Güncelleme Tarihi:
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) ile üniversitelerin 2023 yılı bütçe tekliflerinin görüşülmesine başlandı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, komisyon üyelerine sunum yaptı. Bakan Özer, eğitim sisteminin birçok bileşeninde 2000'li yıllardan itibaren tarihi dönüşüm sürecine girildiğini belirterek, "Eğitimin tüm kademelerinde bir taraftan okullaşma oranlarının artırılması aracılığıyla eğitim kitleselleştirilirken diğer taraftan derslik başına ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı önemli ölçüde azaltılarak OECD ortalamasına yaklaştırılmıştır.
Dolayısıyla bu dönüşüm, bir yandan eğitim sisteminde evrenselleşmeyi sağlarken diğer yandan niteliğin de artmasına imkan vermiştir. Bu yolla Türkiye yaptığı iyileştirmelerde nicelik ve niteliği birlikte ele almış ve eğitim sisteminin performansını artırmıştır" diye konuştu.
'EĞİTİME KATILIM SÜREKLİ ARTTI'
Bakan Özer, okullaşma oranlarının okul öncesinden başlayarak tüm eğitim kademelerinde ilk kez yüzde 95'in üzerine çıkarıldığını söyleyip, "Bugün gelinen noktada eğitim faaliyetlerinin, toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırıldığı ve evrenselleşmenin tüm eğitim kademelerinde sağlandığı açıkça görülmektedir. 2000'li yıllarda 5 yaşında yüzde 11 olan okullaşma oranı 2022 yılında yüzde 97'ye, ilkokulda okullaşma oranı yüzde 99,63'e, ortaokulda okullaşma oranı ise yüzde 99,44'e yükseltilmiştir. Okullaşma oranlarındaki artışın en çarpıcı olduğu eğitim kademesi ise ortaöğretimdir. 2012 yılında hayata geçirilen 4+4+4 sisteminin de önemli katkıları neticesinde, ortaöğretimde yüzde 44 olan okullaşma oranı yüzde 95'e yükseltilmiştir. Dolayısıyla son 20 yıl, ülkemizin fırsat penceresi olan çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitime katılımının sürekli arttığı bir döneme karşılık gelmektedir" dedi.
EĞİTİM BÜTÇESİ
"2022-2023 eğitim ve öğretim yılında resmi ve özel 15 bin 918 okulöncesi, 25 bin ilkokul, 18 bin 186 ortaokul ve 12 bin 714 lise ile toplam 71 bin 818 okulumuzda; 1 milyon 200 bin öğretmen ve 19 milyon 100 bin öğrencimiz ile eğitim ve öğretime devam ediyoruz" diyen Bakan Özer, 2023 yılı bütçe teklifine ilişkin şöyle konuştu:
"Toplumun tüm kesimlerini içine alan örgün ve yaygın eğitim hizmetlerini yürütebilmek için bakanlığımız, YÖK, Yükseköğretim Kalite Kurulu, üniversiteler ve diğer bakanlıklara ayrılan kaynaklarla eğitim bütçemiz, 651 milyar 377 milyon 155 bin lira olarak belirlenmiştir. Bu rakam 2023 yılı merkezi yönetim bütçesinin yüzde 14,6'sını oluşturmaktadır. Eğitime ayrılan bu bütçe ile 2023 yılında eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerinin çok boyutlu desteklenmesine yönelik çalışmalar ön planda olacaktır. Her öğrencimize benzer imkanları sunabildiğimiz, tüm öğretmenlerimize farklı gelişim fırsatları sağladığımız ve iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren bir mesleki eğitim sistemi ile ülkemizi eğitimde çok daha ileri noktalara taşımayı amaçlıyoruz."
'5 YAŞTAKİ OKULLAŞMA ORANINI YÜZDE 100'E ULAŞTIRACAĞIZ'
Bakan Özer, okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarını OECD ortalamalarına ulaştırmayı hedeflediklerini belirterek, "Bu kapsamda 1 yıl gibi kısa bir süre içerisinde 2 bin 50 yeni anaokulu, 15 bin 500 yeni ana sınıfı açtık. Köy okullarında ana sınıfı açılması için gerekli olan asgari öğrenci sayısını 10'dan 5'e düşürdük ve köy okullarında da okul öncesi eğitime erişimi kolaylaştırdık. Yaptığımız bu düzenleme, özellikle düşük nüfuslu alanlarda okullaşma oranlarının artırılmasını sağladı. Kısa süre içinde bu bölgelerde yaşayan 20 binden fazla öğrencimiz okul öncesi eğitime erişim sağladı. Böylece 3 yaşta okullaşma oranını yüzde 9'dan yüzde 14'e, 4 yaşta yüzde 16'dan yüzde 35'e yükselttik. 5 yaşta ise okullaşma oranını kısa sürede yüzde 65'ten yüzde 97'ye ulaştırdık. 2022 yılı sonuna kadar 5 yaştaki okullaşma oranını yüzde 100'e ulaştırmış olacağız" açıklamasında bulundu.
'EN ÇOK KIZ ÇOCUKLARI YARARLANDI'
Kız çocuklarının eğitime katılımlarına da değinen Bakan Özer, "Son 20 yılda okullaşma oranlarında meydana gelen iyileştirmelerden en çok kız çocukları yararlandı. Tüm eğitim kademelerinde kız çocuklarının eğitime katılımı yakından takip edildi. En büyük gelişim ise ortaöğretim düzeyinde yaşandı. 2000'li yıllarda ortaöğretimde kızların okullaşma oranı yüzde 39,2 iken bugün bu oran, yüzde 95'e yükseldi. Üstelik 2000'li yılların başında okullaşma oranlarının görece düşük olduğu birçok ilde kız çocuklarının okullaşma oranı erkek öğrencileri geride bıraktı. Dolayısıyla ülkemizde eğitimin tüm kademelerinde son 20 yılda kız çocuklarının okullaşma sorununu çözmede çok önemli mesafe alındı" dedi.
'DERSLİK BAŞINA DÜŞEN ÖĞRENCİ SAYISI AZALIYOR'
Bakan Özer, 2003 yılından bugüne kadar toplam 356 bin 438 yeni dersliğin hizmete sunulduğunu belirterek, "Her eğitim kademesinde derslik başına düşen öğrenci sayısı, yeni yapılan derslikler sayesinde ülke genelinde her geçen gün azalmaktadır. Bütün bu çalışmalar sonrasında derslik başına düşen öğrenci sayısı temel eğitimde 23'e, ortaöğretimde ise 22'ye düşmüştür. Böylece büyük bir artış gösteren öğrenci sayısına rağmen eğitim ortamları önemli ölçüde iyileştirilmiştir. Eğitim ortamlarını iyileştirmek, okullar arasındaki imkan farklılıklarını azaltarak fırsat eşitliğini güçlendirmek için 'Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi'ni ve 'Temel Eğitimde 10 Bin Okul Projesi'ni tamamladık. Proje kapsamındaki okulların tamamının her türlü bakım, onarım, donatım, teknolojik altyapı ve materyal ihtiyaç ve taleplerini karşıladık" dedi.
'KÜTÜPHANESİ OLMAYAN OKUL KALMADI'
Bakan Özer, 2023 yılında 'Ortaöğretimde 10 Bin Okul Projesi'ni başlatıp, okullar arası imkan farklılıklarını azaltmayı hedefleyen projelerle destek verilen ortaöğretim kurumlarının sayısını artıracaklarını söyledi. Özer, "Bu projeleri bir bütün olarak düşündüğümüzde, 2023 yılı sonunda 20 binden fazla okulumuza çoklu destek sağlamış olacağız. Öğrencilerimizin öğrenme kayıplarını telafi etmek ve eksikliklerini giderebilme fırsatı sunmak için yıllardan beri başarılı bir şekilde sürdürülen 'Destekleme ve Yetiştirme Kursları' hizmetini sunmaya devam ediyoruz. Böylece öğrencilerimiz, talep etmeleri durumunda istedikleri dersleri tekrar alma imkanına sahip oluyor. Okullar arasındaki imkan farklılıklarını azaltmak ve özellikle öğrencilerimizin kültürel kapasitelerini geliştirmelerine destek vermek için 26 Ekim 2021 tarihinde 'Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi'ni başlattık ve yılsonuna kadar 16 bin 361 okula yeni kütüphane kurulumunu tamamladık. Böylece eğitim sistemimizde kütüphanesi olmayan okul kalmadı" diye konuştu.
'TÜM OKULLARA 5,5 MİLYAR LİRA BÜTÇE GÖNDERDİK'
Okullar arası imkan farklılıklarını azaltmak ve okulların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesini sağlamak için 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı öncesi 'Okul Bütçesi Projesi'ni uygulamaya koyduklarını söyleyen Özer, "İlk kez, tüm okullarımıza kendi ihtiyaçlarını belirleme ve karşılamak üzere finansal kaynak sağlanmış oldu. İhtiyacı çok olana daha fazla kaynak ayırarak tüm okullara toplam 5,5 milyar lira bütçe gönderdik. Böylece okullarımızın temizlik, kırtasiye, küçük onarım ve donatım ihtiyaçlarının hızla ve yerinden karşılanmasını sağladık. Bu uygulamaya 2023 yılında da devam ederek okullarımızı çok daha güçlü hale getireceğiz. 2023 yılında öğrencilerimizin eğitim alırken aynı zamanda daha modern ve konforlu ortamlarda konaklayabilmelerini sağlamak için tüm pansiyonlarımızda yenileme çalışmaları gerçekleştirilecektir. Ayrıca, tüm öğretmenevleri, uygulama otelleri ve hizmet içi eğitim enstitüleri yenileme çalışmaları kapsamına alınarak 'ISO 9001 Kalite Belgesi' ile belgelendirilmesi sağlanacaktır" dedi.
'TÜM İLÇELERDE EN AZ BİR E-SINAV MERKEZİ OLACAK'
Bakan Özer, 2023'te etkileşimli tahta olmayan sınıfın kalmamasını hedeflediklerini söyledi. Dijital eğitim teknolojilerinin etkin kullanımı için altyapı desteği verildiğini aktaran Özer, şöyle konuştu:
"Okullarımızın teknolojik imkanlarını 3 boyutlu yazıcılar, kodlama, tasarım ve bilişim araçlarıyla üretime yönelik setler ve tek kart bilgisayarlar ile daha da iyileştirmekteyiz. Yeni nesil etkileşimli tahtalarımızı açık kaynak kodlu ve millileştirilmiş PARDUS işletim sistemimizle donatıyoruz. Dolayısıyla bakanlığımız, bir yandan dijital teknolojileri yaygınlaştırırken diğer yandan bu teknolojilerin üretimini ve bakımını üstlenme konumuna gelmiştir. Covid-19 salgınıyla birlikte daha da önemli hale gelen elektronik sınav uygulamalarını, daha geniş bir ağda daha fazla kişiye ulaştırabilmek için harekete geçtik. Bu kapsamda 363 olan e-Sınav Merkezi sayısını, 2022 yılı sonuna kadar 650'ye çıkararak aynı anda 13 bin kişinin sınavlardan yararlanmasını sağlayacağız. 2023 yılında ise tüm ilçelerde en az bir e-Sınav Merkezi olması sağlanacaktır."
Bakan Özer, 2021 yılı kesin hesap verilerine ilişkin de "Bakanlığımıza, '2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu' ile 146 milyar 920 milyon 234 bin lira ödenek tahsis edilmiştir. 2021 yılsonu itibarıyla; 107 milyar 120 milyon 281 bin 515 lirası personel giderleri, 17 milyar 97 milyon 851 bin 189 lirası Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) devlet giderleri, 13 milyar 287 milyon 32 bin 758 lirası mal ve hizmet alım giderleri, 4 milyar 837 milyon 603 bin 217 TL lirası cari giderler, 9 milyar 515 milyon 407 bin 715 lirası sermaye giderleri, 684 milyon 474 bin 967 lirası sermaye transferleri olmak üzere toplam 152 milyar 542 milyon 651 bin 361 lira harcama yapılmıştır" açıklamasında bulundu.