Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in İzmir Kız Lisesine gelmesinden önce okul önünde toplanan Türkiye Gençlik Birliği üyeleri Çelik'in İzmir'de bulunmasını protesto etti.
Üyeler adına basın açıklaması yapan birlik genel yönetim kurulu üyesi İlker Yücel'in konuşmaya başlamasının ardından okul bandosunun marş çalmaya başladığı gözlendi.
Grup daha sonra dağıldı.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI İZMİR'DE
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Eğitim sisteminin merkezi sınavlara dayalı olmasından dolayı yabancı dilde zorluğumuz var” dedi.
Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı ile Goethe Enstitüsü işbirliğinde yürütülecek “Okullar Geleceğin Partnerleri” projesinin başlaması dolayısıyla Türkiye'de belirlenecek 20 okuldan ilki olan İzmir Kız Lisesi'nde düzenlenen törene katıldı.
Proje kapsamında 20 aday okuldan 5'inin belirlendiğini ifade eden Çelik, İzmir'in dışında Ankara, Kocaeli, Samsun ve Adana'da da birer okulun bu projeye dahil olacağını, geri kalan 15 okulun da kısa zamanda tespit edileceğini anlattı.
Almanya ile her alanda işbirliğine büyük önem verdiklerini, bu ülkede yaşayan çok sayıda Türk vatandaşı bulunduğunu hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akraba olmuş iki toplumuz. Almanya'nın özellikle eğitim ve teknoloji alanlarında birikimi var. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra küllerin arasından kendisini yaratmış bir ülke. Takdir ediyoruz. Şu anda Türkiye'de 29 Anadolu lisesinde Almanca birinci yabancı dil, 925'inde de yüzde 60-65 oranında ikinci zorunlu yabancı dil olarak okutuluyor. Türk-Alman Üniversitesi kurulması için de çalışmalar devam ediyor.”
“AB'NİN 3 ÖNEMLİ PROJESİNE ULUSAL AJANS OLARAK KATILDIK”
Almanya İçişleri Bakanlığının bu ülkede evleneceklere Almanca öğrenme mecburiyeti getirdiğini, uygulamadan hoşlanmadıklarını ifade eden Çelik, bunun “demokratik bir tavır” olmadığını yetkili kişilere aktardıklarını söyledi.
Çelik, şöyle konuştu:
“Türkiye Cumhuriyeti olarak bunun mecbur olmasını doğru bulmadık. Ancak kuralları biz koymuyoruz, Alman hükümeti koyuyor, saygı duyuyoruz. Vatandaşımızın bu ihtiyacını karşılamak için, halk eğitim merkezlerimizde gelin adaylarına, damat adaylarına Almanca öğretmek için kurslar açtık. Zorunluluk olmasa da biz onların hayatı kolaylaştırmak için bunları yapmaya hazırdık.”
Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin üç önemli projesine ulusal ajans olarak katıldığını hatırlatan Bakan Çelik, bu projeler çerçevesinde Almanya ile işbirliğinin yer aldığını, “Okullar Geleceğin Partnerleri” projesinin de önem taşıdığını söyledi.
Çelik, halen Türkiye'de Alman kökenli 60 öğretmenin görev yaptığını, bu sayının artmasını istediklerini, proje ile seçilecek 20 okulda dil eğitiminin en iyi şekilde yürütüleceğini anlattı.
TÜRKİYE'DE YABANCI DİL ÖĞRENİMİ
Türkiye'de yabancı dil öğreniminde ciddi problemlerin olduğunu dile getiren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, şunları söyledi:
“Eğitim sisteminin merkezi sınavlara dayalı olmasından dolayı yabancı dilde zorluğumuz var. İlköğretim 4. sınıfta ders alan öğrenci OKS'ye kilitlemiş durumdaydı. İyi bir okula gitmek için yabancı dil sorulmuyordu. Böyle olunca öğrenciler beden eğitimi, müzik, resim, bilgisayar, yabancı dil, trafik, sağlık gibi dersleri lüzumsuz ders olarak görüyordu. Hatta öğrenciler bu derslerde 'bizi bırakın bir kaç test çözelim' diyordu. Bu yaklaşım kesinlikle pedagojik değildi. O yüzden OKS'yi kaldırdık ve seviye belirleme sınavlarına yabancı dil sınavını ekledik. Yabancı dil küçük yaşlarda öğreniliyor.”
“TOST YİYEN VE TEST ÇÖZEN GENÇLİK”
Bakan Hüseyin Çelik, üniversiteye giriş sınavında da aynı sorunun olduğunu belirterek, “YÖK ile önümüzdeki yıllarda üniversiteye girişin, teste dayalı yöntemini değiştireceğiz. Çocuklarımızı iyi yetiştirmiyoruz, değiştireceğiz. Tost yiyen ve test çözen bir gençlik oluşturduk. Çocuklarımızın çoğu abur cubur yemelerinden dolayı obez maalesef. Obezite ile de savaşacağız” dedi.
Çince'yi bazı okullarda seçmeli ders olarak koyduklarını hatırlatan Bakan Çelik, Türkiye'ye çok sayıda Rus turistin geldiğini, önümüzdeki dönemde ihtiyaç halinde Rusça dersleri de koyabileceklerini sözlerine ekledi.
ALMANYA'NIN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ ECKART CUNTZ
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ise “ Alman ve Türk Bayraklarını yan yana görmek beni çok mutlu ediyor” diyerek başladığı konuşmasında, iki ülke arasında eğitim alanındaki bu birlikteliğin siyasi açıdan da büyük önem taşıdığını söyledi.
Cuntz, İzmir'de 19. yüzyıldan beri Almanya'nın başkonsolosluğu bulunduğunu, Alman Dışişleri bünyesinde İzmir başkonsolosluğunun, önemli görevler arasında görüldüğünü ifade etti.
İstanbul'da kurulacak Türk-Alman Üniversitesi'nin “parlayan bir proje” niteliği taşıdığını belirten Büyükelçi Cuntz, İzmir'de de vakıf üniversitesi olarak bir Türk-Alman üniversitesi kurma girişiminin bulunduğunu bildiğini anlattı.
Cuntz, “Okullar Geleceğin Partnerleri” projesinin Türkiye'de ilk olarak İzmir Kız Lisesi'nde başlatılacağını, dünya genelinde Şubat ayından bu yana 100'den fazla ülkede 900 okulun projeye dahil olduğunu ifade etti.
Projeyi bütün dünyaya yayacaklarını söyleyen Cuntz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanların, özellikle gençlerin Almanya'ya karşı heyecan duymalarını sağlamalarını hedefliyoruz. Alman kültürünü bilen genç insanların yetiştirilmesini istiyoruz. Türkiye Almanya'ya göre genç bir ülkedir. Türkiye'deki elit Alman okullarının yanı sıra projeye dahil olacak 20 okulun katılımı çok önemlidir.”
İzmir Valisi Cahit Kıraç da bugüne kadar İzmir'de Milli Eğitim Müdürlüğünün 278 proje ürettiğini ve bu projelerden elde edilen 5 milyon 750 bin avroluk kaynağın, eğitim harcamalarında kullanıldığını bildirdi.
Alman Goethe Enstitüsü Müdürü Hans Werner Schmitz ise Türkiye'deki projede ilk okul olan İzmir Kız Lisesi'ni tebrik ederek, proje ile Almancanın yurt dışında öğrenilmesini teşvik etmek istediklerini aktardı.