Güncelleme Tarihi:
İstanbul’da yapılan Uluslararası Uygunluk Sempozyumu’nda konuşma yapan Bakan Ali Coşkun Hükümetin dört yılı aşkın zamandır uyguladığı kapsamlı ekonomik reform ve yeniden yapılanma sürecinin tek parti hükümetinin de oluşturduğu güven ve istikrar ortamı ile birleşmesiyle makro ekonomide olumlu bir tablonun ortaya çıktığını belirterek şöyle dedi:
“2006 yılı GSYİH büyüme oranı yüzde 5’lik hedefi de geçerek yüzde 6.1 olarak gerçekleşti ve ekonomimiz 20 çeyrektir istikrarlı büyümesini sürdürmektedir. Gayrisafi Yurtiçi Hasılamız 400 milyar seviyesini geçmiş, cari fiyatlarla kişi başına milli gelir 5 bin 500 dolara, ihracatımız ise 100 milyar dolara yaklaşmıştır. İhracatın ve üretim kapasitelerinin artışı, büyümenin devam etmesi doğrudan yabancı yatırımların her yıl katlanarak artması daha da olumlu gelişmelerin habercisidir.”
SEÇİM İSTİKRAR İÇİN BİR YARIŞTIR
İhracatı gerçekleştirilen ürünlerin yüzde 92’sinin sanayi ürünleri olmasının Türkiye’nin artık uluslararası rekabete ayak uydurduğunun bir göstergesi olduğunu söyleyen Coşkun “Ekonomik istikrar artık kendini koruyabilecek durumdadır. Uluslararası dalgalanmalardan artık eskisi kadar etkilenmemekte ve kendi dengelerini ve dinamiklerini oluşturabilmektedir. Önümüzdeki dönemde de istikrar devam edecektir. Şimdi önümüzde genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bu yarış en sağlıklı bir ekonomik ve siyasi yapının ve istikrarın sağlanması için bir yarıştır” dedi.
Sempozyumun konusu üzerindeki görüşlerini açıklayan ve Bakanlığının bu konudaki faaliyetlerini anlatan Coşkun AB tarafından finanse edilen “Türkiye’de Kalite Altyapısına Destek Programı” çerçevesinde 2002 yılından bu yana birçok faaliyet gerçekleştirildiğini belirterek “ Özellikle rekabete açık serbest pazar ekonomilerinin olmazsa olmazlarından olan rekabet, standardizasyon, akreditasyon, sınai ve fikri mülkiyet hakları konularında çok önemli gelişmeler sağlanmıştır. Bunlardan belki de en önemlisi ülkemizin kalite altyapısındaki gelişmeleri yansıtan ülke raporu olmuştur. Bugüne kadar hazırlanan ülke raporları ile mukayese edildiğinde stardardizasyon, test, belgelendirme, muayene, akreditasyon ve metroloji alanlarında yıllar içinde küçümsenmeyecek boyutta mesafe katedildiği görülecektir” diye konuştu.
AB’NİN 160 DİREKTİFİNİ UYUMLAŞTIRDIK
Coşkun, konuşmasında AB Teknik mevzuatı çerçevesinde gerek mevzuat sayısı gerekse bu mevzuatın niteliği açısından en büyük sorumluluğun 162 teknik mevzuatla kendi bakanlığına düştüğünü söyleyerek “Bakanlık olarak bu 162 mevzuattan 160’ının uyumlulaştırılmasını ilgili kuruluşlarla işbirliği halinde gerçekleştirdik” dedi.
Bu süreçte en büyük çabayı onaylanmış kuruluşların görevlendirilmesi olduğuna değinen Ali Coşkun “Türk ürünlerinin gerek Türkiye pazarında gerekse AB pazarında serbest dolaşıma girebilmesi için taşınması gereken CE işaretinin, Türk onaylanmış kuruluşları tarafından verilebilmesi için Bakanlığım ve ilgili kuruluşlar çok yoğun çaba harcamıştır. Bu çabalar sonucunda Kasım 2006’da Türk Standartları Enstitüsü, Türk Loydu Vakfı İktisadi İşletmesive Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği ilk onaylanmış kuruluşlarımız olarak Avrupa Komisyonu tarafından ilan edilmiştir. Bu kuruluşlar yetkilendirilmeden önce bir takım kişiler ve kuruluşlar elinde çanta CE belgesi satıyorlardı. Bu çok kötü bir durumdu. Özellikle bu durumdan en çok KOBİ’ler çok etkilenmişti. Şimdi artık akreditasyon piyasası bu yetkilendirmelerden sonra iyice disipline edildi” dedi.
Türkiye Akreditasyon Kurumu TÜRKAK’ın 2006 yılında Avrupa Akreditasyon Birliği (EA) ile karşılıklı tanıma anlaşması imzalamış olmasının önemine değinen Bakan Coşkun bu konuda şunları söyledi:
“TÜRKAK tarafından akredite edilerek bildirimi yapılan onaylanmış kuruluşlarımız artık, Avrupa Komisyonu tarafından daha süratli bir şekilde tescil edilecek ve CE işaretlemesi ihtiyacı içinde bulunan üreticilerimiz konu ile ilgili hizmetleri yurtiçi kuruluşlardan tedarik edebilir duruma gelecektir. Şimdilik bu üç kuruluş ile başlayan süreci diğer sektörlerde de başka onaylanmış kuruluş adaylarımız da izleyecektir.”
PİYASA DENETİM ALTINDA
Bakan Coşkun piyasanın gözetimi ve denetimine büyük önem verdiklerini AB yönetmelikleri kapsamına giren ürünlerin piyasa gözetimi ve denetimi çerçevesinde 2006 yılında toplam 9 bin 772 adet ürünün denetlendiğini ve bunlardan 3 bin 29’unun mevzuta aykırı olduğunun tespit edildiğini hatırlatarak “Ancak bu denetimler sonucunda bu ürünlerin satışının yasaklanması ve ürünün geri çekilmesi şeklinde bir uygulama olmamış, tespit edilen uygunsuzlukların düzeltilmesi için süre verilmesi ve idari para cezası uygulaması yapılmıştır” bilgisini verdi.