Güncelleme Tarihi:
Bakan Kacır, Boğaziçi Üniversiteliler Derneği'nin (BURA) 17'nci Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Boğaziçi Üniversitesi'nin kuruluşundan bugüne 160 yılı geride bıraktığını belirten Kacır, üniversitenin ileriki yıllarda Türkiye'nin vizyonuna öncülük edeceğini söyledi. Kacır, Boğaziçi Üniversitesi'nde niteliği ve kalitesi yüksek bir araştırma atmosferi ve altyapısı için gerekli gayreti sürdürmeye hazır olduklarını belirterek, "Bir bilim üssü olarak Boğaziçi Üniversitesi; 160 yıllık bilgi, birikim ve tecrübesiyle birlikte geleceğin Türkiye'sini inşa ederken lokomotif kurumlarımızdan biri olacaktır. Diğer yandan üniversitemiz, araştırmacı kimliğinin yanında aynı zamanda tam bir girişimci fabrikası. Boğaziçi Üniversitesi'nin, ülkemizin start-up ekosistemine yoğun bir katkısı söz konusu" diye konuştu.
Türkiye'nin gençlerin aklına, fikrine, heyecanına, umuduna ihtiyacı olduğuna işaret eden Kacır, "Türkiye'yi hedeflerine taşıyacak, Cumhuriyetin 2'nci asrını 'Türkiye Yüzyılı' yapacak işler, gençlerimizin ve bilim insanlarımızın ellerinde yükselecek. O vakit, her türlü huzursuzluğu geride bırakıp, sadece bilim ve eğitime odaklanmalıyız. İnanıyorum ki Boğaziçi'nde öğrencilerimizin ve bilim insanlarımızın çok büyük kısmının beklentisi de budur. Bu süreçte Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak Boğaziçi'nin her daim yanında olacağımı bilmenizi isterim" dedi.
'TÜRKİYE, HAKLI OLANLA BERABERDİR'
Kacır, BURA üyelerinin dünyada süregiden hukuksuzluğa itiraz edenler olduğunu kaydederek, Filistin'de yaşanan gelişmelere ilişkin şöyle konuştu:
"Biliyorum ki BURA'lılar Filistin'deki, Gazze'deki kardeşlerimizin acılarını yüreklerinde hisseden, acının ve gözyaşının derhal durması için çaba gösteren, dua edenlerdir. Bizler, haksızlık karşısında sessiz kalmayan, kalamayacak olanlarız. Bugün, dünyanın neresinde bir mazlum, mahzun, masum varsa; Türkiye onun yanındadır. Güçlü olanla değil; haklı olanla beraberdir. Çabamız, gayretimiz bir an evvel Filistin'de, Gazze'de acının son bulması, adil bir barışın sağlanması içindir. Bunun yolu da açıktır. 1967 sınırlarında, coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız bir Filistin devleti kurulmalı ve tüm dünya tarafından tanınmalıdır. Biz bu adil ve kalıcı çözüm için çalışmaya devam edeceğiz."