Güncelleme Tarihi:
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Sanayi Odası'nın Beyoğlu'nda bulunan merkez binasında düzenlenen haziran ayı meclis toplantısına katıldı. Burada sanayicilere seslenen Kacır, "21. Yüzyıla geldiğimizde havacılıkta müşteri ülkelerden biri olarak aslında dünya sahnesinde bulunuyorduk. Ama bir şey oldu. Robot uçaklar diyebileceğimiz insansız hava araçları aslında havacılıktan büyük bir dönüşümün, büyük bir paradigma kırılımının işaretiydi ve Türkiye terörle mücadelede duyduğu gereksinimin de etkisiyle doğrudan insansız hava araçlarına yöneldi. Yani başka ülkelerin milyarlarca dolar harcayarak, 10 yıllar boyunca elde ettiği birikimleri, onların izinden giderek, taklit etmek, takip etmek yerine paradigma değişimine odaklandı. Ve nihayetinde çok değil 10, 15 yıl içerisinde böylesine bir yüksek teknoloji ürününde dünyanın bir numarası olmayı başardı. İşte önümüzdeki dönemde ana hedeflerimize ulaşırken temel yaklaşımımız teknolojide paradigma değişimlerini yakalamak olacak" dedi.
“TÜRKİYE'NİN SAVUNMA VE HAVACILIK İHRACATI İNŞALLAH 6 MİLYAR DOLARI AŞACAK"
Kacır, “Bakınız savunma ve havacılık ihracatımız 2002'de sadece 248 milyon dolarken, 2022'de 4 milyar 400 milyon dolar düzeyine erişti. Ve bu yıl Türkiye'nin savunma ve havacılık ihracatı inşallah 6 milyar doları aşacak. Yine savunma sanayinde, savunma ve havacılık büromuz 2002'de sadece 1 milyar dolar düzeyindeyken geçtiğimiz yıl 12 milyar doları aştı. Savunma sanayinde toplam proje sayısı 62'den 812'ye yükseldi. Toplam projelerin tutarı 5 buçuk milyar dolardan 60 milyar doların üzerine yükseldi. İşte önümüzdeki dönemde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak biz muhakkak sizlerin katkılarıyla iş birlikleriyle savunma sanayinde geçtiğimiz 20 yılda elde ettiğimiz başarıyı sanayinin sivil alanlarına hızla yaygınlaştırıyor olacağız. Önümüzdeki dönemin ikinci temel yaklaşımı Türkiye'yi lider milli teknoloji girişimleriyle tanıştırmak olacak" dedi.
“BU BİR BAŞARI HİKAYESİ"
Türkiye'nin yeni nesil sanayi politikasının en somut örneğinin TOGG olduğunu belirten Kacır, "Türkiye bir TOGG tecrübesi yaşadı aslında. TOGG dediğimizde pek çoğumuzun aklına bir otomobil geliyor. Bazılarımızın aklına elektrikli otomobil geliyor. Konuya biraz daha yakın ilgi duyanların aklına bir akıllı cihaz geliyor muhtemelen. Ama muhakkak hepimizin aklına bir Milli marka olması geliyor. Ama aslında TOGG bütün bunların da ötesinde Türkiye'nin yeni nesil sanayi politikasının en somut örneği olarak gerçekleşti. Yüksek düzeyde AR-GE yatırımının dünya devleriyle rekabet edebilecek şekilde özel sektör tarafından Kamunun uçtan uca himayesi altında gerçekleşmesi aslında Türk sanayi için yepyeni bir deneyim oldu. Evet TOGG bir özel sektör girişimi. Ama aslında bizlerin himayesinde, kamunun himayesinde gerçekleşmiş bir özel sektör girişimi. Ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sadece Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı değil pek çok bakanlığın eş zamanlı olarak desteklerini ve himayesini sunduğu bir teknoloji girişimi. Ve bu sayede işte 2019 yılında araçları kamuoyuna tanıttık. 2020 yılının ortasında fabrikanın temellerini Sayın Cumhurbaşkanı birlikte attık. 2022 yılının Cumhuriyet Bayramı'nda 29 Ekim'inde banttan araçları indirmeye başladık. 2023'ün yani bu yılın mart ayında da araçları satışa sunduk. Ve bu yıl için sadece 28 bin adet üretilecek araçlara 170 binin üzerinde bir taleple karşılaştık Bu bir başarı hikayesi. Bu milletin ortak başarı hikayesi. Bu 60 yıllık bir rüyanın gerçekleşmesinin hikayesi aslında. Bu projeyi gerçekleştirirken yatırım yerinin tahsisinden TOGG'un yaygınlaşması için ihtiyaç duyduğumuz şarj istasyonlarının yaygınlaşmasına kadar, TOGG'un faaliyetlerinin planlanmasından desteklenmesinden ilk kez bir sivil projeye kamu alım garantisi verilmesi ve böylece projenin aslında finanse edilebilir hale gelmesine kadar pek çok unsuru bir araya getirdik. Ve nihayetinde dünyanın da büyük bir ilgi ve gıptayla izlediği bir başarı hikayesini ortaya çıkardık. İşte önümüzdeki dönemde aslında Türkiye en az 12 TOGG'la tanışabilir. Bütün bu alanlarda eğer birlikte hareket edebilirsek benzer bir yaklaşımı ortaya koyabilirsek her birinde en az bir TOGG'un saklı olduğunu düşünüyorum" dedi.
“KATAR TÜBİTAK ARASINDA GERÇEKLEŞEN BİR ORTAKLIKLA İNŞALLAH GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"
Kacır, "5G'de bugüne kadar en büyük AR-GE desteklerimizden birini yerli ve milli 5G projesine sunduk. Ve Türkiye 20'ye yakın teknoloji girişimini bu alanda geliştirdi, büyüttü. Çip alanında birtakım yerli kazanımlarımız elbette var. Bugün savunma sanayinde akıllı mühimmatların foto dedektör çiplerini bir TÜBİTAK'ta yerli imkanlarla üretiyoruz. Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Yaklaşık 60 milyon dolarlık bir işbirliğini Katar ile TÜBİTAK arasında gerçekleşen bir ortaklıkla inşallah gerçekleştireceğiz ve 65 nanometrelik çipleri de inşallah Türkiye'de üreteceğiz ama biliyorsunuz bu alan çok geniş ve çok daha büyük ölçekli yatırımların gerektiği bir alan. Ve teknolojinin de 5 nanometre düzeyine kadar geldiği bir alandan bahsediyoruz. Mutlaka önümüzdeki dönemde bir yabancı sermaye yatırımını bu alanda inşallah ülkemize çekmek için çabalarımızı arttıracağız" diye konuştu.