türkiye’de bulunduğunu ifade eden Şener, “Hükümetimiz döneminde bor ihracatımız artmıştır. 2002’da yılında 186 milyon dolar olan ihracatımız 2006 yılında 367 milyon dolara çıkmıştır” dedi. Bor madeninin kullanımıyla orta ve uzun vadede Türkiye ekonomisine çok önemli katkılar sunacağını söyleyen Şener, çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini kaydetti.
HUDSON SENARYOSU FANTEZİ
Bir gazetecinin sorusu üzerine, Hudson Enstitüsünde ortaya atılan ve Türkiye’de bazı suikastlar ile bombalı saldırılarla Kuzey Irak’a girilmesinin yolunun açılması hakkındaki senaryoların Bakanlar Kurulu gündemine gelmediğini belirten Şener, konuyla ilgili sadece kişisel değerlendirme yapabileceğini ifade etti. Şener, “Bildiğiniz gibi ABD think-thank (düşünce) kuruluşlarıyla ünlü bir ülkedir. Binlerce think-thank kuruluşu bazı tezler ileri sürer ve bunlar üzerinde konuşarak tartışarak bir sonuç elde etmeye çalışır. Bu tezler mantıklı olabileceği gibi söz konusu Hudson Enstitüsü’nün yaptığı gibi Fantezi sınırlarını bile zorlayacak nitelikte olabilmektedir” dedi.
OLAĞAN SÜREÇ
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in referandum süresini 45 güne indiren yasayı veto ettiğini hatırlatan bir gazetecinin “bundan sonra nasıl bir süreç uygulanacak” şeklindeki sorusu üzerine Bakan Şener, söz konusu vetonun Bakanlar Kurulu toplantısının ardından çıktığını ifade ederek bunun için son durumun kurul gündemine gelmediğini söyledi. Şener süreçle ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye’de kurumlar vardır, bu kurumların Anayasa’da belirlenmiş yetkileri sorumlulukları vardır. Bir hukuk devletinde yapılan tüm eylemler işlemler ve düzenlemeler o kurallar ve bunların yetkileri çerçevesinde bakılarak değerlendirilir. Bir yasa teklif ve tasarısı TBMM’de görüşüldükten sonra cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı'nın tekrar görüşülmek üzere tekrar Meclise gönderme yetkisi vardır. Referandum süresinin kısaltılmasıyla ilgili olarak da sayın cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanmıştır. Hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde olağan sayabileceğimiz bir süreci yaşadığımızı belirtebilirim.”