Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz programını eleştirdi. MHP Lideri, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şunları kaydetti:
KARADENİZ’DE NE ARAMIŞTIR?
“Kılıçdaroğlu’nun aday olma iştahı, her seferinde yeni bir karşı duruşla kırılmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bayramda Karadeniz turuna çıkıp Trabzon ve Rize’de belediye bütçesiyle dar katılımlı mitingler düzenlemesi ortamı tekrar kızıştırmış, 6+1 formatlı masaya baskı kurmuştur. İstanbul’un şehremini bayram günlerinde Karadeniz’de ne aramıştır? İstanbul’u yüz üstü bırakıp gitmesi siyasi ahlakın neresine sığmıştır? Bir belediye başkanının şehrini terk edip siyasi hesaplar içine girmesi, vızır vızır ortalıkta gezinmesi hangi akla, hangi amaca hizmettir?
ADAYLIK İSTİYORSA ÇIKIP İTİRAF ETSİN
Bu şahıs, Genel Başkanı’yla açık bir çatışma içine girmekte herhangi bir beis ve sakınca görmemiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı şayet cumhurbaşkanı adayı olmak arzusundaysa, karşımıza çıkıp mertçe itiraf etsin, etsin ki, biz de ona göre muamele, ona göre mukabele edelim. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da yeniden ve açık ara farkla seçilecektir. Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri, 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır.
ONURLU ŞEKİLDE SEVK EDELİM
Sığınmacılar konusunun kaşınıp kanatılmasıyla ilgili vahim bir tertip artan ölçekte körüklenmektedir. Elbette Türkiye yolgeçen hanı, göçmen ve sığınmacı kampı değildir. Nihayetinde Suriyeli sığınmacılar bugün misafirimizse, yarın komşumuz olacaklardır. Komşu komşunun külüne de her zaman muhtaçtır. Türkiye’nin geçici koruma statüsüyle ağırladığı Suriyelileri gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde yuvalarına sevk etmeleri önümüzdeki en önemli gündem konula rından biri olmalıdır.
SU KATILMAMIŞ EDEPSİZLİKTİR
Teröristlerin dahi cesaret edemediği protestolarla İçişleri Bakanımıza saldırmak, itibarsızlaştırmaya çabalamak su katılmamış edepsizliktir, densizlik ve terbiyesizliktir. İçişleri Bakanlığı’nın önünde toplanıp tehditler savurmak, Sayın Bakan’a ismiyle ve kaba bir şekilde hitap etmek devlet umurunu, devlet vakarını saygısızca ayaklar altına almak demektir. Meydan boş değildir. Kuru gürültüye pabuç asla bırakılmayacaktır.”