Güncelleme Tarihi:
Milli Savunma Bakanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Adayı Hulusi Akar, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Burada açıklamalarda bulunan Akar, "Basının önemi, anlamı ve gereği konusunda fazla söz söylemeye gerek yok. Artık bu modern zaman basın günlük hayatımızın olmazsa olmazıdır. Basın demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri oldu. Basının işlevi, gücü, basının yapacağı görevler çok önemli hale geldi. Burada kamuoyunun aydınlatılması, insanların gerçeklere ulaşabilmesi, gerçekle kamu arasındaki iletişim çok önemli. Basın konusunda bizim eğitim imkanlarımızın, fırsatlarımızın, olanaklarımızın mutlaka yaygınlaştırılması lazım. Basın mensuplarımıza eğitim imkanı vermemiz lazım. İçeride, dışarıda her fırsatı, imkanı kullanarak, kapasiteyi olabildiğince genişletmek lazım" diye konuştu.
'ŞEHİTLERİMİZİN KANINI YERDE BIRAKMADIK'
Terör konusuna değinen Bakan Akar, "İçeride ve dışarıda bazı riskler var. Bunların en başında gelen ve en görüneni de PKK ve ondan hiçbir farkı olmayan YPG'dir. Mesela bunu basınımızın çok işlemesi lazım. Fakat bazıları bizim aklımızla hakaret edercesine sanki YPG başka bir oluşummuş gibi bunları anlatmaya çalışıyorlar. Bizi inandırmaya çalışıyorlar. Böyle bir şey asla kabul edilemez. Hem açık kaynaklardan hem de istihbari kaynaklardan bizim aldığımız bilgiler var. Biz yerimizde oturmuyoruz. Ve dolayısıyla bunların aynı olduğunu biliyoruz. Yani dolayısıyla bunlar bizim güvenliğimiz için risk ve tehdittir. Biz de bunlara karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. En son terörist etkisiz hale getirinceye kadar da mücadele devam edecek. Ülkemizi bu beladan kurtarmakta azimliyiz ve kararlıyız. Şu anda zaten teröristlerin elemanlarının yaptığı açıklamalar yazılı, sözlü, konuşmalar basına da yansıyor. Görüyoruz ve duyuyoruz.
Ciddi bir şekilde panik, zorluk içinde olduklarını görüyoruz. Bunu alenen söylüyorlar. 'Seçim kurtuluş olabilir' diyorlar. Seçimi bekliyorlar ve seçimden medet umuyorlar. Elebaşlarının verdikleri talimatların, direktifleri ve telkinlerin bizim içimizdeki bir parti tarafından kabul gördüğünü, takip edildiğini, dikkate alındığını ve bunların da Millet İttifakı'nı etkilediğini, Millet İttifakı'nın birleşenlerinin de bunlara ses çıkarmadığını, onlarla beraber olduğunu görüyoruz. Bu geldiğimiz kazanımlardan vazgeçilmesine asil milletimizin, vatandaşlarımızın müsaade etmeyeceğini düşünüyoruz ve bunu bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
'TERÖRİSTLERİN BARINAKLARI YIKILMAYA DEVAM EDİYOR'
Devam eden operasyonlara değinen Bakan Akar şöyle konuştu:
"Irak'ın kuzeyindeki operasyonlarımız Mehmetçik tarafından büyük başarıyla yerine getiriliyor. Orada girilemez denilen yerlere girildi. Çıkılamaz denilen evlere çıkıldı. Oradaki teröristlerin barınakları, korunakları, sığınakları, inleri başlarına yıkıldı. Yıkılmaya da devam ediyor. Suriye'nin Kuzeyinde onlar terör koridoru sevdasına kapıldılar. Bazılarının desteğiyle orada bir şeyler yapmaya kalkıştılar. Bizde 'Kim destek verirse versin, kim bunlara işte silah, araç, gereç, para, pul ne verirse versin, bunların hiçbir kıymeti yok' diyoruz. Biz bunları kazdıkları çukurlara gömmekte azimliyiz, kararlıyız."
‘BUYURUN ARŞİVLER BURADA’
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti ziyaretinin ardından, Kayseri Üniversitesi'ne geçti. Üniversitenin Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Ermeni Meselesi Konferansı'nda konuşma yapan Bakan Akar, "Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı ve bakanlığımızın arşivlerindeki belgelerle ilgili devletlerin bütün arşiv kayıtları, iddia edildiği gibi Ermenilere yönelik bir soykırım olmadığını, aksine Ermenilerin birçok bölgede masum, sivil, Müslüman ve Türk halkı katlettiğini çok açık ve net bir şekilde ortaya koymaktadır. Cumhurbaşkanımızın her seferinde söylediği bu siyasi tercih meselesi değil. Tarihi bir gerçek ve olayı değiştiremezsiniz. Bu çocuğun adı Hüseyin. Sen bunu değiştirip Ahmet yapamazsın. Dolayısıyla bu konu tamamen bilimsel, tarihi bir konu. Dolayısıyla buyurun arşivler burada. Ermeni meselesi, tarihi gerçekten koparılarak, 100 yılı aşkın süredir siyasi bir araç olarak kullanmakta, mesele taraflı bir yaklaşımla çözümsüzlüğe itilmektedir" dedi.
'ASIL MESELE TÜRKİYE'YE ZARAR VERMEK'
Ermeni tezini destekleyen ülkelerin amaçlarının Türkiye'yi engellemek olduğunu belirten Bakan Akar, "Ermeni tezini destekleyen ülkeler, meclislerinde, kurullarında sadece Ermeni tezini desteklemek için değil, asıl mesele Türkiye'ye zarar vermek. Mesele Türkiye'nin büyümesini ve güçlenmesini engellemek. Ermeniler sevk ve iskan uygulamasının sözde soykırım olarak tanınması ve bu amaç için yoğun bir amaç göstermiştir. Bu kapsamda, Ermeniler son yıllarda 24 Nisan'ı tüm dünyada, 'soykırım günü' ilan ederek adeta sanal bir bellek ve suni bir tarih oluşturmak istemişler. Ermeni vatandaşların zorunlu göçe savrulmasını sözde soykırım olarak birçok ülkeye resmen kabul ettirmişlerdir. Yani burada yeniden tarih yazdırmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
'1915'TE SOYKIRIM DİYE BİR KELİME YOK'
Akar, "ABD'li yöneticilerin, 1915 olaylarına ilişkin soykırım ifadesini kullanması tarihi gerçekleri inkar etmek ve çarpışmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. Ya kaldı ki soykırım kelimesi yok. 1915'te soykırım diye bir kelime yok. Bunu ortama getiriyorlar. Konuya dair bir başka şuursuz açıklama ise sözde 1,5 milyon Ermeni'nin ölüme sürüklenmesine yöneliktir. Gerçekten ağır bir şey. Osmanlı Devleti'nde tüm Ermeni nüfusunun ortalama 1,3 milyon olduğu ve sadece 413 bin civarında Ermenin göçe tabi olduğuna açık olduğu halde 1,5 milyon Ermeni'nin katledildiğini iddia etmek büyük cahilliktir, ahlaksızlık, alçaklıktır ve kabul edilemez" diye konuştu.
'DÜŞMANLARIMIZ TÜRKİYE'NİN ZAYIFLAMASINI 4 GÖZLE BEKLEMEKTEDİR'
Türkiye'nin birçok düşmanı olduğunu söyleyen Akar, şöyle konuştu:
"Geçmişte olduğu gibi birtakım araçları, maşaları kullanmak suretiyle ülkemizin büyümesine ve gelişmesine engel olmaya çalışan faaliyetler var. Küresel güçler tarihte maşa olarak kullandıkları Ermeni terör çeteleri yerine günümüzde FETÖ, PKK, PYD, YPG, DEAŞ ve benzeri terör örgütleriyle karşımıza çıkmaktadır. İçeride ve dışarıda düşmanlarımız Türkiye'nin zayıflamasını 4 gözle beklemektedir. Bunlara karşı eğitim başta olmak üzere ekonomide, sanayide, ticarette, özellikle savunma sanayinde, bilimde, sanatta daima ilerlemek mecburiyetindeyiz. Bunun üzerine çok çalışmak mecburiyetindeyiz. Bu hain planların tarihte olduğu gibi inşallah bugün de tarihin derinliklerine gömmeliyiz.” (DHA)