Güncelleme Tarihi:
Ankara'daki otelde düzenlenen '6'ncı Yılında İstinaf Değerlendirme Toplantısı'na Bakan Bozdağ ile birlikte Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, bakanlık merkez teşkilatı birim amirleri ve yüksek yargı mensupları katıldı. Bakan Bozdağ, hakim ve savcı sayılarını Avrupa ortalamasına yaklaştırmayı hedeflediklerini belirterek, "Türkiye'de bugün 18 bölgede adli istinaf, 9 bölgede idari istinaf var. 2014 yılından bugüne kadar gelen daire sayılarına baktığımızda 214 ceza, 226 hukuk olmak üzere Bölge Adliye'de 440 dairemiz var, 2 bin 583 hakim ve savcımız görev yapıyor. Bölge İdare Mahkemesi’ne baktığımızda 59 idari dava, 26 vergi dava dairesi olmak üzere 105 daire ve 447 hakim görev yapıyor. Bu rakamlar elbette bizim için önemli ve övünç kaynağı ama Avrupa ortalamalarına ve diğer ülke uygulamalarına baktığımızda istinafta görevli hakim, savcı sayısı bugün Türkiye'mizde yüzde 13 iken, Almanya'da yüzde 20, Fransa'da yüzde 25, İspanya'da yüzde 28 olduğunu görüyoruz. Elbette ki bizim bundan sonraki hedefimiz daire sayıları ve hakim ve savcı sayılarımızı Avrupa ortalamasına yaklaştırmak ve en azından yüzde 20'ye taşımaktır" dedi.
'İSTİNAF OLMASA YARGITAY'IN ÖNÜNDEKİ DOSYA 5 MİLYONDU'
Bakan Bozdağ, istinafın faydalarına ilişkin, "2015 yılında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımıza 433 bin 650 dosya gelmiş. 2021'de ise 163 bin 580 dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na intikal etmiş. 270 bin 70 dosya azalmış ve oran itibarıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelen dosya sayısı yüzde 62 oranında düşmüştür. Hukuk dairelerine 2015 yılında 548 bin 715 dosya intikal ederken, istinafın uygulandığı 2021 yılında 176 bin 622 dosya intikal ettiğini görüyoruz ve 372 bin 93 dosya azalırken, dosya düşüş oranının yüzde 68 olduğunu görüyoruz. İdari istinafa geldiğinde ise 2015 yılında Danıştay'a gelen dosya sayısı 267 bin 837 iken istinafın uygulandığı 2021 tarihinde gelen dosya sayısının 101 bin 270'e düştüğünü ve yüzde 62 azaldığını görüyoruz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Danıştay'a gelen dosyalarda yüzde 62 oranında, hukuk dairelerine Yargıtay'ımıza gelen dosyalarda ise yüzde 68 oranında azalma olduğunu görüyoruz. Eğer istinaf faaliyete geçmemiş olsaydı bugün itibarıyla tahmini söylüyorum; Yargıtay'ımızın önündeki dosya sayısı 5 milyon civarında olacaktı" diye konuştu.
'ELEŞTİRİLER ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK'
Bakan Bozdağ, istinaf mahkemelerine yönelik eleştirilere ilişkin de "'İstinaf mahkemelerinin devreye girmesi, yargılama sürelerini uzattı' eleştirileri çok büyük bir haksızlıktır. Davaların görülme sürelerine baktığımız zaman istinaf mahkemelerinin devreye girmesinden sonra büyük bir azalmanın ortaya çıktığını görüyoruz. Bazı kişilerde 'Danıştay, Yargıtay vardı. Araya bir de istinaf girince davaların görülme süresi uzadı. Adaletin zamanında tecellisi bu araya girişle biraz daha ötelendi' algısı var. Uygulamalar bu algının doğru olmadığını, gerçek bir veriye ve bilgiye dayanmadığını çok açık bir şekilde göstermektedir. Bir kez daha ifade etmek isterim ki; istinafın faaliyete geçmesi, davaların görülme sürelerini olumsuz etkilemediği gibi davaların uzamasına da neden olmamış, aksine görülme sürelerini olumlu etkileyerek davaların kısalmasına sebebiyet vermiştir. Aksi yöndeki iddialar münferit bazı özel davalar üzerinden yapılan değerlendirmeler olabilir. İstinafa güveniyor, vatandaşlarımızın hak arayış ve haklarını savunma konusunda ikinci derecede yargılamanın şart ve gerekliliğine inanıyor ve bunun da herkese kazandırdığını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
HDP'NİN KAPATMA DAVASI
Programın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Şahin, HDP'nin kapatma davasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne verilecek savunma hakkında, "Sözlü savunmamız hazır. Bizi çağırdıkları zaman sözlü savunmamızı veririz" dedi.