Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İngiltere’nin başkenti Londra'da gerçekleştirilen ve 100'ün üzerinde ülkeden eğitim bakanın katıldığı dünyanın en büyük eğitim bakanları toplantısı olarak kabul edilen Dünya Eğitim Forumu'nda Türkiye'nin eğitimdeki tecrübelerini paylaştı.
Özer, forumda dünyanın farklı ülkelerinden gelen bakanlara ve eğitimcilere seslendiği konuşmasında, 21. yüzyılın, ekonomik ve toplumsal olarak çok güçlü dönüşümlere sahne olduğunu belirtti. Beklenmedik salgınlar, doğal afetler ve göçlerin eğitim sistemlerini etkilediğine işaret eden Özer, 2020'den itibaren tüm eğitim sistemlerinin Kovid-19 salgınıyla karşı karşıya kaldığını anımsattı.
Okulun sadece bir öğretim yeri olmadığını, çok fazla anlamı ve işlevi bulunduğunu vurgulayan Bakan Özer, "Okullar öğretiyorlar, toplumlardaki eşitsizlikleri azaltıyorlar; çocuğu fiziksel, duygusal, sosyal ve psikolojik olarak büyütmek için uygun ortamı sağlıyorlar" dedi.
"SON 20 YILDA ÇARPICI GELİŞMELER OLDU"
Bakan Özer, Türkiye'nin eğitim sisteminin son 20 yılda çok çarpıcı gelişmelere tanık olduğunu, okul öncesinden yükseköğretime, eğitimin her aşamasında katılım oranların arttığını anlattı. Türkiye'de okul öncesi, ilkokul ve ortaokulda yaklaşık 19 milyon, yükseköğretimde ise 9 milyon öğrenci bulunduğunu aktaran Özer, Türkiye'deki öğrenci sayısının 150 ülkenin nüfusundan daha fazla olduğuna dikkati çekti. Türkiye'de 1,2 milyon öğretmen bulunduğunu anlatan Özer, öğretmenlerin nitelikleri gibi konuların kendileri için önemine işaret etti. Özer, pandemi sırasında elde ettikleri bazı deneyimlerle eğitim politikasında 3 ana başlığı belirlediklerini ilk olarak okullaşma oranlarını artırdıklarını kaydetti.
Sosyoekonomik arka planlarına bakılmaksızın tüm öğrencilere aynı kalitede eğitim sağlamak için eğitimin kalitesinin yükseltilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Özer, öğrencilerin yanı sıra öğretmenlerin niteliklerini de güçlendirmeye çalıştıklarını söyledi.
“TÜRKİYE GÖÇMENLERE DE EĞİTİM SAĞLIYOR”
Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılara da eğitim verdiğini, Türk eğitim sistemi içinde yaklaşık 1 milyon Suriyeli öğrenci bulunduğunu kaydeden Bakan Özer, "Türkiye, tüm dünya adına elinden gelenin en iyisini yapıyor. Bu çok önemli. Türkiye'ye teşekkür etmelisiniz çünkü Türkiye, sadece vatandaşlarına eğitim vermiyor, aynı zamanda göçmenlere de eğitim sağlıyor" dedi
Özer, önceliklerinin Türk eğitim sisteminin kalitesini artırmak olduğunu, bu çerçevede ilk aşamada anaokuluna katılımı yüzde 100'e çıkarmayı, ikinci olarak da okullar arasındaki fırsat farklılıklarını azaltmak istediklerini vurguladı. Ayrıca mesleki eğitime ve mezunların iş gücü piyasasına katılımına büyük önem verdiklerini belirten Özer, bunun eğitim sistemlerinin dengelenmesinde önemli bir yeri bulunduğunu söyledi.
"EĞİTİM SİSTEMLERİ ÖĞRETMENLER KADAR GÜÇLÜ"
Bunlara ek olarak öğretmenleri her yönden teşvik etmeye çalıştıklarını, bunun için öğretmenlerle ilgili yasayı değiştirdiklerini söyleyen Millî Eğitim Bakanı, öğretmenlere her türlü desteği sağladıklarının altını çizdi. Oluşturulan eğitim sistemlerinin okullara nüfuz etmemesi durumunda bir sonuç getirmediğine işaret eden Özer, artık Türkiye'de okul temelli öğretmen yetiştirme programları olduğunu, öğretmenlerin mesleki gelişimleri için hangi eğitime ihtiyaç duyduklarına kendilerinin karar verdiğini anlattı. Bakan Özer, tüm eğitim sistemlerinin öğretmenler kadar toplumların da öğretmenleri kadar güçlü olduğunu sözlerine ekledi.