Güncelleme Tarihi:
İşte Bakan Atalay'ın bu konudaki açıklamaları:
Sayın Başbakanımızın talimatları doğrultusunda başlattığımız çalışma devam etmektedir. Konunun Türkiye’nin geleceği açısından ne kadar hayati olduğunu biliyoruz. Ülkemize her açıdan zarar vermektedir.
Bu sorunun artık çözülmesi gerekiyor. Biz bunun için kararlı, azimli ve cesur adımlar attık, atmaya da devam edeceğiz.
Bugün başlatmış olduğumuz çalışmaların üslup ve yöntemi konusunda bilgilendirmek istiyorum.
İÇERİK HAKKINDA BİLGİ VERMEYECEĞİM
Çok hassasiyetleri olan bir konunun çalışmalarını yürütüyoruz. Bugün size işin özüyle ilgili bir şey söyleyecek değilim.
Ama süreç ve zamanlamayla ilgili bilgiler vereceğim. Çünkü gördük ki çok değişik söylentiler oluyor.
Belirtmek isterim ki, başlatılan çalışmalar henüz bir sonuca ulaşmamış ve bakanlığımızca yürütülen bu çalışmanın içeriğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmamıştır.
Zaten öze ilişkin açıklamalar yapmak için daha çok erken. Bazen görüyoruz basınımızda bir söylenti şeklinde geliyor, bunun bizimle ilgisi yok. Ancak bu haber üzerine siyasetçiler çıkıyorlar, yorumlar yapıyorlar.
Hepimizin yakından takip ettiği gibi biz bu konuda çok titiz, çok hassas konuşuyoruz. Böyle olunması gereken bir çalışma bu. Onun için benim dileğim herkes tabi yorumlar yapabilir, beklentileri değerlendirebilir ama buradan açıklama yapılmadıkça, söylentiye dair haberler yapılmaması.
GEÇMİŞE SAPLANIP KALMAYALIM
Terör sorununun sonlandırılmasına ve toplumsal mutabakatın başlatılması için Cumhurbaşkanımız'dan Başbakanımıza, yazarlarımızdan vatandaşlara kadar bütün çevrelerce olumlu söylemler gerçekleştirilmektedir.
Geçmişe saplanıp kaldığımızda geleceği kaybederiz. Sürecin en önemli özelliği, geçmişten ders alıp geleceği birlikte kurmaktır.
ÇÖZÜMÜN YÖNÜ DEMOKRATİKLEŞME
Bizim hükümet olarak siyasi meseleleri çözüm yolumuz bilinmektedir. Biz hükümet programında, demokratikleşme, insan hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırararak, politikaların hayata geçirilmesi açısında önemli taahhütleri ortaya koyduk ve uygulamaya koyduk.
ÇALIŞMALAR YENİ BAŞLAMADI
Yürüttüğümüz süreç aslında bizim hükümet olarak, başından beri kendi programlarımızın icraatımızın bir devamı. Partimizin programında bakarsanız görürsünüz. Açıklamalarımızda icraatımızda bunu görürsünüz.
Bugün farklı bir ivme kazanılmıştır ve bunu biz iyi değerlendirmek istiyoruz. Belki daha olumlu bir safha olarak buna bakılabilir.
Bilindiği gibi sürekli programlarımızda, demokratikleşme ve insan hak ve özgürlüklerin engelleri kaldırarak, insanı esas olan hedeflerimiz konusunda önemli taahhütlerde bulunduk.
Vatandaşlarımızın demokratik haklarının genişletilmesiyle, her vatandaşımızın kendisini devletin eşit vatandaşı olarak sağlanarak çözüleceğine inanıyoruz. Çözüm sürecinin yönü demokratikleşmedir.
CHP Gen. Baş. Yrd. Onur Öymen: - Hükümetin ne yaptığı ne yapacağı belli değil. Bunların ne olduğunu bilmeden tavır açıklamamız mümkün değil. Sayın Bakan'ın konuşmasından terörün tamamen tasfiye edilmesinden sonra atılacak adımlara ilişkin bir bilgi alamadık. Bunlar çok muğlak laflar siz ana muhalefetin desteğini istiyorsanız hangi konuda destek isteyeceğinizi söyleyeceksiniz. Biz nasıl açık çek verebiliriz ki bu hükümete. Hükümetin terörle mücadelede başarısız olduğu belli. Güvenlik güçleri hala hayatını kaybediyor. Bir taraftan da demokratikleşmeden bahsediyor. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık: Biz geçmişe takılıp kalmayacağız. Cumhuriyet'in çözümünden bu yana çözümsüz kalan Kürt sorununu çözebiliriz. İyi niyet göstergesi var. Önümüzdeki dönem bunun ete kemiğe bürünmesi için DTP üzerine düşeni yapacak. Bu herkesin ortak sorunudur. Biz sorunun gerçekten çözülmesini istiyoruz. Polemiklerden uzak duruyoruz. DTP'yi dışlayarak çözümü sağlayamazsınız ki. Bu kanı ve şiddeti durdurmalıyız, ülkemizi özgürlüğe kavuşturmalıyız. Aslında Öcalan'ı silahlı güçler dinliyorsa ki hepimiz biliyoruz dinliyorlar. Yani kansız bir sürece katkısı olacaksa bu konudaki kompleksimizi bir kenara bırakmalıyız"
Neye destek olacağız biz. Size soruyorum biz yeni bir hükümetle mi karşı karşıyayız.2002'de sıfırlanmış bir terör örgütünü bugün nasıl cesaretlendirdiklerini önce bir aynaya baksınlar görsünler. Katkılarımızı bekliyorlarmış. Siz önce terörü nasıl cesaretlendirdiğinize bakın. Siz önce İmralı'nın nasıl bir yol haritası dayatma noktasına geldiğine bakın. Neye mutabakat olacak. Sayın genel başkanımız bu sürecin çok tehlikeli olduğunu söyledi. Irkçı bir yönetimin nesi demokratiktir?
Demokratikleşme adımlarını toplumun tüm kesimleriyle birlikte atmak istiyoruz. Bu konu tüm toplumun meselesidir. Herkesin bu süreçte yapıcı olması, çözüme katkı sağlayıcı bir tutum içinde olması gerekir ve biz bunu bekliyoruz.
Bunu bir devlet politikası olarak yürütme çalışması ve kararlılığı içindeyiz.
Şimdi insanımızın hak ettiğine inandığımız, başlattığımız çalışmaların çerçevesini ve yöntemini açmak istiyorum. Bu süreci yürütürken nelere öncelik veriyoruz, hangi üslup ve yönteme ağırlık veriyoruz? ERDOĞAN'IN DİYARBAKIR KONUŞMASI Sayın Başbakanımızın 2005 yılında Diyarbakır konuşmasında başlattığı açılımda kararlı adımlar atmak niyetindeyiz. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarından katkı sağlamaları istenmiştir. İlgili bakanlıklarımızı ve bütün kamu kurumlarının görüşleri istenmiştir. Kendileriyle toplantılar yaptık, katkılar istedik. Bunlar geliyor. Biz bunların hepsini değerlendiriyoruz. Ayrıca tabi bu konuda yazılan kitap değerlendirme yapılan konuşmalar her tür değerlendirmeyi de göz önüne alıyoruz. MUHALEFETLE GÖRÜŞÜLECEK Bu çalışmayı yürüten mümkün olan en yüksek katılımı hedefledik. Bütün siyasi partilerin katkı ve destekleri istenecektir. Kendileriyle görüşülecektir. Muhalefetin konuyla ilgili olumlu açıklamalarını mutabakat açısından çok önemsiyoruz. Zaten kendileriyle de görüşeceğiz, paylaşacağız. Başta sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, yazarlarımızdan görüşlerini alma yönünde çalışmalarımız olacak. Bu çalışmayı, herkesi kucaklayacak bir zihniyet içinde yürütüyoruz. KENDİ MODELİMİZİ UYGULAYACAĞIZ Hiçbir ülkenin benimsediği yöntemi ülkemizde uygulama niyetimiz yok zaten mümkün de değil. Biz kendimize özgü, ülkemize uygun, kendi modelimizi uygulamaya çalışıyoruz. Türkiye’ye ve kendimize güveniyoruz. Lütfen güvenelim. Bu çalışmaların sonucunda çözüm konusunda dünyaya model olacak bir Türkiye modeli de biz oluştururuz. Hepimizin büyük bir özveri dikkat ve kararlılık içerisinde hareket etmelidir. Beklentilerle ilgili gereksiz ve erken ifadelerden kaçınmak durumundayız. Bu süreci sabote edecek davranışlardan uzak duracağına inanıyoruz. ÇALIŞMALAR HERHANGİ BİR TARİHE ENDEKSLİ DEĞİL Yaşadığımız süreç böyle bir süreçtir. Bizim çalışmalarımız herhangi bir tarihe bağlı değildir. çalışmalar ve süreç kendi şartları içinde devam etmektedir. Aceleye getirmeden ancak kararlı bir şekilde süreci yönetmek istiyoruz. Ayrıca bizim çözüm sürecine ilişkin çalışmalarımız yeni başlamış değil. İktidara geldiğimiz andan itibaren demokratikleşme adımlarımız, ülkemizin problemlerini çözmek olmuştur. MEDYANIN DESTEĞİNİ İSTİYORUZ Önümüzdeki dönemde de medya temsilcileri ve yazarlarla görüşeceğiz. Herkesin yazdığı, değerlendirdiği hususları biz takip ediyoruz. Bugüne kadar bu konuda yazılmış kitaplar makaleler araştırmalar hepsi arşivimizde, değerlendiriyoruz. Basında katkı veren olumlu atmosfere bakarak, ülkemizde çok zengin çoğulcu bir basın yapısı var. Üretken zengin basınımız ve entelektüel birikimimiz var. Bu süreçte medyamızın her türlü yapıcı desteğini bekliyoruz. Lütfen diyorum, bu konuda ülkemizin insanımızın geleceğine hizmet için hepiniz katkı verin. Yani bu süreci hepimiz böyle görelim. ERKEN AÇIKLAMA YAPILMAYACAK Titiz yürütülmesi gereken bir süreçtir. Sizin açıklama beklentileriniz oluyor. Zaman zaman bu açıklamalar yapılacak. Ama erken açıklama yapmayacağız. Seçilecek her kavram önemlidir. Gereksiz siyasi malzeme olarak kullanılmasını arzu etmiyoruz. Biz samimi, ülkemizin geleceği için olanca dikkati göstereceğiz ve herkesten bu dikkati bekliyoruz.