Adnan AVUKA- Nezir GÜNEŞ/MARDİN, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2010 13:25
MARDİN’de bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, gençlere iş imkanı sağlanamadığı takdirde, terör sorununun çözülemeyeceğini belirterek, “Burada terör olduğunda yatırım gelmiyor. Yatırım geldiği zamanda terör zaten ortadan kalkacaktır. Bu iki konu arasında iki etkin bağını görmek ve iletişimi görmek mümkündür. Bu açıdan biz istihdam sorununa daha fazla kafa yormamız gerekir ve el birliği ile mücadele etmemiz gerekir” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Diyarbakır ve Mardin’de iki gün süren temaslarının ardından Mardin’de AK Parti Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel’in dün gece verdiği yemeğe katıldı. Bölgede Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin’de işssizlik sorununu daha belirgin hissettiğini söyleyen Dinçer, “Ama siz bu işsizliği yaşıyorsunuz. Öyleyse bizim hep birlikte Türkiye’de belki terörden daha önce ağırlıklı bir şekilde çözmek için çaba sarf etmemiz gereken konunun istihdam olduğunu kabul etmeniz gerekir” dedi. Dinçer, gençlere iş imkanı sağlanmazsa, terör sorununun zaten çözülemeyeceğini belirterek şöyle dedi:
“Burada terör olduğunda yatırım gelmiyor. Yatırım geldiği zamanda terör zaten ortadan kalkacaktır. Bu iki konu arasında iki etkin bağını görmek ve iletişimi görmek mümkündür. Bu açıdan biz istihdam sorununa daha fazla kafa yormamız gerekir ve el birliği ile mücadele etmemiz gerekir. Bakanlık olarak işçi ve işveren temsilcileri, sendika olsun veya bireysel olarak çalışanlar ve iş arayanlar olarak bunların aileleri olarak bir kentin yöneticisi olan vali, belediye başkanı olarak yine o kentin sivil toplum örgütleri olarak eğer sokaktaki boş gezen çocukların bize maliyetlerini fark etmiyorsa, onların sorunlarını çözmek için kendimizi feda etmeyi düşünmüyorsak, sorumluluğumuzu tam olarak yerine getirmiş olamayacağız.”
İSTİHDAM SOSYAL HAYATIN EN DERİN KONUSUDUR
Dinçer, istihdamın sosyal hayatın çok derin konularından biri olduğunu, bunun aslında tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı bir sorun olduğunu ifade ederek, özellikle 2008 yılında başlayan krizin toplumların hepsinde sosyal olarak derin bir yara açtığını belirtti. İşsizliğin bütün dünyada arttığını dikkat çeken Dinçer, şöyle dedi:
“Biz bunu daha kolay çözdük. Belki artışını önlemiş gibi görünüyoruz. Ama her haliyle işsizlik bizde ciddi bir sorun olarak gözüküyor. Nüfusumuzun genç olması sebebi ile her yıl iş gücü piyasasına yaklaşık 800 bin kişiyi dahil ediyoruz. Her yıl 800 bin kişi çalışabilecek yaşa geliyor. Bunların tamamı istihdam için piyasaya çıkıp iş aramıyorlar. Yüzde 50'si iş arıyor. Bugünkü rakamlarla yaklaşık yüzde 50'si de iş bulabiliyor. Batılı ülkeler ile mukayese edildiğinde istihdam oranlarımız çok düşük, yüzde 50. Halbuki batı ülkelerinde bu oranlar daha yüksek. Yaklaşık yüzde 70’ler civarında. Ayrıca iş arayıp istihdam edilenler bizde yine yüzde 50 oranında. Batılı ülkelerde bu oranlar yüksek. Bu oranları kadın ve genç olarak ayırdığımızda ise daha ağır bir sorunun olduğunu görüyoruz. Kadınlarımızın hem istihdam oranları düşük, hem de gençlerimizin işsizlik oranları çok yüksek. Bundan daha önemli daha ağır sorunumuz ne olabilir ki. Bunun çözümü için hep birlikte kafa yormamız gerekir.”
İSTİHDAMI ÇÖZMENİN YOLU EKONOMİYİ GELİŞTİRİP BÜYÜTMEKTİR
Dinçer, istihdam sorununu çözmenin tek yolunun ülkenin ekonomisini geliştirmek ve büyütmek olduğunu belirtti. Bugün iş arayanların yüzde 60'ının herhangi bir mesleğe sahip olmadığına dikkat çeken Dinçer, şöyle dedi:
“Bu kentin ekonomik olarak büyümesini sağlayamazsak bu kentin istihdam sorununu çözemeyiz. Bunun yegane yolu sizlerden geçiyor. Eğer bir kentin halkı girişimci değilse, eğer o kent girişimci bir kent niteliğini taşımıyorsa, dışardan yapılan destekler ile ekonomik büyümeler sağlanmaz. Ekonomik büyümenin en dinamik unsuru ve çekirdeği insanlar ve kentlerin yönetim yapılarıdır. Eğer ülke düzeyinde yüzde 1’lik bir ekonomik büyümeyi sağlarsak, bunun ülkemizde yaratacağı istihdam kapasitesi yaklaşık 100-120 bin civarında insandır. Halbuki gelişmiş ülkelerde yüzde 1’lik ekonomik büyüme çok daha büyük oranlardadır. Herkes çok garantili iş peşinde koşuyor. İnsanların, kabiliyetimi geliştireyim, bilgili ve donanımlı olayım ki hangi işletmede olursa olsun iş bulayım demek yerine, ben bir yerde garantili ömür boyu bir iş sahibi olayım diye düşünüyor. Bu anlayış da istihdamı önleyen bir etki yaratıyor.”
EN YÜKSEK PRİM ÖDEYEN SİGORTALI SAYISINA ULAŞILDI
Geçtiğimiz yıl yaklaşık 167 bin kişiye meslek öğrettiklerini ve bu insanlardan yaklaşık 37 binini işe yerleştirdiklerini belirten Bakan Dinçer, bu yıl çok daha fazla insanı meslek sahibi yapacaklarını ve işe yerleştireceklerini söyledi. 2009 yılında 1 milyon 300 bin kişiye istihdam sağladıklarını belirten Dinçer, bunun Türkiye tarihinde belki de en yüksek oranlardan biri tanesi olduğunu söyledi.
Türkiye’de en yüksek prim ödeyen kayıtlı sigortalı sayısına ulaşıldığını da belirten Dinçer, “Yaklaşık 16 milyon insana ilk defa çıktık. Ekonomimizin en parlak olduğu dönemlerde bile bu rakamlara ulaşılamamıştı. Bu yıl Mardin’e 4 milyon TL mesleki eğitim için kaynak ayırdık. Bir önceki yıl 3 milyon lira civarındaydı. Maalesef mesleki eğitim olarak burada açılan bazı kurslara müracaatlar olmadı ve biz burada yeteri kadar mesleki eğitim yapamadık” dedi.