Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kurban Bayramı nedeniyle partilerinin eski genel başkanı merhum Alparslan Türkeş’in Beştepe’deki mezarını ziyaret etti. Burada kendisini bekleyen partililerle tek tek bayramlaşan Bahçeli, okunan Kur’an-ı Kerim sonrası edilen duaya eşlik etti. Türkeş’in kabrine kırmızı ve beyaz karanfiller bırakan Bahçeli, bakır ibrikle mezara su döktü.
"BAYRAMLAR KUCAKLAYICI OLMALIDIR"
Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
"Kurban Bayramı, İslam coğrafyasında gözyaşının aktığı, çok kişinin yurdundan ayrılma mecburiyetinde kaldığı, katliamların sürdürüldüğü bir dönemde millet olarak Kurban Bayramı’nı idrak ediyoruz. Buruk bir kurban bayramı. Hüzünlü bir kurban bayramı. Ama buna karşılık bayramlar kucaklayıcı olmalıdır. Kaynaştırıcı olmalıdır. Birlik ve beraberliği sağlayıcı olmalıdır. Ülkelerde istikrarı kuran bir anlayışın hakimi olmasını gerekli kılmalıdır. İşte böyle bir dönemde buna ihtiyaç vardır. Bir an hep beraber düşünelim. 57 Müslüman ülke vardır. 24 milyon kilometre kare toprak üzerinde yaşamaktadır ve 1 buçuk milyar nüfusu aşan bir yapılanmadır. Böyle bir ülke topluluğu iki özellik taşımaktadır. Bunların bir tanesi, genç bir nüfus ve yeraltı kaynakları çok güçlü olan ülkeler. Öte yandan hepsinde acı, ıstırap, istikrarsızlık hakim olan ülkeler. Bütün bunları toplayabilmek bir önder ülkenin varlığına bağlıdır. Bu ülke Türkiye olmalıdır. Dolayısıyla Türkiye bu hayırlı bayram günü, Eylül ayının 1’inci gününde, meclisinde 30 gün sonra açılacağını dikkate aldığımızda kaynaştırıcı, bütünleştirici, gerilimi azaltıcı, siyasal diyalogları güçlendirici bir anlayışla başta terör olmak üzere mücadelesini sürdürmeli ve güçlü bir Türkiye olarak İslam coğrafyasına sahip çıkabilecek bir yönetim anlayışını hakim kılmalıdır. Uluslararası ilişkilerde de Türkiye arkasındaki 57 ülkenin desteğiyle ağırlığını koyarak sorunların çözümünde önerici olmalı. Takip edici olmalı. Ve emperyal güçleri ikna edici olmalı. İslam ülkelerindeki kargaşaya son verecek bir çabayı ortaya koymalı. Bu anlayışla bayramı idrak etmeliyiz. İnşallah önümüzdeki günlerde bütün ülke yöneticileri siyasi partiler aralarındaki husumetlere son vererek birlikte hareket etmek, ayrımcı değil kaynaştırıcı olmayı tercih ederek ükenin ve İslam dünyasının, özellikle Türk cumhuriyetlerini içinde kapsayan bir anlayışı içerisinde Suriye’ye, Irak’a ve Türkmenlerin yaşadığı alanlarda her türlü politikanın üretilmesine destek olmalarında yarar vardır."
"BARZANİ TÜRKÜ TANIMAZ"
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bahçeli, '25 Eylül’de Irak’ın kuzeyinde bir referandum söz konusu, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz’ şeklinde yöneltilen soruya şu şekilde cevap verdi:
"Referandum yanlış bir tavır olabilir. Barzani inatçı bir uslüp kullanıyor. Amerika Birleşik Devleleti’nden büyük destek aldığı anlayışı ile cesaretli olduğunu ortaya koymaya çalışıyor. Ama Barzani İngiliz’i tanır, Amerika’yı tanır, Türk’ü tanımaz. Türk Devletini bilmez. Yarın nasıl bir tokat yiyeceğini de tokatı yedikten sonra anlar ama iş işten geçmiş olur."
Bahçeli, Kerkük İl Meclisi’nin referandumu katılma kararı olduğunun hatırlatılması üzerine de şunları söyledi:
"Onu bizim Türkmenlerle orada yaşayan Araplar kabul etmemektedir. Kerkük Türktür, Türk kalacak diye eskiden beri söylemlerimiz vardır. 80 milyon olarak Kerkük’te yaşayan soydaşlarımızın yanındayız. Telafer bugün tamamen Türklerin yaşadığı bir bölge olarak DEAŞ’tan kurtarılmıştır. Orada Türkiye artık elinden gelen desteği vermek suretiyle Telafer’in yeniden imarını sağlamalı ve Türkmenlerin sağa sola dağılmış hallerini gidererek, orada tekrar kurulmalarını gerçekleştirmelidir."
"KÖR NİKO’NUN MEYHANESİNDE İÇSİNLER"
Bahçeli, CHP’nin düzenlediği Adalet Kurultayı’nın yapıldığı kamp alanında alkol kullanılmasıyla ilgili yöneltilen soruya ise şu yanıtı verdi:
"Burada üzerine yorum yapılacak bir şey görünmüyor. Yani CHP’li arkadaşlar bir kurultay düzenleyerek adaleti Türkiye’ye sağlamak için bir görüşme yapmayı diliyorlar. Fakat şehitlerimizi yoğunluk kazandığı ve Türkiye’nin bağımsızlığının ilk adımı olan bir yerde içkili akşam sohbetleri. Bunlar yakışmaz. Türkiye’de içki içmek isteyen varsa içecek çok meyhane var. Kör Niko’nun meyhanesine gidip içsinler."