Bakan Çubukçu'dan çağrı
Güncelleme Tarihi:
Engelli vatandaşların 29 Mart seçimlerinde oy kullanmakta çektikleri sıkıntılar, Türkiye’de yaşayan yaklaşık 8.5 milyon engellinin sorunlarını da yeniden gündeme taşıdı.
Ancak Çubukçu’ya göre, bu buzdağının sadece görünen kısmı...
Türkiye’deki 8.5 milyon engelli vatandaş, sadece seçimde değil hayatın her anında sıkıntı yaşıyor.
Çubukçu, “Engelli vatandaşlarımız, mesela üniversite sınavına girerken de, sınavı kazandıklarında, üniversitede okurken de sıkıntılar yaşıyorlar. Sağlık hizmetlerine erişirken de, ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Dolayısıyla bu konu Milli Eğitim Bakanlığını da, YÖK’ü de, Sağlık Bakanlığı'nı da ilgilendiriyor. Engelli vatandaşlarımızın sorunları, toplumsal anlamda tüm kurumların sorunu, tüm kurumların çaba ve çalışmalara girişmesi gerekiyor” diyor.
Zeynep Gürcanlı YAZIYOR
Çubukçu’nun başında olduğu bakanlığın görevi, engelli vatandaşların günlük hayatta karşılaştıkları sorunları aşabilmeleri için politikalar oluşturmak. Bu çerçevede yapılanların amacını, “engelli vatandaşların hizmetlere erişilebilirliğinin sağlanması” olarak nitelendiriyor Bakan Çubukçu.
Bu konuda 2005 yılında çok geniş bir program da hazırlanmış durumda. Programda hedef olarak 2012 konulmuş. 2012 yılına kadar, engelli vatandaşların, başta devlet ve belediye hizmetleri olmak üzere, yaşadıkları tüm güçlüklerin aşılması amaçlanıyor.
Bakan Çubukçu’ya göre, henüz yeterli olmasa da oldukça yol kat edilmiş durumda. “Kısıtlı ödenek ve bütçelere rağmen, Avrupa Konseyi ülkeleri arasında engelliler konusunda en hızlı ilerleme sağlayan ülke Türkiye” diyor Bakan Çubukçu.
Ve ekliyor:
“Dünya Engelli hakları sözleşmesini geçen yıl onayladık ve uygulamaya geçiriyoruz…”
ASIL ÇÖZÜM ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİNDE
Ancak sorunun çözümü için sadece devlet kurumlarının çabaları yeterli değil. Bakan Çubukçu, “herkesin bu konuda zihniyet değişimi yaşaması şart” diyor. Ve ilginç bir örnek veriyor:
“Mesela, engelliler için ayrılmış park yerlerine araçlarını bırakanlar var. Bunlar için para cezaları öngörülmüş. Ancak yine de, bu yaptırımlar özürlü park yerlerinin özürlü olmayanlar tarafından kullanılmasını engellemiyor.”
Kısacası, Bakan Çubukçu’ya göre özürlülerin sorunlarının çözümü için “yaptırım” çözüm değil. Asıl olan, hem devlette, hem de bireylerde “zihniyet değişimi” yaşanması. “Engelli ya da sağlıklı, herkesin eşit bireyler olarak yaşaması gerekiyor. Bunun için de gerçek bir bilinç oluşması şart” diyor Bakan Çubukçu.
Yine de bazı yaptırımlar da var tabii...
Mesela özürlülere “ayrımcılık” yapılması yasalara göre suç: “Bu konuyu TCK’da bir hüküm olarak düzenledik” diyor Çubukçu.
“YSK’YI UYARDIK, YSK GENELGE YAYINLADI. AMA…”
Bakan Çubukçu’ya göre, son seçimlerde engelli vatandaşların yaşadıklarının nedeni de henüz bu zihniyetin yerleşmemiş olması.
Bakanlığın, engellilerin rahat oy kullanmaları için YSK’ya seçimlerden üç ay önce, Aralık ayında bir yazı gönderdiklerini kaydeden Nimet Çubukçu, “YSK Başkanı da hemen bu konuda bir genelge yayınladı. Bu genelge tüm il başkanlıklarına sanıyorum iletildi. Hatta, YSK’ya gönderdiğimiz engellilerin rahat oy kullanması konusundaki yazıda seçimlerden önceki son hafta içinde bir de düzeltme yaptık. Bakanlığın ilgili kurumlarındaki arkadaşlar, bizzat YSK Başkanı’na bu değişikliği de bildirdiler. Onlar da gereğini yaptılar. Ancak, yine de aksaklıklar yaşanmış…”