Güncelleme Tarihi:
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Şimdiye kadar bir iade sürecini görüşmek üzere hiçbir zaman Türkiye'den bir adalet bakanı ABD'ye gelmedi. Zannediyorum, ABD Adalet Bakanı da bir iade görüşmesi için bakan ağırlamamıştır. Bu, Türkiye'nin iade sürecine verdiği önemi gösteriyor" dedi. Adalet Bakanı Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen'in iade süreciyle ilgili olarak ABD'li mevkidaşı Loretta Lynch ile görüşmek üzere gerçekleştirdiği ABD ziyaretinin son gününde, Washington ziyaretini değerlendirdi.
ABD Adalet Bakanı Lynch ile ilk kez bir iade sürecini yüz yüze görüştüğünü vurgulayan Bozdağ, "Türkiye olarak bugüne kadar Avrupa da dahil yurt dışından pek çok kişinin iadesini ve geçici tutuklanmasını talep ettik. Ancak şimdiye kadar bir iade sürecini görüşmek üzere hiçbir zaman Türkiye'den bir adalet bakanı ABD'ye gelmedi. Zannediyorum, ABD Adalet Bakanı da bir iade görüşmesi için bakan ağırlamamıştır. Bu, Türkiye'nin iade sürecine verdiği önemi gösteriyor." ifadelerini kullandı.
'GÜLEN TÜRKİYE İÇİN GÜVENLİK TEHDİDİ'
"Gülen, Türkiye için bir güvenlik tehdididir. ABD için de kamu düzenini bozucu bir tehdittir." değerlendirmesinde bulunan Bozdağ, bu sebeple Gülen'in geçici tutuklanmasını, iade maksadıyla tutuklanmasını ve iade sürecinin hızlandırılmasını talep ettiklerini belirtti. Bozdağ, bu görüşmeler vesilesiyle FETÖ ile ilgili konuları ABD'li ilgili muhataplarına birinci elden aktarma imkanı bulduğunu belirterek, "Birbirimizi daha iyi anladığımızı düşünüyorum. Sürecin hızlandırılması talebimizi birinci elden ilettik" şeklinde konuştu.
'GEREKEN ADIMLAR ARZU ETTİĞİMİZ GİBİ ATILMADI'
Adalet Bakanı Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye olarak 'yargısal boyutu dışlayın, direk iade işlemi yapın' demiyoruz. Aramızdaki anlaşmanın hem idari hem de yargısal bir süreci öngördüğünü biliyoruz. Bizim dediğimiz şey, idari ve yargısal sürecin hızlandırılmasıdır. Şu ana kadar bunlar yavaş yürüyor. Bu konuda atılması gereken adımlar da henüz arzu ettiğimiz gibi atılmadı."
ABD'de yapılacak yargılamanın, iade yargılaması olduğunun altını çizen Bozdağ, ceza yargılamasının Türkiye'de Türk mahkemeleri tarafından yapılacağını ve sonuçta bir karar verileceğini kaydetti. Bozdağ, "Gülen'in iadesine ilişkin dosyalar ve darbe teşebbüsüne ilişkin geçici tutuklama talebi, sağlam ve fazlasıyla yeterli delille doludur. Net söylüyorum; dosyada, 15 Temmuz darbe teşebbüsü nedeniyle bu darbenin planlanmasının ve uygulanmasının azmettiricisi, birinci derecede failinin Fetullah Gülen olduğunu ispat eden fazlasıyla delil vardır" ifadelerini kullandı.
İADE VE GEÇİCİ TUTUKLAMA DOSYALARI
"Bizim gönderdiğimiz dosyadaki delillerle eğer terörist Gülen'in iadesi yapılmayacaksa başka hiçbir dosyayla bir iadenin yapılmaması lazım" diyen Bozdağ, ABD'ye gelen geçici tutuklama taleplerinde daha sağlam delillere sahip ikinci bir dosya olduğuna inanmadığını söyledi.
Gülen'in geçici tutuklanmasıyla ilgili dosyanın dilinin ve standardının yüksek olduğunu anlatan Bozdağ, "Dosya, Fetullah Gülen'in darbe teşebbüsündeki 1. aktör olduğunu fazlasıyla ispatlamaktadır" dedi.
'O ZAMAN HİÇBİR ŞEY BUGÜNKÜ GİBİ OLMAZ'
İade sürecinin uzamasının Türk-Amerikan ilişkilerine ciddi zararlar vereceğini bir kez daha vurgulayan Bozdağ, "Sürecin olumsuz neticelenmesi ise iki ülke arasındaki ilişkilerde onarılması güç tahribatlar yapacaktır. O zaman hiçbir şey bugünkü gibi olmaz" diye konuştu. Bozdağ, "Gülen'in iade sürecinin uzaması, himaye edildiği yönündeki değerlendirmelere güç katıyor" değerlendirmesinde bulundu. ABD'nin dost ve müttefiki Türkiye ile bir teröristi değişmeyeceğine inandığını kaydeden Bozdağ, ABD için Usame bin Ladin ne anlam ifade ediyorsa, Türkiye için de Fetullah Gülen'in o anlama geldiğini belirtti.
SON 10 YILDA 10 GEÇİCİ TUTUKLAMA TALEBİ
2006-2016 yılları arasında ABD'nin Türkiye'den 10 geçici tutuklama talebinin olduğunu hatırlatan Bozdağ, "Türkiye 10'unda da tutuklama kararı verdi. 9'unu yakalayıp hapse koymuş, sadece biri yakalanamadığı için hapse konamamış. Ama taleplerin hepsinde de Türk mahkemeleri geçici tutuklama kararlarını almıştır" şeklinde konuştu. Bozdağ, "ABD'den taleplerimize, bizim onlara cevap verdiğimiz şekilde yaklaşmasını bekliyoruz. Bundan sonraki süreçte Türkiye'nin yaklaşımı, ABD'nin Türkiye'ye yaklaşımı gibi olacaktır." ifadelerini kullandı.
BAŞKANLIK SEÇİMLERİNİN İADE SÜRECİNE ETKİSİ
ABD'de 8 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimlerinin karar alma süreçlerini etkileyebileceğini dile getiren Bakan Bozdağ, "İade süreçleri, devletler arası anlaşmaların bir gereğidir. Hükümetlerin değişmesinin bu süreçlere doğrudan bir etkisi olmaz, hükümetler sadece bu işin yönetimini yapar. O yüzden başkanlık seçimleri karar alma süreçlerini etkilese de sonuçları etkilemeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.ABD'nin FETÖ’yü iyi anlaması ve tedbirler alması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, kara para aklama, sahtekarlık ve hedeflerini meşru gösterebilecek her konuda FETÖ mensuplarının "uzman" olduğunu söyledi ve "Kara para aklama konusunda FETÖ gibi ikinci bir yapılanma var mıdır bilmiyorum" dedi. ABD yönetiminin, FETÖ'nün 146 sözleşmeli okuluna eyalet bütçelerinden verilen yaklaşık 500 milyon doların nasıl kullanıldığını daha yakından incelemesi gerektiğine dikkati çeken Bozdağ, "18 yılda FETÖ'nün ABD'de elde ettiği güç ortada. Hangi örgüt bu kadar zaman içinde bunların ulaştığı düzeyde bir yapılanmaya ulaşmıştır?" sorusunu sordu.
'10 SENE SONRA EYVAH DERSİNİZ'
Bozdağ, dışarıdan bakınca din ve eğitimle ilgili bir yapı gibi gözüken FETÖ'nün, başta siyaset ve güvenlik olmak üzere hemen her alanla ilgilendiğini kaydederek, "O zaman sormak lazım. Madem eğitimle ilgileniyorsunuz, o zaman güvenlik ve siyaset neden bu kadar ilgi alanınıza giriyor?" ifadesini kullandı. Bugün Türkiye'nin attığı adımları "abartılı" bulanların tedbir almamaları durumunda 10 sene sonra "eyvah" diyeceklerini vurgulayan Bekir Bozdağ, "Umarım geç kalmazlar" dedi.
LYHCH'E HEDİYE EDİLEN TABLO
Bir soru üzerine ABD Adalet Bakanı Lynch'e armağan ettiği tablonun özel bir hediye olduğunu anlatan Bozdağ, "Tablo, ABD ile Türkiye arasında 1874'te imzalanmış ilk adli yardımlaşma anlaşmasının orijinalinin kopyasıdır. Bunun mesajı açıktır: Aramızdaki adli işbirliği 1981'de değil, 1874'te başlamıştır. Dolayısıyla bu iade süreci, bizim bu kadim işbirliğimize zarar vermemelidir" diye konuştu.