Güncelleme Tarihi:
MHP Lideri Devlet Bahçeli, YSK’nın 6 BDP’li bağımsıza milletvekili adayı olma yolunu açmasını sert eleştirdi. Bahçeli "Bu ne rezalet, bu ne ahlaksızlık!" tepkisini gösterdi.
Seçim startını Kırıkkale de veren Bahçeli, sabah geldiği Kırıkkale’nin ilçelerini dolaşırken akşam saatlerindede Gün Düğün Salonu’nda kent merkezindeki partililerine seslendi.
Bahçeli şöyle konuştu:
YSK KARARINA TEPKİ
"Türkiye’nin şu üç günlük dönemi, demokrasi açısından utanç, siyasi ahlak açısından ayıp, yargı açısından rezalettir. Bütün siyasi partilerimiz, yasanın kendilerine tanımış olduğu imkanlar dahilinde milletvekili adaylarını belirlemiş, gününde YSK’ya bildirmiş ve YSK yasa hükmü gereği, hepsinin Anayasa’nın 76’ncı Maddesi çerçevesinde, milletvekili olma yeterliliğini aramış ve bazı tasarruflarda bulunmuş olabilir. Bu tasarrufları geçmişte yaptığı gibi bugün de yapmış olabilir. Ancak böyle bir tasarrufta bulunduğuktan sonra 3 günden bu yana sokakların ne hale geldiğini, besleme programcıların, sözde aydınların, bazı siyasi partilerin, PKK’nın siyasal ucu olan hayatları boyunca terörizm faaliyetleri içinde olup, yargılanmış ya da yargılanmamış, 7’si bağımsız olan 12 adayın başvurusunu reddeditmiştir. Ama Türkiye ayağa kalktı, 7 PKK uzantısını neredeyse demokrasi kahramanı ilan etti. Şimdi soruyorum ey köşe yazarları, siyaset yorumcuları, akıl üretenler, aydınlar, siyasi partiler, dün neredeydiniz? Bu ülkede milliyetçileri dışlayıp, memleketi ihanet edenleri kabul edeceksin. Bu nasıl anlayış? 6’sı eksik evrakı tamamlayıp milletvekili yolu açıldı. Şu rezalete bakın. Bu ne rezalet, bu ne ahlaksızlıktır."
"KARARI MİLLET DÜZELTSİN
""Sokaklara terör ve anarşizm korkusu salarak karar değişikliğine karşı bu kararı kim düzeltecek? Yargının düzelteceği yok. Meclis kapalı, hükümet sessiz. Öyleyse milletim bir sen kalıyorsun. Gel, bu adaletsizliği, bu yanlışı sen düzelt. 12 Haziran’da zorla dayatarak, bir partinin mensubu olarak, milleti zorlayarak seçilme hakkını gasp edenlere karşı, başta güneydoğu Anadolu bölgesi olmak üzere bunların yaşadığı illerde yaşayan her vatandaşıma sesleniyorum. Bu yolu açmayın. Devlet yönetimi anarşizme kapılırsa, herşey farklı bir noktaya gelir. Seçimlerin yapılmasının bir anlamı kalmaz. Bu sizler için de uygun olmaz. Öyleypse bulunduğunuz yerde bu adaletsizilği giderin. Gasp yoluyla milletvekili olmaya çalışanlara, yerel iradeyle milli iradeyle dur demesini bilin."
"DEVRİM ORDUSU MU KURUYORSUN?"
"Akıl var mantık var. Bari düşünemiyorsun, konuşma. Yeri geldiğinde özür dilemesini bil. Bir memuriyet imtihanı oluyor, imtihan şaibeli. YGS sınavı yapılıyor. Sayın Başbakan, kurumun başındaki bir yandaşına inanıyorsun da binlerce gencin ailesinin kaygısına niye kulak vermiyorsun? Kalkıyor, argo bir üslupla, ‘Bin-iki bin kişiyi şu şu şu partiler Taksim’e getiriyor, biz istersek beş-on bin kişiyi karşılarına çıkarırız’ diyor. Kimin karşısına kimi çıkarıyoruzsun? 9 yıllık iktidarında geleceğin bir devrim ordusuna nüve teşkil edecek milis mi yetiştirdin?"
"BİN BOZKURTUMLA, KASIMPAŞA’YA KADAR KOVALARIM"
"Sayın Erdoğan on bin milisinle Taksim’e gel, ben de bin bozkurtumla oraya geleyim. İnanıyorum ki Kasımpaşa’ya kadar ardına bakmadan kaçacaksın. Onun için aklını başına al, kuru sıkı atma, sözde kabadayılık yapma. Geçmişini biliyoruz, geleceğinin ne olacağını da biliyoruz. Ne yaparsan yap, Ülkücü hareket sandıktan zaferle çıkacak, sokaktan değil."
"SEN DE KANDİL’DEN GETİRİYORSUN"
"Başbakan diyor ki bazı partileri kastederek, bunlar Silivri’den getiriyor diyor. Sen ise kandil Dağı’ndan getiriyorsun. Polise tokat atanları getiriyorsun. Gelin dokunulmazlığı kaldıralım, Silivri’den kim gelmişse sorgulansın, Kandil’den gelenlerin sorgusu da devam etsin. İstanbul Büyükşehir belediyesi’nden başlayarak kim varsa onların yolsuzlukları da sorgulansın. O komutanlar beraat edecek ama sen 3 tezkereyle Yüce Divan’da mahkum olabilirsin."