Güncelleme Tarihi:
Türk Atlantik Konseyi’nin bu yıl 17’ncisi gerçekleştirdiği ‘Değişen Güvenlik Ortamı ve 21’inci Yüzyıl İçin Yeni bir Transatlantik Vizyonu’ başlıklı Uluslararası Antalya Güvenlik ve İşbirliği Konferansı, Antalya'nın turizm bölgesi Belek'te Papillon Ayscha Otel'de başladı.
İki gün devam edecek konferansın açılış konuşmasını yapan Türk Atlantik Konseyi Başkanı Emekli Büyükelçi Ömer Akbel, NATO’nun transatlantiğin yeni gerçekliklere cevap vermek için başlattığı dönüşüm sürecinin hala devam ettiğini kaydetti. Akbel, “NATO, başka bir adapte etme sürecinin içine girmiştir. NATO yine başarılı bir şekilde karşısına çıkan yeni güvenlik ortamının üstesinden gelecektir” dedi.
DÜNYA BARIŞINA KATKI
Emekli Büyükelçi Akbel’den sonra söz alan Alman Parlamentosu Savunma Komisyonu Başkan Vekili, NATO Parlamenterler Meclisi Başkan Yardımcısı ve Atlantik Antlaşması Derneği Başkanı Dr. Karl Lamers, Türkiye’nin Afganistan’da konuşlandırılan yeniden inşa ekibi, Bosna Hersek’te görev alan kuvvetleri ve yerine getirdiği diğer görevleriyle dünya barışının tesisi açısından çök önemli görevleri yerine getirdiğini söyledi. Barışın sadece birlikte yaşama değil işbirliği anlamına geldiğine dikkat çeken Dr. Lamers, NATO’nun Afganistan’da başarısız olmasının söz konusu olamayacağını belirterek şunları söyledi:
“21’inci yüzyılın değişen güvenlik ortamında, bir ülkenin sınırlarıyla durdurulamayan, ortalığı silip süpüren tehditler, öngörülmemiş durumlar ortaya çıkmıştır. Terörizm Afganistan’da eğitim kamplarında başladı ve bu nedenle Taliban'ı iktidardan düşürmek zorunda kaldık. Afganistan’ın yeniden inşasını tamamlamak zorundayız. Başarısız olmamız söz konusu dahi olamaz. Bu misyonu başarıya ulaştırmak için daha fazlasını yapmalıyız. Afganistan teröristlerin militan toplama alanı olmaktan çıkarılmalıdır.”
NATO DAHA ÇEKİCİ
NATO’nun karşı karşıya olduğu bütün zorluklar, kitle imha silahlarının yayılması, fakirlik ve yarının terörünü besleyen bütün kaynaklar nedeniyle bir dönüşüm süreci içine girdiğini ifade eden Karl Lamers konuşmasını şöyle sürdürdü:
“NATO daha çekici bir örgüt haline gelmiştir. NATO ortaklık ve işbirliğinin tek yol olduğunun bilincindedir. ABD’nin yeni başkanı Barack Obama, Amerikan savunma ve güvenlik politikalarında diyalogdan yana olduğunu ortaya koymuştur. Hiçbir ülke ve millet yeni zorluklarla tek başına mücadele edemez. Amerika ve Avrupa bir araya gelmeli ve işbirliği ortamını geliştirmeliyiz. NATO’nun bu süreçte genişlemesi noktasında kapısı açık kalmalı. NATO’ya üye olacak herhangi bir ülke, üye ülkeler için kaygı sebebi olmamalıdır. NATO küresel bir hale gelmelidir.”
‘AVRUPA’NIN BÖLÜNMESİNE MÜSADE ETMEYECEĞİZ’
NATO Genel Sekreter Yardımcısı Jean François Bureau da, Afganistan’da devam eden operasyonda ilgili tüm ülkelerin sürece katılmalarını sağlamanın gerekliliği üzerinde durdu. “Bizim tam isteğimiz geniş bir işbirliği ağı oluşturmaktır” diyen Jean François Bureau, “Afgan halkına yardım etmek süregelen bir durum olacak. Bu amaca yönelik olarak bütün kaynaklarımızı mobilize etmeliyiz. Afgan halkının da bu projeyi sahiplenmesi gerekir. Küresel sorunlar için bölgesel çözümler bulamayız. Ama açık olan bir şey var ki, Avrupa’nın konsolidasyonunu güçlendirmeliyiz. Son 20 yılda Balkanlarda savaş yaşandı, ciddi krizler atlatıldı. Ama aralarında anlaşmazlıklara rağmen insanların bir arada yaşayacağı gösterildi” diye konuştu. Bureau, NATO’nun Avrupa’da istikrarı ve güvenliği tesis etmek zorunda olduğuna dikkati çekerek şu ifadelere yer verdi:
“Bu mesajı insanlarımıza yaymalıyız. İstikrarı bize hibe edilmiş garanti olarak orada duracak gibi göremeyiz. Biz birlikte çalışmalıyız. Anlaşmazlıklarımız olabilir. İşte bunlar için bir arada çalışmak zorundayız. Rusya ile temas halinde olmaya devam edilecektir. Geleceğin nasıl şekillendirileceğini belirlemek için Avrupa’nın bölünmesine müsade etmeceğiz. Terörizm, kitle imha silahları, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı hepimize aynı anda zarar vermektedir. Bütün Avrupa ve NATO milletleri bunu yaşamaktadır. Biz yeni nesil için dünyayı şekillendiriyoruz. Gençlik bu tartışmalara dahil edilmelidir. Gelecekteki NATO’nun görevleri daha karmaşık ve güçtür. Biz operasyonlarımızı kamuoyunun desteği olmaksızın yürütemeyiz. Taliban’ın yaptığı propagandaya karşı bir şeyler anlatmalıyız.”
FÜZE GÜVENLİK SİSTEMİ
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de konuşmasında, ABD Füze Güvenlik sisteminin bütün ittifak ülkelerine yayılması gerektiğini belirterek, “Bir tek açık dahi kalmadan bütün bölgeyi kapsamalıdır. Füze savunması söz konusu olunca A ligi B ligi olmamalıdır” dedi. NATO’nun Avro Atlantik bölgesinde ek roller üstlenmeye devam ettiğini ve sorumluk aldığını kaydeden Gönül, “İstikrar ortamı sağlamak için bunu yapmak zorunda kalmıştır. Konvansiyonel sorumluluk alanının dışına çıkarak işbirliğini artırmayı amaçlayan bir örgüt olarak bir takım yöntemlerle kapsamı geliştirmeyi amaçlamış, yeni güvenlik ortamına kendini uyarlamaya başlamıştır” diye konuştu.
ÇOKLU GELECEK PROJESİ
Dünya’nın NATO’nun geleceğini tartışmaya başladığı bir dönemde NATO içinde Çoklu Gelecek Projesi olarak isimlendirilen projenin gündeme geldiğini kaydeden Bakan Gönül, “Bu proje geleceği belirlemek ve öngörmek, önümüzdeki on yıla düşünsel bir katkı yapacak, strateji kavramının revize edilmesini sağlayacaktır. Fakat misyonlarını tekrar gözden geçirirken bu dönüşüm etkinliğine helal getirmemelidir. Dayanışma, uyum ve birlikte çalışmayı paylaşma ve gerekli yeteneklerin geliştirilmesi bu ittifakın geleceğini belirleyecek” dedi.
NATO VE AB İŞBİRLİĞİNİN SAVUNUCUSUYUZ
Uzlaşı ilkesinin karar verme süreçlerinde önemli bir ilke olmaya devam etmesi gerektiğini kaydeden Milli Savunma Bakanı Gönül, uzlaşının daha sağlam bir çerçevenin oluşturulmasına katkı sağlayacağını ve mevcut operasyonların daha iyi icra edilmesine yardımcı olacağını söyledi. Farklı faktörlerin ortaya çıkardığı ortamlarda bütün oyuncuların bu kavramı aynı şekilde kavraması ve anlaması gerektiğini kaydeden Bakan Gönül, “BM gibi örgütlerin benzer şekilde tartışmaya başlaması bizim için sevindirici. Türkiye NATO ve AB işbirliğinin savunucusudur. Türkiye NATO’nun tüm görev sorumlulukları yerine getirmeye hazırdır. Türkiye barış ve güvenlik taahhütlerini göstermiştir. Bu çabalarımızı ortak değerler temelinde devam ettireceğiz” diye konuştu.
AFGANİSTAN'A MADDİ DESTEK
Türkiye’nin Afganistan’a 150 milyon dolardan fazla bir tutarda fonla Afgan hükümetine mali destek sağladığını kaydeden Bakan Gönül, bu mali desteğin Afgan ordusu ve polisinin eğitiminde kullanıldığını anlattı. Türkiye’nin son olarak Afganistan'daki bir fona 1.5 milyon Euro ek katkıda bulunduğuna dikkat çeken Milli Savunma Bakanı Gönül, “ Türkiye Afganistan seçim sürecine ivme kazandırması, sürecin desteklenmesi amacıyla 5 milyon dolar ayırmıştır. 150 milyon dolar da diğer harcama kalemleri için taahhüdü var. Ağustos’ta Afgan Savunma üniversitesinin sponsorluğunu üstleneceğiz” dedi.
KORSANLIKLA MÜCADELE
Türkiye’nin Pakistan ve Afganistan arasında işbirliği sürecinin devam etmesine katkı sağlayacağını belirten Vecdi Gönül, Somali başta olmak üzere denizlerde yaşanan korsanlık faaliyetlerini endişeyle izlediklerini söyledi. Korsanlığa karşı mücadele için NATO bünyesinde kurulan çok uluslu görev gücüne destek vermeye devam edeceklerini kaydeden Bakan Gönül, Türkiye’nin Güney Kafkasya’da sürdürdüğü etkin diplomasinin de süreceğini kaydetti.
ESKİ DÜŞMANLIKLAR BIRAKILMALI
Bakan Gönül konuşmasının sonunda eski düşmanlıkların bir kenara bırakılması çağrısı yaptı ve “Sorunlar ne kadar çok olursa olsun, NATO müttefiklerinin yeteneklerine güven duyacağım. Müttefikler her zaman bir araya gelip olumlu katkı yapacak. İyimser olmak için çok sayıda sebebimiz var. Geleceğe bakarken ülkelerimiz arasında işbirliğinin güçlendirilmesine devam etmeliyiz. Eski düşmanlıkları bir kenara bırakıp daha aydınlık bir geleceği doğru yol almalıyız” diye konuştu.
DAVOS SORULARINI YANITLAMADI
Toplantının sabahki oturumunun ardından öğle yemeği için salondan ayrılan Bakan Vecdi Gönül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile birlikte katıldığı paneli terk etmesiyle ilgili soruları yanıtsız bıraktı. Gönül, gülümseyerek, “NATO’nun toplantısı için buradayız. Siz de uykusuz kaldıysanız ne olduğunu görmüşsünüzdür” dedi. Bir gazeteci, “Davos'ta yaşananlar İsrail'den alınacak insansız helikopter alımını etkiler mi?” diye sordu. Bakan Gönül, bu soruya, “Siz bana falcılık yaptırmaya çalışıyorsunuz. Falcılık yapacak halimiz yok. Resmi bir şey gelmedi” diye cevap verdi.