Güncelleme Tarihi:
Bakan Atalay ile Almanya Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, heyetler arası görüşmelerin ardından Bakanlık konferans salonunda basın toplantısı düzenledi.
Yaptıkları görüşmede Almanya'da yaşayan Türklerin yeni vatandaşlık kanunun dolayısıyla yaşadıkları sorunları mevkidaşına aktardığını belirten Atalay, Türkiye'de yaşayan Almanların da çeşitli sorunlarının somut olarak ele alındığını söyledi.
Bakan Atalay, Almanya'da yaşayan Türk göçmenlerin huzur ve güvenliğinin ilişkilerin en önemli boyutu olduğuna işaret ederek, Hükümet olarak bu ülkedeki Türklerin entegrasyonunu, iyi bir eğitim alarak sosyal, siyasi hayatın içinde yer almalarını önemsediklerini ve bu konuda çaba harcadıklarını dile getirdi.
Bu ülkedeki Türklerin ana vatanlarıyla ve öz kültürleriyle bağlantılı olmalarının, ana dillerini kullanmalarının entegrasyona engel bir husus olmadığını vurgulayan Atalay, entegrasyonun iki yönlü bir süreç olduğunu, göçmenler kadar göç alan ülke yetkililerinin de sorumlulukları bulunduğunu kaydetti.
Atalay, Türkiye'deki Alman vatandaşlarının ikametleriyle ilgili sorunlarının çözümü için çalışma başlatıldığını bildirerek, “İkamette artık 5 yıl sınırı değil, sınırsız uygulamayı getiriyoruz” diye konuştu.
Türkiye ile Almanya arasında uyuşturucu, yasa dışı göç gibi suçlarla mücadele konusunda sıkı bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Atalay, görüşmede iltica ve göç konusundaki çalışmaların da gündeme geldiğini anlattı.
Bakan Atalay, terörle mücadele, demokratikleşme, terörle, Kürt sorunuyla ilgili bölge ülkelerinde yürütülen çalışmalar, anayasa reformuyla ilgili olarak konuk bakana bilgi verdiğini kaydetti.
“SON DERECE OLUMLU BİR GELİŞME”
De Maiziere ise Türkiye ve Almanya arasında köklü ve iyi ilişkiler olduğunu, ancak bunun devamının sağlanması için bu tür görüşmelerin büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Türk halkını ve Türk hükümetini referandum sonucundan dolayı tebrik eden de Maiziere, “Çünkü bu son derece olumlu bir gelişme” dedi.
Türkiye'ye her yıl 4 milyon Alman turistin geldiğini belirten de Maiziere, bunların terörden uzak güvenli ve huzurlu bir tatil geçirmek istediğini belirtti.
Konuk Bakan, Almanya'da yaşayan 3 milyona yakın Türk'ün yaklaşık yarısının Alman vatandaşı olduğuna işaret ederek, Almanya'nın en büyük ve önemli göçmen grubunu oluşturan Türkleri büyük bir zenginlik olarak gördüklerini söyledi.
Türklerin entegrasyonunun önemine değinen de Maiziere, farklı yerlerde yaşamayı seçen insanların köklerini ve geldiği yeri unutmadan yaşadığı yere uyum sağlaması olarak nitelediği entegrasyonu asimilasyondan ayırmak gerektiğini vurguladı.
Atalay ile güvenlik, terör, terörle mücadele konularında işbirliği yapmayı ve bu işbirliğini daha geniş bir alana yaymayı kararlaştırdıklarını ifade eden de Maiziere, şöyle konuştu:
“Türkiye bundan belki memnuniyet de duymuyordur ama ne yazık ki konumu itibarıyla bir transit ülkedir. Teröristlerin Avrupa'dan Pakistan'a veya Afganistan'a geçiş, o ülkelerden tekrar Avrupa'ya geçiş için kullandığı ülkedir. Biz bu alanda işbirliği yapmak istiyoruz. Ama Türkiye'ye ayrıca siyasi açıdan Kürt sorunun çözülmesi konusunda ve bu alanda PKK ile ilgili olan konuyu çözmek konusunda destek vermek istiyoruz. AB içinde çok sayıda Kürt insanı yaşıyor ve bu insanların teröre ne lojistik ne mali ne operasyonel açıdan katkı sağlayacak bir girişiminin olmasını arzu etmiyoruz. Almanya'da PKK ile bu bağlamda bir TV yayın organı yasaklamıştır. Hiç kimsenin endişesi olmasın hem Almanya hem AB ülkeleri PKK ile mücadelelerini Avrupa bazında sürdürecektir.”
“TAKVİMLİ SİSTEMATİK BİR ÖZELLİK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”
Bakan Atalay, bir gazetecinin “BDP ile yapılan görüşmeler plan program dahilinde mi yoksa gelişmeler üzerine mi devam edecek? sorusunu “BDP, Sayın Başbakanımızdan görüşme talebinde bulunmuştu. Başbakanımız randevu veremedi. Yardımcısı Sayın Çiçek'i bu konuda görevlendirdi ve bu görüşme o şekilde yapıldı. Yanında da Adalet Bakanımız vardı. Ben yurt dışındaydım. Giderken vekaleti ona bırakmıştım. Bundan sonra devam eder mi olur mu olmaz mı, o konuda bir karar yok. Bu sadece bir randevu üzerine yapılmış bir görüşmedir. Takvimli sistematik bir özellik söz konusu değildir” diye yanıtladı.
“(İmralı'yla da masaya oturuldu, görüşmeler yapılıyor) iddialarıyla ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir” sorusunu da Ataalay, şöyle yanıtladı:
“O Türkiye'de tartışıldı. O konudaki cevaplar verildi. Ekleyecek daha fazla bir şey yok öyle bir şey hükümetin, partinin, siyasi mekanizmaların öyle bir görüşmesi yok. Ama Türkiye'de cezaevinde bir tutukludur. Böyle konumlarda kimlerin görüşeceği, devlet sistemi içinde bellidir. Türkiye büyük geleneği güçlü olan bir devlettir. Bu konular uygun mekanizmalar içinde değerlendirilir.”
Terörle mücadele konusundaki çalışmaların devam ettiğini anlatan Bakan Atalay, Irak'a Komşu Ülkeler İçişleri Bakanları Toplantısı'nda özelikle İran, Irak, Suriye İçişleri Bakanları ile uzun görüştüğünü, yakın zamanda bu ülkelere ziyarette bulunacağını kaydetti.
“BÜYÜKELÇİMİZİN ORAYA GİTMESİNİ BEN İSTEDİM”
Bir gazetecinin Irak Büyükelçisi Murat Özçelik'in Kuzey Irak'ta, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ise ABD'de bazı görüşmeler yaptığını hatırlatarak, “Kürt açılımını, demokratik açılımı nasıl bir noktada görüyorsunuz” sorusu üzerine Bakan Atalay, Hükümet olarak sorunları çözme kararlılıklarının devam ettiğini vurguladı. Referandumdan sonra özelliği olan ayrı bir dönemin başladığını ifade eden Atalay, vatandaşların demokratik süreçler içinde sorunları çözme iradesinin ortaya çıktığını söyledi.
Gerek MİT Müsteşarı Fidan, gerekse Büyükelçi Özçelik'in görüşmelerinin önemini vurgulayan Atalay, “Büyükelçimizin görüşmelerini, oraya gitmesini ben istedim. Devamı gelecek. Büyükelçimiz buraya gelecek. Salı günü Irakta'ki komuta heyeti benimle görüşmek için Türkiye'ye geliyor. Orada komuta heyetinde bir değişiklik oldu. Bu görüşme ve çalışmalarımız bütün kapsam ve boyutuyla Amerika'dan, İran'a, Suriye'ye, Erbil'e, Avrupa'ya devam ediyor, edecek. Ayrıca bölgede çalışmalarımız daha da artacak STK ile yürüteceğimiz çalışmaları Kamu Güvenliği Müsteşarlığı planlıyor” diye konuştu.
Bir gazetecinin, bugün bazı gazetelerde yer alan Hanefi Avcı ile ilgili iddiaları nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Bakan Atalay, bu konuların kendi usulüne uygun olarak değerlendirileceğini, incelenip araştırılıp gereğinin yapılacağını söyledi. Avcı'nın kitabıyla ilgili olarak müfettiş görevlendirdiğini hatırlatan Bakan Atalay, “Onlar çalışmalarını sürdürüyorlar. Yeni iddialar veya bu konudaki yeni haberler de o sürecin içinde değerlendirilir” dedi.
Yurt dışında yaşayan vatandaşların bulundukları ülkelerde oy kullanmaları yönünde bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine de Maizeire Almanya'da bulanan 1.5 milyon Türk seçmenin 7 Türk temsilciliğinde bir gün içinde oy kullanmasının zor olduğunu, ancak mektupla oy kullanılması yönünde bir çalışma başlatıldığını söyledi.
Bakan Atalay da bu vatandaşların bulundukları ülkelerde oy kullanabilmeleri yönündeki kararın TBMM'den çıktığını, ancak mektupla, yerinde ve elektronik sistemle oy kullanma seçeneklerinden hangisinin hangi ülke için tercih edilebileceği yönünde çalışmalar yapılacağını belirtti.