Güncelleme Tarihi:
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu.Â
Bakan Işık, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin, "Bunlar darbenin başarısız olduğunu anladıkları anda üç Casa uçağını hazır ettiler, Akıncılar'dan kaçacaklardı. Sayın Başbakanımızın o emrinden sonra pist vurulmamış olsaydı, bilin ki bugün darbecilerin neredeyse tamamı yurtdışına kaçmış olurdu." dedi.
 "TÜRKİYE CUMHURİYETİ 15 TEMMUZ GECESİNDEN DAHA GÜÇLÜDÜR"
"PKK'nın çok iyi bilmesi lazım ki Türkiye Cumhuriyeti, 15 Temmuz gecesinden bugün çok daha güçlüdür." diyen Işık, "En azından TSK'nın içerisine sızmış hainleri kendi içerisinden çok büyük oranda temizlemiştir ve PKK'nın içeriden destek alma ihtimali ortadan kalkmıştır. Bundan sonrasını PKK düşünsün, PKK'nın yöneticileri düşünsün." ifadelerini kullandı.
Bakan Işık, şöyle konuştu:
"Nasıl 23 Temmuz'da giriştikleri haince süreçte çok ağır bedeller ödediler, şimdi 15 Temmuz'dan sonra da bu yaptıklarının çok ağır şekilde karşılığını alacaklar, bedellerini ödeyecekler. Burada hiç tereddüt taşımıyoruz. İnşallah bu konuda halkımızla el ele bu hainlerin ihanetlerini boşa çıkaracağız. Nasıl FETÖ ihanetini boşa çıkardıysak, PKK ihanetini de boşa çıkaracağız."
"PAZARTESİ GÜNÜ İLK SEVKİYAT BAŞLIYOR"
Bakan Işık, askeri birliklerin taşınmasıyla ilgili "Kara Kuvvetlerimizin bize verdiÄŸi bilgi, önümüzdeki pazartesi günü ilk sevkiyatı yapacağız" dedi.Â
Işık şöyle devam etti:
"Hükümetimiz, askeri liselerin kapatılması kararını verdi ve KHK ile yürürlüğe girdi. Bu binaların nasıl değerlendirileceği konusunda henüz hükümet düzeyinde alınmış bir kararımız yok. Kuleli'den mezun olan pek çok insanımız, subayımız var, bunların hatıralarının bizim açımızdan önemli olduğunu bilmenizi isteriz. Buranın yine eğitim için kullanılması noktasında bizim bakanlığımızın hükümetimize bir önerisi olacak ama nasıl kullanılır konusunu tabii ki hükümet düzeyindeki çalışmalardan sonra netleştiririz."
Işık, "Åžu andaki düşüncemiz Harp Akademileri Komutanlığının, Milli Savunma Ãœniversitesi Rektörlüğü olarak kullanılması, yani Ä°stanbul'da olacak" diye konuÅŸtu.Â
Silahlı Kuvvetleri'nin ve Milli Savunma Bakanlığı'nın tek çatı altında toplanması konusunda çalışma yapıldığını açıklayan Işık, "Bir çalışma yapıyoruz şu anda, henüz olgunlaşmadı ama paylaşayım. Üzerinde durduğumuz çalışma Milli Savunma Bakanlığı'nın, Etimesgut'taki Zırhlı Birliklere taşınması. Daha sonra ihtiyaç durumuna göre Genelkurmay Başkanlığı'nın, kuvvet komutanlıklarının da Etimesgut'a taşınması ve orada bir karargahın oluşturulması. Burada da arzumuz, bir 'ay yıldız' şeklindeki mimariyle Türkiye'nin bu noktadaki Silahlı Kuvvetlerinin ve Silahlı Kuvvetlerine hizmet eden Milli Savunma Bakanlığı'nın tek çatı altında toplanması."
FÄ°RARÄ° ASKERLER
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, firar eden askerlerin sayısına ilişkin soru üzerine, ilk rakamın 311 olduğunu, sonraki süreçte yakalanan ve teslim olanlarla bu sayının düştüğüne dikkati çekti. Işık, "TSK'da 9'u general, amiral, 137 firar var ve bu sürekli düşüyor." diye konuştu.
Işık, aralarında Kuzey Görev Komutanı, Güney Görev Komutanı, Harekat Planlama Başkanı ve Gölcük Deniz Ana Üs Komutanının da olduğu 6 amiralin yanı sıra 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanı'nın şu anda firarda olduğunu bildirdi. ABD'deki bir komutanın da sığınma talebinde bulunduğunu duyduklarını ve bununla ilgili Dışişleri ve Adalet bakanlıklarının gereken çalışmaları yürüttüğüne işaret eden Işık, GATA'da görev yapan bir tuğgeneralin de firarda olduğunu ifade etti.
Işık, Türkiye'nin binlerce kilometre sınırı olduğunu ve firarilerin buralardan kaçmış olabileceğine değinerek, sınırlarda gereken önlemlerin alındığını dile getirdi. Işık, Tümamiral Mehmet Zeki Uğurlu dışında yurt dışına kaçan komutanlarla ilgili bilgileri olmadığını, önemli bir kısmının hala yurt içinde saklandığını düşündüklerini açıkladı.
Işık, sınırı geçmek üzere olan bazı askerlerin yakalandığını ancak PKK'ya sığınan subaylarla ilgili medyada yer alan bazı haberlerin teyit edilmediğini kaydetti.
"FETÖ, 12 EYLÃœL VE 28 ÅžUBAT'IN GAYRÄ°MEÅžRU ÇOCUÄžU"    Â
15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'deki ilk darbe girişimi olmadığını hatırlatan Fikri Işık, "1997'de bir post modern darbe yaşadık, hükümet devrildi, baskılarla, zoraki. Bundan sonra yaşanan süreç Türkiye'ye çok ağır bedeller ödetti ki, bugün FETÖ bana göre 12 Eylül ve 28 Şubat'ın gayrimeşru çocuğu olarak doğmuştur. O uygulamalar bugün FETÖ'yü memleketin başına bela etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
27 Nisan e-muhtırasının üzerinden henüz 10 yıl geçmeden Türkiye'nin yeni bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını dile getiren Işık, sözlerine şöyle devam etti:
"Ä°ÅŸte burada vatandaşın, halkımızın bize yüklediÄŸi en önemli sorumluluk, bir daha böyle bir darbeyle Türkiye'nin karşı karşıya kalmaması, böyle bir giriÅŸimle dahi karşı karşıya kalmaması için gerekli yapısal dönüşümleri gerçekleÅŸtirmek. Bunun için özellikle çok ciddi gayret gösteriyoruz, yani bu darbe üreten anlayışı tasfiye etmek. Bakın bugüne kadar ki bütün darbeleri halk sandıkta mahkum etmiÅŸti ama 15 Temmuz gecesi halk sandığı beklemeden sokakta ne yaptı? Darbeyi fiilen engelledi ama orada siyaset kurumuna bir bütün olarak halkımızın verdiÄŸi en önemli mesaj da (Bir daha beni sokakta darbe engellemek zorunda bırakmayın. Bir daha Türkiye'de darbe yapılması zeminini kesinlikle ortadan kaldırın, böyle bir zemin kalmasın)."       Â
akan Işık, cumhurbaÅŸkanı ve baÅŸbakanın silahlı kuvvetlere doÄŸrudan direktif vermesine yönelik yeni bir düzenlemeden bahsedildiÄŸinin anımsatılması üzerine, "Gücün dengelenmesi ve acil durumlarda baÅŸbakanın ve cumhurbaÅŸkanının, zaten cumhurbaÅŸkanı baÅŸkomutandır, onun tabii olarak hakkıdır ama maalesef bizdeki gelenek cumhurbaÅŸkanının bu tabii hakkını dahi kullanması noktasında biraz çekingendir, mesafelidir." dedi.   Â
TSK'NIN PİLOT AÇIĞI
Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki ihraçlar kapsamında 248 pilotun silahlı kuvvetler ile ilişiğinin kesildiği anımsatılarak, pilot ihtiyacının karşılanması için ne yapılacağının sorulması üzerine Bakan Işık, 15 Temmuz'dan itibaren generallerle birlikte 248'i muharip, 265 pilotun ordudan ihraç edildiğini bildirdi. Bunun bir zaaf oluşturmayacağını söyleyen Işık, ancak TSK'nın pilot ihtiyacı bulunduğunu ifade etti.
Işık, Bakanlar Kurulu'nda görüşüldükten sonra konuya iliÅŸkin kanun hükmünde kararnamenin yayınlandığını aktararak, kararnameyle, FETÖ ihanet ÅŸebekesinin yıldırarak veya saÄŸlık raporu bahanesiyle ayırdığı pilotlara, sınıf subaylığına gönderilenlere geri dönüş imkanı saÄŸladıklarını, uçuÅŸ okullarından mezun ve kısa sürede pilot olabileceklere olanak sunduklarını, pilotluktaki mecburi hizmet süresinin 14,5 yıldan 18 yıla çıkardıklarını anımsattı.Â
Çalışmaların bütüncül yaklaşımla değerlendirildiğini belirten Işık, bütün imkanların seferber edilerek pilot açığını en kısa sürede tamamlamanın gayretinde olacaklarını vurguladı.
Işık, "Bir konu üzerinde daha çalışıyoruz. Amerika'da uygulanan 'rezerv sistemi' gibi. Daha önce TSK'da pilot olarak çalışmış ama şu anda sivilde çalışanların, yılda belirli bir gün TSK'ya gelip orada görev yapması. Bu hem onların savaş yeteneklerini kaybolmaması açısından hem de TSK'nın pilot ihtiyacının karşılanması açısından ilave bir önlem. Bunun üzerinde de çalışıyoruz. Havayolu şirketlerimizle çok verimli bir çalışma yapıldı. Şimdi bu çalışmanın detayları üzerinde arkadaşlarımız yoğunlaştılar." bilgisini verdi.
Işık, pilotların ordudan ihracıyla bir zaaf oluşmadığını, ancak bu alanda eksiğin tamamlanması için de tüm imkanların seferber edildiğinin altını çizdi.
ALBAYLARIN GÖREV SÜRELERİNİN UZATILMASI
Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) gerçekleştirileceği tarih ve ele alınacak konulara ilişkin bilgi veren Işık, YAŞ'ın Türkiye'de bilinenin aksine bir danışma organı olduğunu, istişarenin yapıldığı bir mekanizma olduğunu söyledi. Türkiye'de terfilerden dolayı YAŞ'ın bir icra makamı görüldüğüne dikkati çeken Işık, bunun doğru olmadığını vurguladı.
Bakan Işık, "Ağustos ayı içinde bir Yüksek Askeri Şura toplantısı yapmayı hedefliyoruz, bununla ilgili Başbakanlıktan bir tarih bekliyoruz. Burada da konu özellikle albayların durumu olacak. Yani görev süresinin uzatılması uygun görülen albayların görev sürelerinin uzatılmasıyla ilgili bir YAŞ toplantısı yapmayı hedefliyoruz." ifadesini kulandı.
Haziran ayında, 15 Temmuz'dan önce çıkarılan yasayla hizmetine ihtiyaç duyulan albayların görev sürelerinin uzatılması imkanını getirdiklerini anımsatan Işık, bu konuda teknik çalışmanın tamamlandığını, YAŞ'ta bu konunun değerlendirileceğini ve bir karar alınacağını söyledi.
YAÅž'IN YAPISINDA DEĞİŞİKLÄ°ÄžE GÄ°DÄ°LMESÄ°Â
KHK ile YAŞ'ın yapısında değişikliğe gidilmesi, Dışişleri Bakanı ile Adalet Bakanı'nın YAŞ üyesi olması ve terfilere ilişkin karar mekanizmasında yer almasına yönelik eleştiriler konusunda ise Bakan Işık, YAŞ'ın bir danışma organı olduğunu, icra organı olmadığını vurguladı.
YAŞ'ın Türkiye'de terfilerle gündeme geldiğini, kendisinin bile Milli Savunma Bakanı olana kadar atamaların YAŞ'la yapıldığını bildiğini dile getiren Işık, Bakan olduktan sonra ilgili kanunları okuduğunu ve atama yetkisinin olmadığını öğrendiğini anlattı.
Fikri Işık, terfi konusunda YAŞ'a kanunlarla verilmiş bir yetki olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bu yetki YAŞ'ın yapısı değiştiği için eleştiriye uğradı ama bu yetkinin ne kadar kötü sonuçlar doğurduğunu şu anda o eleştiriyi yapanlar bizden daha iyi biliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde liyakat sistemi... Elbette liyakat sistemi olsun diye yapılmış ama sistemik problemi hiç görülmemiş veya görülmek istenmemiş. Generallerden alt rütbedeki subaylara ilişkin notlar alıyorsunuz. Bu generallerin içinde paralelciler oldu mu, hep kendi paralelcilerine oy veriyor. 20 generalin 5'i paralelciyse, o 5 paralelci aynı adamlara not verince onlar terfi sırasında öne çıkıyorlar. Bu düzenin, bu sistemin yanlış bir şey olduğunu şu anda herkes kabul ediyor. 'Askerler çok doğru karar verir de siyasiler bu işin içine geldi, bunlar yanlış karar verir' anlayışı demokratik bir anlayış değil. Bunu söyleyenin asker olması da sivil olması da fark etmiyor. Sivil en geç dört yıl içinde halka hesap verir."
Işık, "Askerler yaptıkları her işi iyi yapar, sivil ise yaptığı her işe siyaset bulaştırır" anlayışının toptancı bir anlayış olduğunu ve bunu reddettiklerini söyledi.
"Terfilerin objektif kriterler çerçevesinde yapılması birtakım nesnel ölçütlerin getirilmesiyle ilgili bu önümüzdeki süreçte ciddi bir çalışma yapacağız." diyen Işık, bu noktada yapılan iyi niyetli eleştirileri dikkate alacaklarını aktardı.