Güncelleme Tarihi:
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Trabzon’da valilik, büyükşehir belediyesi, AK Parti İl Başkanlığı ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nı (TTSO) ziyaret etti. TTSO'da 'Enerji Koordinasyon Toplantısı'na katılan Bakan Bayraktar, bakanlığın enerji politikalarına ilişkin konuştu. Türkiye'de enerji talebinin arttığını belirten Bakan Bayraktar, "Enerji bir anlamda günlük hayat ve ekonomimizin, yaşadığımız her anın 7/24 ihtiyaç duyduğumuz bir alanı ve bizim esas itibarıyla görevimiz, enerjiyi kesintisiz şekilde, kaliteli bir şekilde ve elbette ki rekabetçi ve ucuz şekilde vatandaşlarımıza 7/24 sürekli bir şekilde, sürdürülebilir şekilde ulaştırabilmek. Biz buna aslında genelde 'enerji arz güvenliği' diyoruz. Yani enerjiyi tedarik edilmesiyle ilgili bir süreçten bahsediyorum. Ama Türkiye'de, enerjide AK Parti'nin 22 yıllık iktidarında da enerji politikalarını şekillendiren bir başka husus daha var. O da enerjideki dışa bağımlılık meselesi. Biz enerji talebi artan bir ülkeyiz. Türkiye'nin nüfusu artıyor. Türkiye'nin ekonomisi büyüyor. İstihdam, yatırım, ihracat artıyor. Bu artan ve büyüyen ekonominin ihtiyaç duyduğu enerji artıyor. Şehirleşme artıyor, yaşam tarzlarımız, yaşam kalitemiz farklılaşıyor. Dolayısıyla bunun gerektirdiği enerji ihtiyacının da karşılanması büyük bir önem arz ediyor. Bizim mesaimizin genel ekseriyetteki çoğunluğu bu enerji arz güvenliği üzerinedir. Türkiye'nin artan doğal gaz, artan petrol, artan elektrik talebini nasıl karşılayacağız? Çalışmalarımız, nasıl daha uygun şartlarda karşılayacağız şeklinde" dedi.
'YENİLENEBİLİR ENERJİDE BÜYÜK POTANSİYEL VAR'
Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyeline değinen Bakan Bayraktar, "Önemli husus, Türkiye'de yaklaşık yüzde 67 enerjisi, yani 3 binlik enerjinin 2'si maalesef ülkemiz ithalat yoluyla giriyor. Dolayısıyla bu ithalatla alakalı karşılaştığımız başta ithalat faturası, bunun getirdiği cari açık, bunun getirdiği döviz ihtiyacını karşılamakla alakalı da belli politikalar geliştiriyoruz. Dolayısıyla bu iki konu artan talep ve artan dışa bağımlılığı azaltmak için temel politika önceliklerimize baktığımızda birinci olarak yerli ve yenilenebilir kaynakları Türkiye azami ölçüde mutlaka devreye almak, ekonomisine katmak durumunda. Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanında çok büyük bir potansiyeli var. Güneşiyle, rüzgarıyla, hidrolik ve jeotermal kaynaklarıyla Türkiye'nin mutlaka bu yenilenebilir kaynaklarını devreye alması gerekiyor" diye konuştu.
Türkiye'nin mutlaka enerjisini verimli kullanması gerektiğini vurgulayan Bakan Bayraktar, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla bu anlamda bugüne kadar yaptığımız güneşte ve rüzgarda 27 bin megavatı bulan kurulu gücü, bu sene ve önümüzdeki 12 yıl boyunca 2035'e kadar ilave 60 bin megavatla yani her yıl yapacağımız 5 bin megavatlık güneş ve rüzgar yatırımıyla geliştirmek ve artırmak istiyoruz. Türkiye'nin mutlaka enerjisini verimli kullanması lazım. Evet, hayat standartlarımızdan, hayat konforumuzdan vazgeçmeden ama Türkiye'nin mutlaka sanayisinde, tarımında, ulaştırmasında, enerjisinde ve bütün binalarında, enerjisini verimli kullanması gerekiyor. Bu anlamda ortaya koyduğumuz 2024, 2030 Türkiye ulusal enerji verimliği eylem planıyla 20 milyar dolarlık bir yatırım hedefi ortaya koyduk. Türkiye özel sektörüyle kamunun kurumlarıyla bu yatırımları gerçekleştirip enerji tüketimini yüzde 16 gibi iyileştirerek, enerjiyi daha az yoğun kullanan bir sanayi, bir binalar, bir ulaştırma, bir tarım sektörü ve enerji sektörü hedefliyoruz."
'ÇALIŞMALARIN MEYVELERİNİ YAVAŞ YAVAŞ ALMAYA BAŞLADIK'
Bugün 2,4 milyon haneye yetecek kadar doğal gazın Sakarya'da üretildiğini kaydeden Bakan Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
"Karalarda Türkiye'nin gitmediği, daha önce aranmamış coğrafyaları aramak doğrultusunda bir dönem adı terörle anılan Şırnak, Gabar, Hakkari, Van buralarda biz petrol araması yapmaya başladık. Ve hamdolsun bu 2016’daki strateji değişikliğinden sonra bütün bu çalışmaların, meyvelerini yavaş yavaş almaya başladık. 2020 yılında hepimizin malumu Sayın Cumhurbaşkanımızın milletimize bir müjde olarak açıkladığı Sakarya Gaz sahasındaki doğal gaz keşfi, Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gaz keşfidir. 2020 yılı için dünyada denizlerde yapılan en büyük doğal gaz keşfidir. Biz orada şu anda 710 milyar metreküplük bir rezerv keşfiyle, yine dünyada rekor sayılabilecek bir süre içerisinde oradan doğal gazı üretmeye başladık. Bugün 2,4 milyon haneye yetecek kadar doğal gazı, kendi gazımız olarak Sakarya'da üretiyoruz. Yaklaşık günlük 5,5 milyon metreküplük bir üretimle gidiyoruz. Ama inşallah önümüzdeki aylarda bunu ilk etapta 10 milyon metreküpe, yani 5 milyon abonenin 5 milyon hanenin doğal gaz ihtiyacını karşılayacak şekle getireceğiz."
"Türkiye petrolleri, bugün sadece Gabar'da Türkiye'nin en kaliteli petrolünü, 45 bin varil günlük üretime çıkarmış durumda" diyen Bakan Bayraktar, "Petrol tarafında 2016 yılında yine bu strateji değişikliğini yaptığımız yılda günde 35 bin varil üreten, Türkiye petrolleri, bugün sadece Gabar'da Türkiye'nin en kaliteli petrolünü, 45 bin varil günlük üretime çıkarmış durumda. 2021 yılında yaptığımız bu keşif yine Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinin karalardaki en büyük keşfidir. Şu anda 41 kuyudan 45 bin varil üretiyoruz. Hedefimiz inşallah en kısa zamanda, bunu yılsonu olarak, hedef olarak arkadaşlarımıza verdik. Hedefimiz 95 kuyuda, 100 bin varil üretime çıkabilmek” dedi.
‘DAHA ÇOK GABAR’I KEŞFETMEMİZ LAZIM’
Mersin’de nükleer santral projesinin sürdüğünü aktaran Bayraktar, “Ülkemiz çok büyük, ülkemizin ihtiyaçları artarak devam ediyor. Türkiye'nin günlük petrol ihtiyacı 1 milyon varil. Biz daha çok Gabar’ı keşfetmemiz lazım. Mutlaka Türkiye'nin Libya'da, Irak'ta, Somali'de Kafkasya coğrafyasında farklı petrol sahalarında iş birlikleriyle ortaklıklarıyla, doğal gaz ve petrolde farklı alternatifleri de geliştirmesi gerekiyor. Dolayısıyla petrolü doğal gazı üreten, üretimi artan yerli ve yenilenebilir kaynaklarını azami derecede ekonomisine katan bir ülke olarak, böyle bir ve enerjini verimi kullanan bir ülke olarak Türkiye'nin önünde bir de 70 yıllık bir rüyayı gerçeğe dönüştürmek var. Türkiye'nin 1950’lerden beri yapmak istediği nükleer enerjiden elektrik üretimiyle alakalı da şu anda devam eden nükleer santral projemiz, Mersin'de, bu santrali de inşallah en kısa zamanda önümüzdeki aylarda devreye almak suretiyle inşallah Türkiye'nin bu 70 yıllık rüyasında gerçeğe dönüştüreceğiz” ifadelerini kullandı.
‘2050’YE KADAR MUTLAKA 20 BİN MEGAVATLIK NÜKLEER GÜCE İHTİYAÇ VAR’
Türkiye'nin 2050 yılına kadar mutlaka 20 bin megavatlık bir nükleer güce ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Bakan Bayraktar, şunları ifade etti:
“Türkiye'nin diğer enerjiden elektrik üreten ülkeler sınıfına artık yükseliyor. Orada tabii Türkiye'nin sanayisine, Türkiye'deki istihdama ve Türkiye'deki nükleer ekosistemin gelişmesine dair çok önemli gelişmeler devam ediyor. İnşallah Sinop santralleriyle bunları desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye'nin 2050 yılına kadar mutlaka 20 bin megavatlık bir nükleer güce ihtiyacı var. Bütün bunlar bizim daha sürdürülebilir bir kalkınma için ve dışa bağımlılığı düşürmüş, enerjide bağımsız, bu anlamda ekonomisi daha güçlü bir ülke olarak, en önemli enerjideki stratejilerimiz. Bunların arkasında çok güçlü bir siyasi iradenin varlığı, yadsınamaz; bütün bunlar siyasi istikrarı olmadan, ekonomik istikrarı olmadan gerçekleştirilemez.”
‘TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ GÜCÜ ÜRETİM KABİLİYETİ’
Konuşmasının son bölümünde sanayicilere de hitap eden Bakan Bayraktar, “Elbette Türkiye'nin en önemli gücü üretim kabiliyeti. Bizim Türk müteşebbisi, yatırımcısı, Trabzon'daki sanayicisi, ticaret erbabı da bu yönüyle ülkemizin gücüne güç katıyor. Sanayicilerimizin kendi elektrik ihtiyaçlarını karşılayabilecek modelleri geliştirmeye çalışıyoruz. Sanayicimiz, güneş santrali, rüzgar yatırımları yapabiliyorlar. Dolayısıyla bunlarla alakalı da elimizdeki bütün kabiliyetleri kullanmak suretiyle sanayimizin de daha rekabetli olabilmesi için gece gündüz gayret etmeye devam ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.