Güncelleme Tarihi:
Bakan Özer, Türkiye'nin son 20 yılda eğitim alanında gerçekleştirdiği dönüşümleri ve hedeflerini G20 ülkelerine anlattı. Özer, Endonezya'nın dönem başkanlığında G20 ülkeleri eğitim bakanlarının katılımıyla gerçekleştirilen zirveye video mesajla katıldı. Özer, 2020 yılından itibaren dünyanın maruz kaldığı Covid-19 salgınının tarihte eşi benzeri olmayan durum olduğuna dikkat çekerek, "Milyonlarca insanın ölümüne sebep olan bu salgın, sağlık, ekonomi ve sosyal alanlarda olduğu gibi eğitim sistemlerinde de dünya çapında büyük bir krize sebep olmuştur. Tüm dünya uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin bir alternatifi olamayacağını, yalnızca bir destek mekanizması olarak kullanılabileceğini acı bir şekilde tecrübe etmiş oldu. Hepimiz okulun, dört duvardan ibaret olmadığını, çocukların bilişsel becerileri kadar sosyal, psikolojik ve duygusal becerilerinin gelişimi için de ne denli önemli olduğunu anladık" diye konuştu.
'HEDEFİMİZ ÖĞRENCİLERİMİZİ GELECEĞE HAZIRLAMAK'
Bakan Özer, eğitimdeki eşitsizliklerin derinleşmesinin tüm dünya için büyük tehlike oluşturduğuna işaret ederek, "Ancak şunu çok net biliyoruz ki, eşitsizliklerle mücadele etme konusunda eşsiz bir güce sahip olan yine eğitimdir. Türkiye olarak 1 milyon 200 binin üzerinde öğretmen ve 19 milyona yakın öğrencisiyle, oldukça büyük bir eğitim sistemine sahibiz. Hedefimiz her bir öğrencimize eşit nitelikte eğitim imkanı sunmak, onları dünyadaki akranlarıyla rekabet edebilir seviyeye eriştirmek ve 21'inci yüzyıl becerileriyle donatarak geleceğe güçlü bir şekilde hazırlamaktır" dedi.
'OKULLAŞMA ORANLARI ARTMIŞTIR'
Türkiye'nin son 20 yılda gerçekleştirdiği dönüşümlere değinen Özer, "Bu hususta ülkemiz özellikle son 20 yılda oldukça önemli ilerleme kaydetmiştir. Okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarında ciddi artışlar sağlanmıştır. Üstelik bu büyüme kaliteye rağmen değil aksine kalite odaklı gerçekleşmiştir. Nitekim ülkemizin PISA ve TIMSS performansları bunu doğrulamaktadır. 15 yaş grubunda öğrenci sayısını en fazla artıran ülke olmamıza rağmen performansını da en çok artıran ülke Türkiye olmuştur" diye konuştu.
'OKUL ÖNCESİ EĞİTİME AĞIRLIK VERDİK'
Bakan Özer, eğitimde fırsat eşitliğinin artırılması, mesleki eğitimin iyileştirilmesi ve öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi konusu olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığı olarak yeni dönemde üç öncelikli alan belirlediklerini kaydetti. Özer, "Öncelikle şartları ve koşulları ne olursa olsun, tüm öğrencilerimize nitelikli eğitim vermek için büyük bir gayret gösteriyoruz. Sosyoekonomik bakımından dezavantajlı, özel eğitime ihtiyacı olan ve zorunlu göç kapsamında ülkemize gelen çocuklara başarılı olmaları için destekler sunuyoruz. Özellikle eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için bu dönem okul öncesi eğitime ağırlık verdik. Bu kapsamda 3-5 yaş aralığındaki okul öncesi eğitim okullaşma oranlarını OECD seviyesine çıkarabilmek için 2022 yılında 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni ana sınıfı yapmak üzere yola çıktık ve bu çalışmalar kapsamında kısa sürede 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 78'den yüzde 93'e çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz."
'HİZMET İÇİ EĞİTİM YAKLAŞIMIMIZI GÜNCELLİYORUZ'
Mesleki ve teknik eğitimi dünyanın ve Türkiye'nin geleceği açısından stratejik bir mesele olarak gördüklerini kaydeden Bakan Özer, "Bir yandan eğitim-üretim-istihdam çevrimini güçlendirirken diğer taraftan da ilgili sektörlerimizle iş birliklerini derinleştiriyoruz. Son olarak, öğretmenlerimizin profesyonel ve mesleki gelişimlerine büyük bir önem veriyoruz. Bu kapsamda hizmet içi eğitim yaklaşımımızı güncelliyor, eğitimlere katılan öğretmen sayımızı artırıyor ve okullarımızı birer eğitim merkezi haline getiriyoruz" diye konuştu.
Bakan Özer, eğitim alanında gerçekleştirdikleri uluslararası düzeydeki dayanışma ve iş birliğini daha müreffeh bir dünya inşa etmek için sahip oldukları en değerli araç olarak değerlendirdiklerini de kaydetti.