Güncelleme Tarihi:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Meclis Genel Kurulu'nda Bakanlığın 2022 yılı bütçe görüşmelerinde konuştu. Marmara Denizi Eylem Planı'yla deniz yüzeyindeki müsilajın tamamen ortadan kaldırıldığını, kısa vadeli çözümleri hızlıca tamamladıklarını belirten Bakan Kurum, "Şimdi ise uzun vadeli, kalıcı çözümleri içeren Bütünleşik Stratejik Planımızı uyguluyoruz. Geçtiğimiz ay da Cumhurbaşkanımızın imzasıyla Marmara Denizini 'Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi' ilan ederek ekolojik değeri, biyolojik çeşitliliği, doğal kaynakları, kültürel değerleri ile Marmara'yı koruma altına aldık. İnşallah, hep birlikte attığımız adımlarla Marmara'yı kurtaracak gelecek nesillerimize en doğal, en berrak haliyle bırakacağız" ifadelerini kullandı.
'SALDA ARTIK ÇOK DAHA GÜZEL'
Salda Gölü ve çevresinin de daha önce Marmara Denizi gibi ÖÇK alanı ilan edildiğini anımsatan Kurum, "Ben Salda ile alakalı bir soru sormanızı beklerdim. Siz sormadınız ama ben size Salda'nın son durumu hakkında bilgi vereyim. Hani hep Salda üzerinden bize iftira atan, milletimizi aldatan arkadaşlardan ricam, özellikle iyi dinlemeleridir. Bakın Salda'daki son durum şudur. Araçlar artık gölün çok uzağında; kıyısına kadar giremiyor. Çöp yığınları artık yok. 'İmara açıyorsunuz' dediğiniz Salda'da, göl çevresinde derme çatma kaçak yapıların tamamını yıktık. Beyaz Adalar bölgesine ziyaretçi kısıtlaması getirdik. Salda Gölümüzün su kalitesini iyileştirdik. Salda çevresinde bir çivi bile çakmadan ahşap yapılarla vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını giderdik. Salda artık çok daha güzel. Bu güzelliği hepinizin görmesini tavsiye ederim" diye konuştu.
'2022'DE İZMİR'DE EVİNE KAVUŞAMAYAN TEK DEPREMZEDE KALMAYACAK'
Bakan Kurum, '81 şehrimizde 81 milyon metrekare millet bahçesi' hedefiyle çıkılan yolda bugün 67 milyon metrekareye ulaşıldığını bildirerek 410 millet bahçesini kararlılıkla yapmaya devam ettiklerini bildirdi. Başkent Millet Bahçesi'ni 1 ayda 1,5 milyondan fazla kişinin ziyaret ettiğini kaydeden Kurum, şöyle konuştu:
"Atatürk Havalimanı'nın bulunduğu alanda yapacağımız millet bahçemizin çalışmalarına 2022 yılında başlıyoruz. İnşallah 2023 yılında milletimize hediye edeceğimiz bu millet bahçemiz, dünyadaki en büyük şehir parklarından biri olacak. Bugün, ülkemizin önünde devasa bir deprem gerçeği var. Son 120 yılda 80 bin canımızı yitirdik. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı Kentsel Dönüşüm Seferberliğimizle birlikte, tam 1,7 milyon konutun dönüşümünü tamamladık. Ve yatırım değeri 110 milyar lira olan, 130 bini İstanbul'da olmak üzere tam 330 bin dönüşüm ve sosyal konutumuzun inşasını sahada sürdürüyoruz. Bugüne kadar TOKİ'mizle 4 bin 400 şantiyemizde, dünyada eşi benzeri olmayan bir konut sayısına ulaştık, ülkemize tam 1,1 milyon sağlıklı yuva kazandırdık. 178 bin konutun inşasını da hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. İnşallah 2022'de İzmir'de, evine kavuşmayan tek bir depremzede kardeşimiz kalmayacak. İzmir'de daha çok büyük işler yapacağız. İzmir'i CHP'nin insafına bırakmayacağız."
'YAKTIĞINIZ ŞEHİRLERİ YENİDEN İMAR ETTİK'
Bakan Kurum, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki illerde süren bakanlık faaliyetlerini şöyle anlattı:
"Bizim bölgede attığımız her bir adım, Kürt kardeşlerimizin umudu olmuştur. Açtığımız her yeni kapı, Kürt kardeşlerimiz için huzur olmuştur. Attığımız her temel, kalemi silaha galip kılmıştır. Açtığımız her millet bahçesi, çocuklarımızın neşesi olmuştur. Tamamladığımız her bir konut, sıcacık güven dolu bir yuvaya dönüşmüştür. Biz açtığımız her bir eserle, Kürt kardeşlerimizin tebessümü için mücadele ederken siz annelerimizi feryat ettirdiniz. Siz babalara ağıtlar yaktırdınız. Biz Kürt kardeşlerimiz daha mutlu olsun, şehirlerimiz kalkınsın diye mücadele ederken siz yaktınız, yıktınız, harap ettiniz. Sizin yaktığınız şehirleri biz yeniden imar ettik, yeniden inşa ettik, yeniden ihya ettik. Çocuklarımızı teröre, teröristlere, hainlere teslim etmiyoruz, etmeyeceğiz."
'BÜROKRAT DİRENİYOR YALANINI PİYASAYA SÜRDÜNÜZ'
Kanal İstanbul üzerinden bir tehdit dili kullanıldığına şahit olunduklarını savunan Bakan Kurum, "Bir bakıyorsunuz müteahhitler tehdit ediliyor, bir bakıyorsunuz devlet kurumları, kurumların başındaki yöneticiler tehdit ediliyor. Vatandaşlarımız tehdit ediliyor. Bu tehdit dilini kullananlar şunu çok iyi bilmelidir ki bizim milletimiz hiçbir zaman tehditlere kulak asmamıştır, bundan sonra da asmayacaktır. Milletten özür dilemesini bilmeyenler, milletten helallik isteyemez. Bu millet size hakkını helal etmez. 'Büyük projelere imza atmıyor' diye iftira attığınız bürokratlar, mahkemelerle korkuttuğunuz memurlarımız, 'AK Parti'ye oy veren öğretmene, öğretmen demem' dediğiniz yavrularımız sizi affetmez, haklarını helal etmez. Biz sizin ajandanızı çok iyi biliyoruz.
Şimdi de Kanal İstanbul projesinde 'bürokrat direniyor' yalanını piyasaya sürdünüz. Biz, diyoruz ki 'işte bahsettiğiniz bürokratlarımız buradalar.' Biz, bugüne kadar hiçbir tehdit karşısında susmadık, bundan sonra da susmayacağız. Nasıl ki dün Marmaray'ı, Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprülerimizi, 1 milyonu aşan sosyal konutlarımızı, İstanbul Havalimanı'nı, Şehir Hastanelerimizi, millet bahçelerimizi yaptıysak Kanal İstanbul'u da Allah'ın izniyle yapacağız. Siz isteseniz de istemeseniz de yapacağız. Cumhuriyet tarihinin en muazzam projesi, İstanbul Boğazımızın özgürlük projesi olan Kanal İstanbul'u bu aziz millete, gelecek nesillerimize armağan edeceğiz" açıklamasında bulundu.