Bakan Coşkun: Kayıtdışılık devletin yanlış politikalarıyla arttı

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Türkiye’deki işletmelerin devletin yanlış politikaları sonucunda kayıtdışılığa itildiğini belirterek, “Kayıtdışılık benim de içime sinmiyor. Devlet, sosyal güvenliği işadamının sırtına yüklemiştir. Bu gerçekleri görüp, önyargılardan kurtulmamız lazım” dedi.

Türkiye ekonomisinin yüzde 90’ını oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerin sorunlarının masaya yatırılacağı 4'üncü KOBİ Zirvesi, TOYÖV, TOBB, KOSGEB, Rekabet Kurulu ve Türk Patent Enstitüsü’nün işbirliğiyle, “KOBİ’ler Sürdürülebilir Rekabet Gücü ve İnovasyon” ana temasıyla Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda başladı.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, toplantının açılısında yapıtığı konuşmada, kendi içine de sinmeyen bir şekilde, Türkiye’deki işletmelerin devletin yanlış politikaları sonucunda kayıtdışılığa itildiğini söyledi. Devletin, sosyal güvenliği işadamının sırtına yüklediğini ifade eden Çoşkun, “Bu gerçekleri görüp, önyargılardan kurtulmamız lazım” dedi. Coşkun, “Paranın, sermayenin rengi olmaz. Yeşil sermaye dedikleri olsaydı, doların rengi de yeşil. O zaman yeşil sermaye o olurdu” diye konuştu.

Türkiye’nin son yıllarda sanayi toplumlarını yakaladığını ve onlarla rekabet edebilir hale geldiğini kaydeden Coşkun, “Bunun en güzel örneği, sanayi ürünlerimizin ihracatımızdaki oranıdır. Bu yıl 80 milyar dolarlık ihracatımızın yüzde 90’ını sanayi ürünlerimiz oluşturdu” dedi. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçerken, çok hızlı hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Coşkun, ekonominin omurgası olan KOBİ’lerin rekabet güçlaerini artırmak için faaliyetlerini güne ve geleceğe uygun şekilde planlamaları gerektiğinin altını çizdi.

AR-GE

Coşkun, gelişmiş tüm ülkelerin AR-GE faaliyetlerine önemli yatırımlar yaptıklarını hatırlatarak, İsveç, ABD, İngiltere, Japonya gibi ülkelerde AR-GE’ye ayrılan payın GSMH’nin ortalama yüzde 2’si olduğunu söyledi. Türkiye’de ise bu oranın 2002 yılında binde 6 iken, son 4 yıl içinde yüzde 1’i aştığına dikkat çeken Coşkun, “AB ülkeleri, 2010 yılına kadar bu oranın yüzde 3’e çıkarılmasını öngörüyor. Biz de 7-8 yıl içinde bu orana ulaşabiliriz. Bu sebeble bütçede bilinen harcamaların yanında TÜBİTAK’a 700 trilyon ek ödenek ayırdık” diye konuştu. Türkiye’deki 22 üniversite “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri” kurduklarını dile getiren Coşkun, “Ekim sonu itibariyle teknoloji ihracatımız 100 milyon dolara ulaştı. AR-GE proje sayımız yılsonu itibariyle 2 bin 472 oldu. Gördüğünüz gibi, bu alanda insanlarımızın önü açıldıkça, derhal harekete geçiyorlar” dedi.

Zirvenin afişine dikkat çeken Coşkun, “Türk kültüründe kırmızı elma en son hedef demektir. Oradaki merdiven inovasyon merdivenidir. Merdivenin dayandığı bir yer yok. Biz bakanlık olarak oraya mesnet olacağız” dedi.

Açılışın ardından, gazetecilerin sorularını yanıtlayan Coşkun, bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı Sezer, Cumhurbaşkanı seçimlerinden önce, erken seçim önerisi yaptı iddialarına ilişkin görüşünüz nedir?” sorusuna; “Türkiye erken seçim tartışmalarından dolayı çok şey kaybetti. Ekonominin sağlıklı bir sürdürülebilir büyüme sürecine girdiği bir dönemde, bazı kaprislerden başka erken seçimi gerektirecek hiçbir şey yok” yanıtını verdi.