Güncelleme Tarihi:
Bahçeli, “Çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri, PKK’lılar, FETÖ’cüler hariç olmak üzere, demir parmaklıkların gerisinde özgürlük düşü kuran, zindanda gün sayan, dama düşüp sevdiklerinin ve sevenlerinin hasretini çeken kader kurbanlarını afla taltif etmek niye akıllara gelmez?” dedi. Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz için ‘kahramanlar’ ifadesini kullanan Bahçeli, Twitter üzerinden şu paylaşımı yaptı: “CHP hışımla, hınçla, hırsla hem vekillerini hem de imzalarını kullanıma açtı. Kayış tam koptu. Ana muhalefet bilye dağıttı. Şemsiyesi altına topladıklarıyla dağılmanın, dağınıklığın markası oldu. Yazık etti.
KADER KURBANLARI
PKK’nın siyasi acentesi de cezaevindeki şahsı cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Vatan hainlerinin, Ülkücü katillerinin cumhurbaşkanı adayı olması bile demokrasi tarihimize, milli ruh ve ahlaka kategorik bir darbe olarak akıllara kazındı. Çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri, PKK’lılar, FETÖ’cüler hariç olmak üzere, demir parmaklıkların gerisinde özgürlük düşü kuran, zindanda gün sayan, dama düşüp sevdiklerinin ve sevenlerinin hasretini çeken kader kurbanlarını afla taltif etmek niye akıllara gelmez? PKK’lı alçaklar, FETÖ’cü caniler, vatan ve millet düşmanları demokrasi ve özgürlük adına sahiplenilirken, kaderlerinin kurbanı olmuş mağdurlarla ilgili lehlerinde hukuki ve ahlaki bir düzenleme yapılması, onların aydınlığa kavuşturulmaları tez elden sağlanmalıdır.
HADİ BUYURUN
PKK’lı cumhurbaşkanı adayının serbest bırakılmasını canla, başla destekleyen karanlık ittifak tarafları ve holigan taraftarları, sesi çıkmıyor diye kader kurbanlarının sahipsiz olduğunu falan mı düşünüyorlar? Eğer böyleyse halt ediyorlar, kesinlikle yanlışa düşüyorlar. Kader çizgimiz bellidir. Bunu değiştirmek harcımız değildir. Ancak kader mahkumlarının talihini değiştirebilir, onların elinden tutabilir, zincirlerinden ve zindanlardan onları çekip çıkarabiliriz. Tartışma ve konuşmaya değmez mi? Hadi buyurun...
Yusuf Has Hacib isabetle söylemiş: ‘Sözünü düşünerek söyleyen üzülmez, gününü boşa geçirmeyen pişman olmaz.’ Sabahlara kadar düşündük, sonunda söyledik, sabırla duruş gösterip sonuç itibarıyla dileğimizi paylaştık...”