Süleyman DEMİRKAN/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2002 01:57
MHP'nin yaptırdığı eğilim yoklamasında üst sıralarda yer almalarına karşın liste dışı bırakılan İbrahim Çiftçi ve Yavuz Çaylan, Devlet Bahçeli'ye ateş püskürdü.
MHP'deki ‘Eğilim Yoklaması’nda Ankara 1. Bölge'de üçüncü çıkan İbrahim Çiftçi ile İstanbul 1. Bölge'de 1. çıkan Yavuz Ceylan (Çaylan),buna rağmen Genel Başkan Devlet Bahçeli tarafından liste dışı bırakılınca, sert tepki gösterdiler. Tehditkar konuşan İbrahim Çiftçi, ‘‘Ülkücü iradenin önünü kesen zihniyetten ve bu zihniyetin temsilcilerinden hesap soracağız’’ dedi. Yavuz Çaylan ise, ‘‘Madem ben sakıncalıyım, partiyi kirletiyorum; o zaman Sayın Genel Başkan beni niçin yönetim lisesine yazdı’’ diye sordu.
GEREKLİ DERSİ ALACAKLAR
7 TİP'li gencin öldürüldüğü Ankara Bahçelievler Katliamı ile Savcı Doğan Öz'ün öldürülmesi davalarında yargılanan, iki kez idama mahkûm edildikten sonra delil yetersizliğinden serbest kalan Çiftçi, bu iki olaydan da beraat ettiğini söyledi. ‘‘Suçlu veya sanık değil elhamdülillah ülkücü’’ olduğunu vurgulayan Çiftçi, şöyle devam etti:
‘‘Ülkücü iradeye ket vuranlardan bunun hesabını soracağız. Ülkücüye mani olup yolunu kesenler gerekli ‘ülkücü dersi' mutlaka alacaklardır. Ülkücülerin omuzlarında yükselip de, orada ülkücüleri başkalarının yönetmesine izin verilmeyecek. Mutlaka ülkücü iradeyi MHP'de ve Türkiye'de hakim kılacağız.’’
Liste dışı kalan ve Abdi İpekçi’nin öldürülmesi olayına adı karışan Yavuz Çaylan ise tepkisini şöyle dile getirdi:
‘‘Benim adımın olmaması önemli değil. Demek ki, benim adımla kirlenen MHP, ben olmayınca temizleniyor. Sadece ben değil liste birincisi çok sayıda arkadaşımızın listelerde adı yok.’’
YAHNİCİ'Yİ NİYE ÇİZDİLER?
23 Kasım 1997 Kongresi'nde Devlet Bahçeli tarafından MKYK üyesi yapıldığını anımsatan Çaylan, son kongrede İstanbul İl Başkanvekili olduğunu belirtti. Çaylan, şunları söyledi:
‘‘Madem ben sakıncalıyım, partiyi kirletiyorum; o zaman Sayın Genel Başkan beni niçin yönetim lisesine yazdı? Beş yıldır İstanbul İl Başkanvekili olmama neden göz yumdu? Bize ‘Ercüment Konukman'ı, Esat Öz'ü niye çizdiniz' diyorlar. Ben de, Genel Merkez yöneticilerine soruyorum; Genel Başkan yardımcıları Şevket Bülent Yahnici'yi, Ali Işıklar'ı niye çizdiler, sandığa gömdüler? Teşkilat Başkanı Şefkat Çetin, niye talimat verip de bunu engellemedi? Ankara'da çizilenler sorun olmuyor da, İstanbul'da çizilenler sorun yapılıyor.’’
ÜLKÜCÜLER DIŞLANDI
Çaylan, kendi adı kullanılarak İstanbul’da en az 20 teşkilat mensubu ülkücünün çizildiğini savundu. Listelerde cezaevi çıkışlı ve Ülkü Ocakları kökenli hiçbir ülkücünün seçilebilecek yer bulamadığını kaydeden Ceylan, sözlerini şöyle noktaladı:
‘‘Bu yaptıklarının gerekçelerini bize, teşkilata, tüm ülkücülere anlatmak zorundalar. İstanbul 1. bölgede birinci çıkan Mustafa Çakıroğulları, hareketi sırtında taşıyan ve liste birincisi olan nice il başkanı arkadışımız niçin listede yoklar? Sanki 12 Eylül'ün öcünü alır gibi; 12 Eylül'de ülkücülerin kalbi kırıldı. Soruyorum; Sayın Genel Başkanım benim hiç elimi sıktı mı, sıkmadı mı? Ben kötüysem, partiye zarar veriyorsam; 5 yıldır niye görevden almadılar? 1. çıkacağımı ben de, kendileri de biliyordu. O halde, adımı aday listesinde niye gönderdiler?’’