A.A
Oluşturulma Tarihi: Nisan 07, 2007 04:17
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, “Türkiye, içeriden ve dışarıdan gelen şoklara karşı sağlam hale geldi” dedi.
Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) tarafından geleneksel olarak düzenlenen , “Doğan Ersöz Ödülleri” törenine katılan Gül, burada yaptığı konuşmada, Bursa'nın gelişmesi ve güçlenmesinin Türkiye'nin gelişip, güçlenmesi anlamına geldiğini söyledi.
İstikrarın, güvenliğin olmadığı bir ortamda gelişmenin, kalkınmanın olmayacağını ifade eden Gül, o nedenle Türkiye'nin çok büyük kayıp yılları olduğunu ifade ederek, “Türkiye'de siyasi istikrarın oluşması ve meclisteki büyük çoğunluğun doğru istikamette çalışıyor ve doğru politikaları uyguluyor olması, bugün Türkiye'yi bu noktaya getirmiştir. Cumhuriyet tarihimizde, ilk defa 5 sene üst üste büyüyen, gelişen ve kalkınan bir dönem gerçekleşmiştir” dedi.
Bakan Gül, 4.5 yıllık ekonomik kalkınmanın yüzde 35'lere yaklaştığını, bunun Cumhuriyet tarihinde başka bir örneği bulunmadığını dile getirerek, 200 milyar doların altına düşen gayri safi milli hasılanın, 4 sene içinde ikiye katlanarak, bugün 400 milyar dolara ulaştığını, fert başına düşen milli gelirin ise 2 bin dolardan, 5 bin doları aşan bir düzeye geldiğini kaydetti.
Önemli olanın, çoğunluğu doğru politikalar istikametinde değerlendirmek olduğunu anlatan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün eğer Türkiye gerçekten bir cazibe merkezi haline geldiyse, bu herhalde politikaların doğruluğundan olsa gerek. 4 sene önce bankalar, yabancılar size nasıl bakıyordu? Onunla bugünü karşılaştırın. Eğer yanlış ekonomik polikitalar takip ediliyor olsaydı, sizin gayretleriniz yürüyen bantta yürüyüş yapmaya benzerdi. Aynı yerde sayardınız. Türkiye bu dönemleri geçiriyor. Bunları hep yaşadı. Bugün Türkiye, bütün makro ekonomik göstergeleriyle iyi bir istikamettedir. Tabii şikayet edeceğiniz başka şeyler vardır. Ama önemli olan trend. Türkiye, bugün zenginliğe giden, cazibe merkezi olan bir ülkedir.”
Bakan Gül, yabancı yatırımcıların artık rahatlıkla Türkiye'ye gelerek yatırım yapabildiklerini, mallarını emanet edebildiklerini belirterek, 4 sene önce Türk yatırımcıların bile Türkiye'deki fabrikalarını söküp komşu ülkelere taşımaya başladıklarını, çünkü insanların o dönemde Türk ekonomisine güvenmediklerini söyledi.
Bugün Yunanistan'ın bile, Türkiye'ye gelerek yatırım yaptığını anlatan Bakan Gül, bu yıl Ocak ayında 6 milyar doların üzerinde yabancının parasını Türkiye'ye getirip emanet ettiğini, yatırım yaptığını kaydederek, Ocak ve şubat ayları yatırım toplamının 11 milyara ulaştığını, cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye'ye dışarıdan gelen paranın 20 milyar dolara ulaşmadığını bildirdi.
Gül, geçen sene, 80 yılın rakamından daha fazla dış sermayenin Türkiye'ye geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bunlar niye oldu derseniz? Güven olduğu için. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, şeffaflık, hesap verebilirlik ve bir ülkenin geleceğinin tahmin edilebilir, görülebilir olması. Türkiye, köklü reformlar yaptı. Hala noksanlıklarımız var. Bunları kararlı şekilde yapmaya devam edeceğiz. Ama hukuk reformu ve demokrasi reformu yapılırken, bu ülkeyi güvenilir ülke haline getirdik. Yabancı geldi dediki, 'Bu ülkeye yatırım yaparım. Başım sıkıntıya girerse, mahkemelerde bana hiçbir ayrım yapılmaz. Yerli yabancı ayrımı yapılmaz.' Hak ve hukuk söz konusu olduğundan, yerli, yabancı ayrımını ortadan kaldırdık. Türkiye böyle olunca, demokratik reformlar yapınca, ekonomik olarak cazip hale gelmeye başladı. Aynı insanlar, yine paraları vardı. Türkiye'ye değil, baska ülkelere gidiyordu. Şimdi buraya geliyor. Türkiye'nin kendi tasarufuyla süratli şekilde kalkınması, geçmiş yılları telafi etmesi artık mümkün değil. Tasarrufumuz yeterli değil, gelirimiz yeterli değil. Onun için başkasının tasarrufunu bu ülkeye getirip, bizim bu ülkede kullanabilmemiz gerekir. Almanın, İngilizin, Arabın kendi tasarruflarını getirip, bu ülkede değerlendirebilmemiz gerekir”
AB sürecinin Türkiye'nin standartlarını değiştirme süreci olduğunu da belirten Gül, “Unutmayın ki, sanal alemde olan adaylığımız ilk defa bu 4 yıl içerisinde, 2004 yılının sonunda, 2005 yılında fiili müzakerelere başlayarak, Türkiye, AB'nin müzakere eden ülkesi haline geldi. Bu süreç yine kararlılıkla devam ettirilecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
-CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Bakan Gül, TBMM'nin daha önce olduğu gibi, aynı sistem çerçevesinde cumhurbaşkanlığı seçimini yapacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Daha önceki yıllarda bu tip önemli konular tartışılırken, ülkenin altı üstüne gelirdi. Türkiye, içeriden ve dışarıdan gelen şoklara karşı sağlam hale geldi. Tabii tartışılacaktır. Açık toplumuz. Herkes fikrini söyleyecektir. Ama sonunda meclis kararını verecektir. Unutmayınız ki; Bu tartışmalar olurken
eskiden herkes ülkeden kaçardı. Parasını dışarıya götürürdü. Şimdi herkes o kadar güveniyor ki, bunlar tartışılacak ve geçecek. Herkes parasını getirip, Türkiye'ye yatırıyor. Bütün bunlar, bu ülkenin geleceğine olan güveni gösteriyor. Hepimiz bu ülkenin geleceğine güvenelim. Bu geçen 4 yılı herhalde Türkiye'nin cidden rayına oturduğu, kaybedilen yılların tekrar kazanılmaya başlandığı yıllar olarak görmek gerekir. Bunu en iyi görmesi gerekenler de iş adamlarıdır. Türkiye rayına oturmuştur ve Türkiye kesinlikle, bu trendi devam ettirecektir.”
-BUSİAD “DOĞAN ERSÖZ ÖDÜLLERİ”
Konuşmaların ardından “Doğan Ersöz Yılın İşadamı Ödülü”ne layık görülen Yeşim Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. Üst Yöneticisi (CEO) Şenol Şankaya, ödülünü Bakan Gül'den aldı.
Törende ayrıca, bölgenin iş yaşamına ve ülke kalkınmasına katkıları nedeniyle Çilek Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çilek'e “BUSİAD Özel Başarı Ödülü”, Faik Çelik ve Hüseyin Karabacak'a ise teknik eğitimdeki boşluğun doldurulmasına yönelik yaptırdığı okullar nedeniyle “Eğitim ve Kültüre Destek Ödülü” verildi.
“Kafkas” ve kestane şekeri isimlerinin Türkiye'nin bir markası olmasındaki rolü ve dünyada tanınmasındaki katkıları nedeniyle Kafkas A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Tatveren, Başkan Yardımcısı Yüksel Tatveren, Türkiye'ye uluslararası alanda uzun yıllardır başarıyla tanıtan ve mesleki yetenekleri dünya çapında kabul gören modacı Atıl Kutoğlu, marka tescili ve patent konusunda yaptığı çalışmalarla Uluslararası Patent Birliği (UPB) Konsey Başkanı Kemal Yamankaradeniz ile teknolojik ürünler konusunda yaptığı çalışmalarla EMKO Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin Genel Müdürü Ayhan Ispalar'a, “BUSİAD Meslek Ödülü” verildi.